“Sahadayken beynin hızı bacakların hızından daha önemlidir." diye tanımlarken Xavi Hernandez, aslında Barcelona'da futbolun nasıl oynadığını ipucunu veriyordu bizlere. Barcelona'nın oyunun analizini önceki yazılarımızda yapmaya çalışmıştık. Guardiola'dan sonra değişim kaçınılmazdı, hala devam ediyor bunun üzerinden de oyuncuların tarifleri yapılıyor. Messi'nin 10 numara pozisyonunun netleşirken yapılan eleştirileri (oyuna efektif katkısı gelişirken istatistiğe dayalı eleştirileri) hatırlayabiliriz.

Yazımızın temel konusunu oluşturan Arda'nın Barcelonalı olması üzerinden okumamıza devam edersek, konunun birkaç boyutundan bahsedebiliriz: Bunların ilki şoven medyanın milliyetçi dilini üretecek ortamla beraber hızlıca kabarması. Fazlasıyla açık olsa gerek. Futbol koordinatörü olanların telefonla spor programlarına bağlanıp övünüp durduğu, hatta sokak futboluna atıf yaptıkları (tabi bunu korunaklı sitelerindeki sahalarında oynayan çocukları da dahil ediyorlardır??) bir gençlere örnek olmalı kurgusuna bağladıkları bildiğimiz şoven dilin yansımalarını izliyoruz. Durumun diğer tarafını da Barcelona açsından neden Arda'nın alınıp ne beklendiği meselesi oluşturuyor.

Öncelikle Türkiye'de takımların oyun felsefesi mevcut değil. Kişiye atfedilen ve futbolcu özellikleri üzerinden yapılan transferlerle yapay gündemler inşa ediliyor. Nani'yle takım kurulan, Van Persie ile zirveye çıkartılan, Podolski ile dertleri bitirilen bir algıdan bahsediyoruz. Bu yönüyle futbol konuşacaksak, transferlerin de  kapsadığı algının dışına çıkıp Arda'nın nasıl Barcelonalı olduğuna bakmamız gerekiyor.

Barcelona'nın orta saha kurgusunda öncelikle Sergio Busquest- Andres İniesta- İvan Rakitic'i kullanacakları bir planlama söz konusu. Stoperde Thomas Vermaelen'in durumuna göre de Xavier Mascherano'nun da yer aldığı orta saha kurgusunu izleyebiliriz. Bu kurgu bize Arda Turan'ın rotasyon oyuncusu olacağını gösteriyor.

Buradaki meselemiz Arda'nın futbol yetenekleriyle ilişkili değil. Arda Turan Galatasaray için sol önde sık sık çalım atan Nani vari bir oyuncu olarak algılanıyordu, Atlecito Madird'de ofansif  ama takım oyuncusu görevlerini öğrenmiş olan bir  Arda Turan izledik. Barcelona peki takım oyuncusu özeliliklerini yeteneklerine eklediğinden mi transfer hamlesi yaptı?

Bunu görebilmemiz adına Guardiola'dan sonra topa sahip olunan oyunda yaşanan gerilemeye vurgu yapmamız gerekiyor. Övülen tarafından da bakarsak daha hızlı kontraya çıkan, daha hızlı gol bulan bir Barcelona'da, oyun yapısında  topla oynayan İniesta, Rakitic'in konumu belliyken, Arda gibi oyuncuların da rotasyonda takım oyununa yapacağı katkıyı öne çıkartmak gerekiyor. Çünkü Arda, topa sahip olunan oyunun parçası değil. Yoksa çok iyi bir parçası olabiliyordu da Guardiola mı gözden kaçırdı acaba....

Arda ve benzeri oyuncuların transferi Bacelona için dönüşen oyunun rotasyonun sağlamaktan başka bir şey değil. Alındığı yerde analizle irdelenen bir oyuncunun, pazar ülkesinde yeni futbol umudu ve gençlerin örneği olacak kadar şoven dille tarifiyle düşünmenin aslında "biz Barça'yı yenmiştik!" birilerini denize falan dökmüştük sahadan diyen algının birer parçası olduğunu unutmayalım.

Barcelona'nın en zor transfer yapabilecek bir takım olduğunu ortaya koyarsak, geçmişte Fabregas'ın transfer ettiklerinde de, Barcelona Hangi Fabregas'ı Aldı? analizimizde Arsenal'e giderkenki Fabregas'ı değil, Premier Lig'in "box to box midfielder" karakterine uygun gelişme sağlayıp Barcelona'ya dönen Fabregas'ı aldıklarını belirtmiştik.

Bacelona'da yetişse de artık oyunun felsefesinde gelişim sağlayamadığı için süreçle de Fabregas Premier Lige geri döndüğünü biliyoruz. Birçok benzeri transfer örneği verebiliriz. Arda'da Barcelona transferler kuyusuna attığı taşlardan birisi. Sürecin nasıl işleyeceğini izleyip göreceğiz.