<p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi: “Devlet yetkililerinin Alevi topluluğuna, Alevilerin dinî uygulamalarına ve ibadet yerlerine yönelik tutumu, Devletin tarafsızlık ve eşit mesafelilik yükümlülüğüne ve dinî toplulukların özerk olarak var olma hakkına aykırı.” </span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (BK) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının uygulanmasını denetlemek için 30 Kasım-2 Aralık tarihlerinde toplandı. Toplantıda, AİHM’in Türkiye aleyhine ihlal kararı verdiği davaların icra süreci değerlendirildi. Görüşmede, cemevleri ve zorunlu din dersleriyle bağlantılı olarak, din veya inanç özgürlüğüne ilişkin ihlal tespitleri içeren AİHM davalarının uygulanmasına dair önemli kararlar da verildi. Bu davalar arasında, Zengin Grubu Davaları/Türkiye<i>, Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı/Türkiye</i> ve <i>İzzettin Doğan ve Diğerleri/Türkiye</i> davaları <a href="https://hudoc.exec.coe.int/eng?i=CM/Del/Dec(2021)1419/H46-36E">yer alıyor</a>. </span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK"><a href="https://inancozgurlugugirisimi.org">İnanç Özgürlüğü Girişimi</a>’nden (İÖG) Dr. Mine Yıldırım, Bakanlar Komitesi’nin Alevi davalarına ilişkin kararının bu davalarda ortaya konan din veya inanç özgürlüğü meselelerinin çözümü için atılması gereken köklü adımlarla ilgili ilerleme sağlanmadığına ve bu sorunların çok uzun zamandır sürdüğüne işaret etmesinin önemli olduğunu söyledi. “İÖG olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde din veya inanç özgürlüğü hakkındaki kararların uygulanmasını yakından izliyoruz. Bu süreçte gerek zorunlu Din Kültürü Ahlak Bilgisi dersleri gerekse cemevlerinin ibadet yeri statüsü ve kamusal din hizmetlerinin eşitlik ilkesi gözetilerek sunulmaması konusunda ulusal düzeyde maalesef adım atılmadığını gözlemliyoruz. Oysa, AİHM’in bulguları Türkiye’de herkesin inanç özgürlüğünün korunması için atılması gereken önemli bulgular içeriyor. 2022 yılı Türkiye için kapsamlı bir danışma süreci ile bu sorunları çözmeye odaklanma olanağı sunuyor. Gerek sivil toplum gerekse din veya inanç toplulukları bu konuda katkı sunmaya hazır.”<span style="mso-spacerun:yes"> </span></span></p> <p class="MsoNormal"><b><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">“Alınan tedbirler Mahkeme tarafından tespit edilen ayrımcılığı çözmek için yetersiz”</span></b></p> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">BK, 1419. toplantısında aldığı kararlarda Türkiye Hükümeti’nin şimdiye kadar aldığı tedbirlerin, AİHM tarafından tespit edilen ihlallerin çözümü ve Alevilere yönelik ayrımcılığın önüne geçilmesi açısından yetersiz olduğunun altını çizdi. </span></p> <p class="MsoNormal"><i><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Buna göre, söz konusu davalarla ilgili BK kararları şu şekilde: </span></i></p> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Bireysel tedbirlerle ilgili olarak BK,</span></p> <ul style="margin-top:0cm" type="disc"> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l1 level1 lfo2"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">yetkilileri, Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı davasında başvuran vakfın Eylül 2017'den bu yana aydınlatma masraflarından muaf tutulup tutulmadığı konusunda bilgi vermeye ve başvuran vakfın bu masrafları düzenli olarak geri almasına olanak tanıyan pratik çözümleri değerlendirmeye yeniden davet etti;</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l1 level1 lfo2"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">bu tedbirin ve bu davalardaki diğer bireysel tedbirlerin genel tedbirlerle bağlantılı olduğunu kaydetti.</span></li> </ul> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Genel tedbirlerle ilgili olarak BK,</span></p> <ul style="margin-top:0cm" type="disc"> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l0 level1 lfo3"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">önceki kararlarına atıfta bulunarak, yerel mahkemelerin cemevlerinin aydınlatma masraflarının geri ödenmesine karar verme uygulamasının, Alevi topluluğunun Devletin dinî sübvansiyonlarından ve vergi muafiyetleri dahil diğer avantajlardan genel olarak dışlanması da dahil olmak üzere, Mahkeme tarafından tespit edilen ayrımcılığı çözmek için yetersiz olduğunu belirtti;</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l0 level1 lfo3"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">bu nedenle yetkilileri, Alevi inancına eşit davranılmasını sağlamak için daha kapsamlı önlemler almaya ve cemevlerini aydınlatma masraflarından muaf tutmak için bazı pratik çözümleri değerlendirmeye çağırdı;</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l0 level1 lfo3"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">ilk ve orta dereceli okullarda verilen zorunlu “din kültürü ve ahlak bilgisi” derslerine yönelik 2018 müfredatının Mahkeme tarafından dile getirilen tüm endişeleri gidermediğini bir kez daha kaydetti;</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l0 level1 lfo3"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">bu nedenle yetkilileri, Türk eğitim sisteminin, Devletin çeşitli dinlere, mezheplere ve inançlara karşı tarafsızlık ve eşit mesafelilik yükümlülüğünü yerine getirmeye, çoğulculuk ve nesnellik ilkelerine saygı duymaya ve Sünni İslam'dan farklı bir dinî veya felsefi inancı olan ebeveynlerin çocuklarına, öğrencilerin ebeveynlerinin dinî veya felsefi inançlarını açıklamak zorunda kalmadan zorunlu din eğitiminden muaf olması için için uygun seçenekler sunmayı ısrarla tavsiye etti; </span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l0 level1 lfo3"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Alevi çalıştaylarında bu kararlarda vurgulanan sorunların nasıl çözüleceğine dair ulusal bir tartışma başlatıldığını hatırlatarak, yetkililere, 2010 yılında bu çalıştayların nihai raporunda uzlaşmaya varılan tavsiyelerin uygulanmasının ilerletilmesi için çağrıda bulundu;</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l0 level1 lfo3"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">bununla ilgili, yetkilileri daha fazla gecikmeden belirli yasal ve idari önlemleri gösteren somut bir takvim içeren kapsamlı bir eylem planı hazırlamaya; bu bağlamda, 10 Aralık 2010 ve 29 Haziran 2016'da kabul edilen Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu'nun (ECRI) raporları da dahil olmak üzere ilgili Avrupa Konseyi tavsiyelerinden ilham almaya teşvik etti;</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l0 level1 lfo3"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">yetkilileri, Mahkeme'nin mevcut dava grubundaki bulgularını ele almak için yeni İnsan Hakları Eylem Planı'nın uygulanması çerçevesinde belirli çözüm odaklı tedbirler almaya şiddetle teşvik etti; bu bağlamda Avrupa Konseyi'nin destek sağlamaya hazır olduğunu ifade etti;</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l0 level1 lfo3"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">bu davalarda incelenen uzun süredir devam eden sorunlar ve şimdiye kadar kaydedilen ilerleme eksikliği göz önüne alındığında, bu davaların Mart 2023'te AİHM kararlarının icrasına dair yapılacak BK toplantısında (CM-DH) yeniden ele alınmasına karar verdi;</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l0 level1 lfo3"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Sekretarya'ya bu toplantıda incelenmek üzere genel tedbirlerin olumlu bir değerlendirmesine olanak tanıyan kapsamlı bilgilerin bulunmaması durumunda, bir geçici karar taslağı hazırlaması talimatını verdi. </span></li> </ul> <p class="MsoNormal"><b><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">BK denetim süreci ve davalarla ilgili arkaplan</span></b></p> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46/4 maddesi uyarınca AİHM kararları, sözleşmeye imza atan devletleri bağlıyor. BK ise ulusal makamlar, başvuru sahipleri, STK'lar, insan hakları kurumları ve diğer ilgili taraflarca sağlanan bilgilere dayanarak bu kararların uygulanıp uygulanmadığını denetliyor. Bu denetim süreci kapsamında İnanç Özgürlüğü Girişimi de 12 Ekim 2021’de, din veya inanç özgürlüğüne ilişkin ihlal tespitleri içeren söz konusu AİHM kararlarının uygulanmasına dair bildirim <a href="https://inancozgurlugugirisimi.org/avrupa-konseyine-aihm-alevi-davalariyla-ilgili-bildirim-sunduk/">sunmuştu</a>.