Türkiye’de bir “demokrasi ittifakı”nın yaşamsal önem taşıdığını dile getiren yazar Aydın Engin, “Ama çabalamadan, uğraşmadan da öyle bir ittifakın oluşması mümkün değil” dedi. 

Yazar, şair, gazeteci ve sanatçıların da aralarında bulunduğu farklı siyasi görüş ve çizgilerden oluşan “101 Aksaçlı” 21 Temmuz’da bir bildiri yayımlayarak, demokrasi güçlerine ittifak çağrısı yaptı. 404 yurttaştan, 101 Aksaçlıdan gelen demokrasi ittifakı çağrısına destek geldi. 101 Aksaçlı bildirisinin imzacılarından biri olan gazeteci ve yazar Aydın Engin, bildiriye gelen desteğin çok önemli olduğunu ifade etti.

SIRA ÇAĞRIYI BENİMSEYENLERDE

“101 Aksaçlı”nın yayımlanan bildiri bağlamında bir araya geldiklerini ifade eden Engin, “Bir öneri metin hazırlanmıştı, o metinle mutabık alanların imzalaması istendi ve ortaya o bildiri çıktı. Siyasal duruşları, varsa örgütsel bağları, ideolojik çizgileri birbirinden çok farklı kişilerin çok yalın birkaç ilke içinde bir araya gelebilecekleri gösterilmek istendi ve bu başarıldı. Şimdi sıra o ilkelerle sınırlı olmak koşuluyla çağrıyı benimseyenlerde” dedi. 

ÇABALAMADAN İTTİFAK MÜMKÜN DEĞİL

Ferhat Çelik'in Mezopotmay Ajansı'nda yer alan habere göre, bildiride “demokrasi ittifakı” çağrısı yaptıklarını hatırlatan Engin, “bu şartlar altında” bir demokrasi ittifakının yaşamsal önem taşıdığına dikkati çekti. Engin, “Her şey düzgün yürüseydi herkes de kendi yolunda yürürdü. Oysa şimdi kendi yolumuzda yürüyebilmemiz için bile önce demokrasiyi, hukuk devletini, özgürlükleri kazanmak zorundayız. Böyle bir ittifakın kurulabileceğini öngörmek mümkün değil. Ama çabalamadan, uğraşmadan da öyle bir ittifakın oluşması mümkün değil” diye belirtti. 

BİLDİRİYE GELEN DESTEK

Aksaçlıların bildirisine 404 yurttaştan destek gelmesinin çok değerli olduğunu ifade eden Engin, bu desteğin 101 Aksaçlı’nın çağrısının yankılandığının göstergesi olduğunu söyledi. Bu çağrının ve o çağrıyı benimseyenlerin çoğalması, iyice yaygınlaşması için herkes kendine ödev çıkarması gerektiğini dile getiren Engin, şöyle devam etti: “Yoksa ‘Bir Aksaçlılar bildirisi yayınlandı ve birkaç gün üstünde konuşulup bitti’ denir. Aksaçlılar bildirisini imzalayanların kompozisyonu ülkenin bütün kesimlerini temsil ediyor denebilir. Ama bundan bütün kesimler birleşmeye hazır sonucu çıkarmak fazla acelecilik olur. Partilere gelince, onlar eylem, etkinlik ve hedeflerini oy hesabının ötesine çekemedikleri sürece ‘demeç muhalefeti’ ile oyalanacaklar demektir. Bu halkı da oyalamak anlamına gelir.”
 
‘İNCE’NİN HAREKETİNİN İÇİ BOŞ’

Engin, Muharrem İnce’nin 4 Eylül’de “1000 Günde Memleket Hareketi” başlatacağını duyurmasına ilişkin ise “Muharrem İnce’yi de ilan ettiği ‘Bin günde Memleket hareketi’ gibi içi boş bir sloganı da ciddiye almıyorum. O yüzden üstünde bir değerlendirme yapmayı -bile- gerekli bulmuyorum” dedi. 
 
KILIÇDAROĞLU’NUN KÜRT SORUNU SÖYLEMİ

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt Sorununu” çözeceklerine ilişkin sözlerine de değinen Engin, “Eşit haklı yurttaşlık ilkesine ve çok güçlendirilmiş yerel yönetimlere eğer yasal ve fiili bir işlerlik kazandırılabilirse sorunun çözümü yönünde bir ‘ilk adım’ olabilir.  Bu kadarına bile CHP seçmen tabanında ciddi bir direnç olacaktır. Türk milliyetçisi olan bu seçmen kitlesi CHP içinde hayli etkili ve ağırlık taşıyor. O yüzden Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasında dile getirdikleri için ‘Hele bir görelim bakalım’ demekten yanayım” ifadelerini kullandı. 

HDP’NİN İŞİ ZOR’

HDP’nin “Demokrasi yürüyüşü” adı altında 1 Eylül’e kadar sürdüreceği kampanyaya da değinen Engin, medyanın çok önemli bir bölümünün HDP’ye “kapalı” olduğunu hatırlatarak, “O yüzden kampanyanın ülke çapında önemli yankılanmadı. Hele kampanyanın üçüncü ayağından kimsenin haberi yok gibi. HDP’nin işi zordu. Şimdi daha da zor” dedi. 

‘KRİZDEN ÇIKIŞ DEMOKRASİYLE OLUR'

Yaşanan ekonomik kriz ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın "Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolar borcunuz mu var? Dolarla bir işiniz var mı?" sözlerine ilişkin ise “Yaşanan krizin üstüne örtmek isteyip bunu bile beceremeyecek kadar yetersiz ve yeteneksiz olma kanıtıdır” dedi.