"Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın" sloganıyla başlatılan imza kampanyasına destek veren kadın avukatlar, ATK'nin verdiği raporla Tuğluk'un sağlığa erişim hakkını elinden aldığını belirtti.

Kocaeli Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ve demans teşhisi konulan Kürt kadın siyasetçi Aysel Tuğluk, hastanenin verdiği "cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen ikinci kez götürüldüğü İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda (ATK) "cezaevinde kalabilir" raporu verildi. 

Cezaevi koşullarında tedavisi mümkün olmayan Tuğluk'un tahliye edilmesi talebiyle "Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın” sloganıyla başlatılan imza kampanyası devam ediyor.

Müjdat Can'ın Mezopotamya Aajansı'nda yer alan haberine göre, kampanyanın imzacılarından olan Urfa Barosu'ndan kadın avukatlar, ATK'nin kararına tepki gösterdi. 

Kampanyanın koordinatörlerinden avukat Sevda Çelik Özbingöl, Aysel Tuğluk'un da diğer hasta tutuklular gibi zor bir süreç yaşadığını söyledi. Tuğluk'un özellikle annesinin cenaze töreninde yaşanan süreç ile birlikte rahatsızlandığını söyleyen Özbingöl, "Bir kadın siyasi tutsak olarak yaşadığı süreç bu hastalığını tetikleyen ya da seyrini etkileyen sebepler olduğunu düşünüyoruz. Legal siyasi çalışmaları 'örgütsel faaliyet' olarak lanse edilerek Tuğluk açısından bir cezaya hükmedildi" dedi. 

TEDAVİ KOŞULU YOK

Tuğluk'un demans hastalığının hayati faaliyetlerini etki ettiğini ve cezaevinde tedavisinin mümkün olmadığını belirten Özbingöl, "Aysel Tuğluk ayrıca cezaevinde bulunmasından kaynaklı hastalığın tedavi olanaklarına da sahip değil. Özellikle tek başına hastaneye gidemeyen ve Kocaeli ATK'nin düzenlediği rapora göre tek başına hayatını sürdürme olanağına sahip olmadığı bir durumda cezaevinde bulunması onun açısından mağduriyete sebep olmaktadır" diye konuştu. 

Avukatların infazın ertelenmesi talebinin ATK'nin verdiği raporla reddedildiğini belirten Özbingöl, Aysel Tuğluk'un öncelikle infazının ertelenmesi, cezaevinde kalma durumu mümkün olmadığından infazına ara verilmesi ve serbest bırakılması gerekir" dedi. Kampanya çalışmalarının devam ettiğini belirten Özbingöl, "Aysel Tuğluk için özgürlük istiyoruz. Sadece Aysel Tuğluk için değil tüm hasta tutsaklara insanca yaşam koşulları ve tedavi imkanlarının sağlanmasını, cezaevinde yaşama imkanı olmayan kişilerinde bir an önce infazlarının ara verilerek tedavilerinin sağlanmasını, tutuklu olarak yargılananların da serbest bırakılması gerektiğini düşünüyoruz. Tüm hasta tutsaklara Aysel Tuğluk şahsında da özgürlük istiyoruz" dedi.  

RAPOR TIP ETİĞİNE AYKIRI

İmzacı avukatlardan Ayşe Şehriban Demirel ise ATK'nin Aysel Tuğluk gibi cezaevinde durumu ağırlaşan ve cezaevinde kendini idame ettiremeyen bir çok hasta tutukluyla ilgili hukuk etiğine, tıp etiğine aykırı rapor düzenlediğini söyledi. Hasta tutuklular için kadın avukatlar olarak çalışma yürüttüklerini ve Tuğluk'un da durumunun günden güne ağırlaştığını söyleyen Demirel, ATK'nin verdiği son kararla birlikte Tuğluk'un sağlığa erişim hakkına engel olduğunu söyledi. 

SİYASİ SAİKLERLE KARAR VERİLDİ

ATK'nin siyasi saiklerle hareket ettiğini belirten Demirel, şunları söyledi: "Kişilerin ceza hukuku  sisteminde siyasi mahpusların gördüğü 'düşman hukuku', infaz sürecinde ve hasta mahpuslar nezdinde de ATK nezdinde devam etmektedir.Kadın hukukçular olarak Aysel Tuğluk'a yönelik bu hukuka aykırı raporların bir an önce son bulmasını, ATK'nin işlediği bu suçlardan bir an önce dönmesini talep ediyoruz. Aysel Tuğluk'un ve diğer hasta mahpusların özgürlüğü için mücadeleye devam edeceğiz." 

TUĞLUK SERBEST BIRAKILMALI

Avukat Zeynep Dilek Polat ise "Aysel Tuğluk’un cezaevinde tutulması evrensel hukuka, yasalara ve insanlık onuruna aykırıdır. Onurlu bir hasta bakım süreci herkesin olduğu gibi tüm hasta tutsakların da hakkıdır. Hukuk, adalet ve insanlık onuru adına hasta tutsaklar özgür kalıp tedavilerini olmalıdır. Aysel Tuğluk serbest bırakılmalıdır" dedi. 

KARAR İNSAN HAKLARINA AYKIRI

Geçen ay 7 hasta tutuklunun cezaevinde hayatını kaybettiğini hatırlatan Polat, şunları söyledi: "Herkesin evinde, uzman kuruluşlarda  ve elbette sevdiklerinin arasında tedavi görme hakkı vardır. Yaşama hakkına sahip çıkıyoruz. Her şey için geç olmadan Aysel Tuğluk ve onun şahsında tüm hasta mahpuslar için özgürlük istiyoruz. ATK'nin görevi hukuk, adalet ve tıp etiğine uygun, insan sağlığını, yaşamını gözeten kararlar vermektir, siyasi kararları onamak değil!  ATK'nin verdiği karar insan haklarına aykırıdır. Aysel Tuğluk’un derhal serbest bırakılarak tedavi olması gerekmektedir."