</span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Zengin Grubu Davaları olarak adlandırılan <a href="https://hudoc.echr.coe.int/fre#{%22itemid%22:[%22001-82580%22]}" target="_blank"><i>Hasan ve Eylem Zengin/Türkiye</i></a> ve <a href="https://hudoc.echr.coe.int/fre#{%22fulltext%22:[%22mansur%20yal%C3%A7%C4%B1n%22],%22documentcollectionid2%22:[%22GRANDCHAMBER%22,%22CHAMBER%22],%22itemid%22:[%22001-156852%22]}" target="_blank"><i>Mansur</i></a><a href="https://hudoc.echr.coe.int/fre#{%22fulltext%22:[%22mansur%20yal%C3%A7%C4%B1n%22],%22documentcollectionid2%22:[%22GRANDCHAMBER%22,%22CHAMBER%22],%22itemid%22:[%22001-156852%22]}"><i> Yalçın ve Diğerleri/Türkiye</i></a> kararlarında AİHM’in Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) derslerine ilişkin önemli bulguları yer alıyor. </span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Kararlarda;</span></p> <ul style="margin-top:0cm" type="disc"> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l2 level1 lfo1"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">DKAB ders içeriğinin nesnel ve objektif niteliklere sahip olmadığına,</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l2 level1 lfo1"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">eğitim sisteminin ebeveynlerin çocuklarını kendi dinî veya felsefi görüşleri doğrultusunda yetiştirme haklarına saygı gösterme konusunda yapısal sorunlar içerdiğine,</span></li> <li class="MsoNormal" style="mso-list:l2 level1 lfo1"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">ve okullarda din eğitimi konusunda insan hakları standartlarıyla uyumlu bir reformun ivedilikle gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.</span></li> </ul> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK"><a href="https://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22itemid%22:[%22001-158584%22]}"><i>Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür </i></a><a href="https://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22itemid%22:[%22001-158584%22]}" target="_blank"><i>Merkezi</i></a><a href="https://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22itemid%22:[%22001-158584%22]}"><i> Vakfı/Türkiye</i></a> davası ise, Yenibosna Cemevi’nin aydınlatma giderlerinin, ibadet yeri olarak tanınan diğer mekânlar açısından olduğu gibi, devlet tarafından karşılanması talebinin “Cemevleri ibadet yeri değildir” gerekçesiyle reddedilmesi ile ilgili. AİHM bu davayla ilgili verdiği kararında AİHS’nin ayrımcılık yasağını içeren 14. maddesinin, din veya inanç özgürlüğünü koruyan 9. madde ile bağlantılı olarak ihlal edildiğini tespit etmişti.</span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK">Benzer şekilde, <a href="https://hudoc.echr.coe.int/eng#{%22tabview%22:[%22document%22],%22itemid%22:[%22001-164217%22]}" target="_blank"><i>İzzettin Doğan ve Diğerleri/Türkiye</i></a> başvurusunun şikâyet konusu da İslam’ın Sünni geleneğine bağlı çoğunluğa sunulan dinî kamu hizmetinin Alevilere de sunulmasına ilişkin taleplerin reddedilmesiydi. Başvurucuların bu talepleri, Alevi dinine ilişkin hizmetlerin kamu hizmeti kapsamına alınması, Alevilerin ibadet yerlerinin ibadet yeri statüsü kazanması, Alevi din adamlarının memur olarak işe alınması ve Alevi inancını taşıyanların ibadetlerine bütçe ayrılması için özel bir hüküm çıkartılmasıydı. AİHM Büyük Daire 2016 yılında Türkiye’nin din veya inanç özgürlüğü hakkını koruyan 9. madde ve 9. maddeyle bağlantılı olarak ayrımcılığı yasaklayan 14. maddeyi ihlal ettiğine <a href="https://inancozgurlugugirisimi.org/dini-kamu-hizmetlerinin-sunulmasinda-esitlik-aihm-dogan-ve-digerleri-turkiye-karari/#_ftnref7" target="_blank">karar vermişti</a>.</span></p> <p class="MsoNormal"><span lang="NO-BOK" style="mso-ansi-language:NO-BOK"> </span></p>