T24 yazarı Aydın Engin, "Meral Akşener’in Selahattin Demirtaş’ı yasal bir siyasal partinin önemli bir üyesi olarak değil, siyasal rakibi olarak da değil, hatta düşmanı olarak da değil,  'kan davalısı' olarak gördüğünü ima etmesine hiç ama hiç şaşırmıyoruz." dedi. 

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başanı Selahattin Demirtaş'ın, "Dışarıda olsaydım bir sabah Başak ile birlikte Meral Hanım’ın kapısını çalar ve 'Kahvaltıya geldik' derdim” sözlerine yanıt verdi. Akşener, "Haberin tamamını okumadım. Ama şunu söylemek isterim. Güneydoğu’da şöyle bir gelenek var, kan davalınız bile olsa kapınızı çaldığı zaman içeri alırsınız. Evin en yaşlısı tarafından karşılanır. Sonra kapıdan çıkıp gittikten sonra davanız devam eder. Güneydoğu’nun böyle bir özelliği var" dedi.

Aydın Engin'in, Meral Akşener'in verdiği yanıtı yorumladığı "Asena-Meral Akşener’in kanlı düşmanları" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle: 

Bu üç cümlelik paragraf ne anlatıyor?

Selahattin - Başak Demirtaş çifti bir sabah Meral Akşener’in kapısını çalıp “Kahvaltıya geldik” deselermiş, Meral Akşener ne yapacakmış?

Galiba içeriye buyur edecekmiş?

Ya da etmeyecekmiş. Çünkü “O Güneydoğu Anadolu töresidir. Ben İzmitliyim. Bizde böyle çat kapı gelinmez” filan diyecekmiş.

Galiba onu bile yapmayacak, kapıyı suratlarına çarpacakmış.

Öyle ya sorulmadığı halde durup dururken “kan davalınız bile olsa…” parantezi niye açılır ?

*   *   *

Meral Akşener’i tanıyoruz. Epey eskiden beri tanıyoruz üstelik.

Kocaeli yöresinde ülkücü tosunlar tarafından “Asena Meral” olarak anıldığı günlerden beri tanıyoruz.

1996’da Tansu Çiller hükümetinde İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturduğu günlerden beri tanıyoruz.

Siyasal literatürümüze Kürt Abdullah Öcalan için “Ermeni dölü” terimini kazandırdığı günden beri tanıyoruz.

Yargısız infazların şahlandığı yıllarda İçişleri Bakanlığı yaptığı günlerden beni tanıyoruz.

Eh böyle tanıdığımız Meral Akşener’in Selahattin Demirtaş’ı yasal bir siyasal partinin önemli bir üyesi olarak değil, siyasal rakibi olarak da değil, hatta düşmanı olarak da değil,  “kan davalısı” olarak gördüğünü ima etmesine hiç ama hiç şaşırmıyoruz.

Anlaşılan önümüzdeki seçimlerde kan davalılarından siyasal düzlemde uzak durup, öyle ittifaklara filan yanaşmayıp; CHP’ye oy veren sıkı Atatürkçülerle el ele tutuşup Tayyip Erdoğan’ı koltuğundan indireceğini hesaplamış…

Muhalefet dediğin zaten böyle ince hesapları yapabilme yetisi ister. Anlaşılan Meral Akşener bu alanda pek usta…

Kükre Asena, kim tutar seni!..