Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Arınç, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili olarak "Reva görülen terbiyesizlikleri affedemem, Gül'ün adaylığı konusu hataydı, önüne geçtim. Muhalif olmak demek hain olmak demek değildir. Keşke zamanında sesini yükseltseydi, baştan itibaren çok daha iyi olabilirdi" ifadelerini kullandı.

Bülent Arınç, Habertürk'te Veyis Ateş'in sunduğu 'Akılda Kalan' programına konuk oldu.

Arınç, 'Aktif siyasete geri dönecek misiniz?' sorusuna, "Şuan emekliyim. Kapım çalınıyor. Ofisime bugün itibariyle söyleyeyim dostlarımız geliyor. 45-50 yıldır milletin önündeyiz. Bazı dertlerini anlatıyorlar. 'Sensiz bu siyaset olmaz' diyorlar. Bunu söylemeyin diyorum. Aktif siyasette yokuz." cevabını verdi.

Arınç FETÖ'ye ilişkin ise, "15 Temmuz'dan sonra herkes hakaret kuyruğuna girdi. Benden de hakaret etmeni istediler. Ben hayatım boyunca kimseye hakaret etmedim. Bize hakaret edenler FETÖ ile çok daha içli dışlıydı." ifadesini kullandı.

Arınç oğlunun vekil olmasına ilişkin ise, "Bülent Arınç ismi bir markadır. Arınç ismi vekil seçilmesinde etkili olabilir" diye konuştu.

EKONOMİ

Arınç, "Çok kolay çıkılır. Siyasi irade. Siyasi irade kendisini ortaya koyacak. 'Ben böyle istiyorum' diyecek. Söylemlerimize, projelerimize dikkat edeceğiz. AK Parti'nin her kademesinde bulunduğum için söylüyorum. AK Parti kurulurken kurmaylar hedefimiz vardı. Bütçeyi iyi kullanmamız lazım. Kadro her şeyi düzeltir" ifadesini kullandı.

ERBAKAN İLE YOLU NEDEN AYRILDI?

Arınç, "Partilerin sürekli kapatılması hoş bir şey değil. Türkiye'nin real siyasetini bilmiyoruz. Türkiye'de iktidar olmak, iktidara gelmenin 10 yolu varsa iktidarda kalmanın da 20 yolu olmalı. Erbakan Hocamızı suçlayarak yola çıkmıyoruz. Onlar olumlu, pozitif siyaset yapıyorlar. Hocamızın kendi dünyasında kurduğu bir sitem vardı. O sistemin içerisinde kalmalıydınız. Partilerin kapatılması önemli değildi. Bunun için parti olmak zorunlu mu? Dernek de olabilirdiniz. Hocamızın çok katı, tavizsiz kuralları vardı" ifadesini kullandı.

Arınç, "TSK'nın tek görevi vardır yurt savunması. AK Parti'yi kurarken şuna söz verdik. Cesur olacağız, git denince gitmeyeceğiz" dedi.

AKP'NİN KURULUŞU

Arınç AKP'nin kuruluşuna ilişkin, "Ben bu tabloya hayranım (AK Parti kurucuları). Bu belki partinin daha sonra yaptığı toplantı. Bu fotoğraf millet tarafından benimsendi. Bu ve benzeri fotoğraflarda 'Bir cesaret gördük, dürüstlük gördük, biz size bunun için oy verdik'. O fotoğraftaki her şey bir eksikliği tamamlıyordu. Bizim çizgimiz en az fire veren çizgidir. Bu tabloda birbirine fedakarlık yapanlar var. " ifadesini kullandı.

ABDULLAH GÜL'ÜN ADAYLIĞI TARTIŞMASI

Bülent Arınç, "Abdullah Bey'e reva görülen terbiyesizlikleri affedemem. Gül'ün adaylığı konusu hataydı, önüne geçtim. Muhalif olmak demek hain olmak demek değildir. Tam bir barışma ve kucaklaşma dönemindeyiz. Bu büyük bir hata olurdu. Bunu baştan reddetmesi lazımdı. 'Bana neticeyi bildirin' demesi bir ihanet değildir. Bu hatadır, ama affedilir bir hataydı. Ben de çok hakaret gördüm, ama ben dik durdum, cevabını verdim. O cevap vermedi. O hep affetti. Keşke zamanında sesini yükseltseydi baştan itibaren çok daha iyi olabilirdi. Siyasetçi yanlış yapabilir." diye konuştu.

FETÖ İLE MÜCADELE: ÇIBANIN BAŞI EMNİYETTİ

Arınç, "Ben iki defa Amerika'ya gittim. Gidiyordum böyle bir görüşme yapmam uygun mu dedim, gittim görüştüm. 2011'in Nisan ayı. Bir 15 Temmuz girişimiyle ilgili hiç bir işaret görmedim. Konuşmalarımızı bir TV programında kısmen söyledim. 17-25'i de hissetmedim. Emniyet yapılanmasıyla ilgili olumsuzluklar kulağımıza gelmeye başladı. Ben geldim 3-4 ay sonra koruma müdürümüz geldi. 'Emniyette bir laf dolaşıyor' dedi. 'Siz Amerika'ya gitmişsiniz, onunla konuşmuşsunuz, çok kötü bir görüşme olmuş' dedi. Zaten çıbanın başı emniyet benim bildiğim. Ama Silahlı Kuvvetleri'nde yapılanma olduğu aklımızın ucuna bile gelmedi. Böyle bir haberi kasıtlı olarak çıkarmışlar. O ziyaretimizden memnun kaldı, bizi kapıya kadar uğurladı. Ne 17-25 ne sonrası ne de 15 Temmuz'a giden süreçle ilgili milyonda bir iz görmedim. " dedi.

DAMADININ TAHLİYE OLMASI

Arınç damadının tahliye olmasına ilişkin, "Damadım olmasaydı elbette yine hızlı tahliye edilirdi. Benim damadım ne suç işlemişti onun tahliyesinden bu kadar çok gocunuyorlar. Neden tutuklandı diye hesap soracaklarına neden tahliye edildi diye soruyorlar? Damadım olduğu için cezaevinde çürümesi mi gerekiyor? Adam mı öldürmüş hayır, neymiş FETÖ'ye sempati duymuş. 15 Temmuz'a giden yolda hiçbir olayın içerisinde olmadım. Birileri bizi partiden uzaklaştırmak istedi. Daha sonra bizi parti kuruculuğundan da çıkardılar. Bizi dışlamaya başladılar. Tayip Bey bu haksızlığı giderdi. Bizi tekrar kurucu olarak düşündü. Ben partimle zorunlu hallerin dışında ilişkimi kesmedim. Partim bana ne görev verirse yaparım." dedi.

KOZMİK ODA OLAYI

Arınç, "Kozmik Oda olayında benim bir gram kusurum yok. Ben mağdurum. Beni seçmişler, benim üzerimden gitmişler. Kozmik Oda'ya girilmesinde bir dahilim yok. Onlar ne dosyaları aldılar, ne buldular ben bilmiyorum. O dosyalarda bir şey de olmayabilir, ben bilmiyorum. Bana şu oldu, bu oldu demediler. Bu kadar gülünç bir şeyi kimse yapmaz. Bana suikast yapılacak diye beyanım olmadı." dedi.