Avrupa Süryaniler Birliği (ESU),  Sedat Peker'in açıklamalarının ardından son dönemlerde yeniden gündeme gelen 1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetlere ilişkin açıklama yaptı.

Yazılı açıklamada, “Gözaltında kayıplarda adaletin sağlanmadığı ve ilgili şahısların bugün dahi güç ve iktidar odaklarının merkezinde olduğu bir kez daha açığa çıkmaktadır” denildi.

Bianet’in haberine göre, açıklama şu ifadelere yer verildi:

“1990’lı yıllarda yaşanan 17 bine yakın faili meçhul cinayet ve kayıplar içinde Turabdin bölgesi Süryanileri de hedef alındı ve bu saldırılar neticesinde Avrupa’ya yoğun bir göç dalgası başladı. Yaklaşık 60 Süryaninin öldürüldüğü bu cinayetler aydınlığa kavuşmadı ve Meclis altında yapılan talepler de cevapsız bırakıldı.

"Güvenlik sorunu, düşük yoğunluklu savaş, paramiliter güçlerin varlığı 1990’lı yıllarda Turabdin bölgesinde Süryanileri ağır bir biçimde etkilerken, zorla köy boşaltmaları, zorla kaçırma, tehdit ve faili meçhul cinayetler ile önde gelen şahsiyetler hedef alındı ve öldürüldü.

"SÜRYANİLERİN MALLARINA EL KONULDU"

"Özellikle, bugün Türkiye’de konuşulan ve medyada ismi geçen bazı şahsiyetlerin 1990’lı yıllarda resmî görevlerde bulundukları da ayrıca not edilmelidir.

"Yaşanan bu saldırı ve cinayetler sonrasında Turabdin Süryanileri yoğun bir şekilde bölgeyi terk ederek Avrupa ülkelerine yerleşti ve bununla beraber bölgedeki Süryani varlığı tehlike altında kalırken aynı zamanda Süryanilere ait köy ve mal mülklere ikinci taraflar el koymaya ve sahiplenmeye başladı.

"KAYIPLAR ORTAYA ÇIKARILSIN"

"Türkiye’de toplumsal barış, demokrasi, özgürlükler, Kürt sorunu ve temel hak ve özgürlükler sorunlarının sağlıklı bir şekilde işlemesi için 1990’lı yıllarda yaşanan  hak ihlallerinin bütün yanlarıyla açığa kavuşması ve adalet talebinin net bir şekilde sağlanması zaruridir.

"Avrupa Süryaniler Birliği, olarak yaşanan faili meçhul cinayetlerin ve kayıpların ortaya çıkması için demokrasi güçleri ile mücadeleyi sürdüreceğimizi belirtir ve halkımızı  bu mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz."