Avrupa Birliği’nin (AB) en üst düzey yargı organı olan Avrupa Adalet Divanı, bir işverenin iş yerindeki çalışma yönetmeliklerine dahil edilmiş tarafsızlık politikası gereği, çalışanlara başörtüsü takmayı yasaklayabileceğine hükmetti.

Mahkemeye göre, şirketin, ayrım gözetmeksizin tüm çalışanlarına, görünür şekilde dini, ideolojik veya manevi işaretler takmayı yasaklaması, doğrudan bir ayrımcılık sayılmıyor.

Avrupa Adalet Divanı bugün açıkladığı kararı, 2018 yılından bu yana Belçika'da devam eden bir anlaşmazlık nedeniyle aldı.

BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın aktardığına göre, L. F adlı Müslüman bir kadın, sosyal konutları yöneten bir şirkete staj başvurusunda bulundu. Şirket, görüşme sırasında, staj yaparken başörtüsünü çıkarmayacağını söyleyen kadının başvurusunu reddetti.

L.F, birkaç hafta sonra, farklı türden bir başörtüsü takmayı önerdi ancak şirket, "ofislerde kep, şapka veya başörtüsü takmaya izin verilmediğini" belirterek bu öneriyi de geri çevirdi.

Bunun üzerine kadın iş mahkemesine başvurarak, şirketin Genel Ayrımcılıkla Mücadele Yasası'nı ihlal ettiğini savundu. Belçika'daki mahkeme de Avrupa Adalet Divanı'na başvurarak, "dini çağrışım içeren işaret ya da giysi yasağının din temelinde doğrudan ayrımcılık içerip içermediğini" sordu.

Adalet Divanı, “bir şirketin, ayrım gözetmeksizin tüm çalışanlarının görünür şekilde dini, ideolojik veya manevi işaretler takmasını yasaklaması durumunda, doğrudan bir ayrımcılık söz konusu olmadığını” açıkladı.

Mahkemeye göre, tarafsızlık politikasının çalışma mevzuatında yer alması durumunda bir işveren, çalışanlarına başörtüsü takmayı yasaklayabilir.

Mahkeme, dini veya ideolojik inançların ifade edilmesi yasağı, evrensel olarak ve ayrım gözetmeksizin tüm çalışanlar için geçerli olduğunu ve bunun ayrımcılık içermediğini vurguladı.