Suudi Arabistan yönetimine yakınlığı ile bilinen Şarku’l Avsat, ‘Arap normalleşme belgesi’nin gizli ekleri olduğunu iddia ettiği metinleri gördüğünü, buna göre Arap ülkelerinin nihai amacının “2011 sonrasında ülkeye giren tüm yabancı güçlerin ve yabancı savaşçıların Suriye’den çıkması” olduğunu yazdı.

Arap ülkelerinin Suriye’de çözüm için belirlediği yol haritasını içerdiği belirtilen ‘Arap normalleşme belgesinin’ gizli ekine göre, Arap ülkelerinin Şam ile normalleşme adımlarının nihai hedefinin, “2011 sonrasında ülkeye giren tüm yabancı güçlerin ve yabancı savaşçıların Suriye’den çıkması” olduğu iddia ediliyor.

Suudi Arabistan yönetimine yakınlığı ile bilinen Şarku’l Avsat’ın İbrahim Hamidi imzalı haberinde, “Ürdün Belgesi ve Gizli Eki”nin bir nüshasının edinildiği belirtiliyor.

Habere göre belge, “Rusya’nın meşru çıkarlarını tanırken, Suriye’nin belirli bölgelerinde İran nüfuzunun sınırlandırılmaya başlanmasını da kapsayan ‘aşamalı stratejiye’ göre bir dizi adım atıldıktan sonra ‘ABD ve Koalisyon güçlerinin Suriye’nin kuzeydoğusu ile güneydoğusundaki Tanf Üssü’nden geri çekilmesi’”ni de içeriyor.

6 sayfalık eki ile belge, son 10 yılın incelenmesini ve Suriye’de ‘rejim değişikliği’ politikasını içeriyor, Belge rejim değişikliği girişiminin başarısız olması sebebiyle Suriye hükümetinin politikalarında kademeli bir değişiklik öneriyor.

Habere göre, belgedeki yaklaşımlar özetle şunları içeriyor:

Suriye halkını doğrudan etkileyecek gerekli tedbirleri ve gerekli siyasi değişiklikleri alması karşılığında rejime teşvikler sağlayacak. Rejime iletilen ‘teklifler’, rejimin önereceği ‘talepler’ karşılığında doğru bir şekilde belirlenecek.

1) Desteğin yapısı: Ana Arap ve Avrupalı ​​müttefiklerin bu yaklaşımı desteklemesi önemli. Bu, rejim ve müttefikleriyle görüşmelerde ortak bir ses sağlayacak. Ayrıca bazı ülkelerin Suriye rejimi ile ikili kanallar açması sonucunda etkimizi kaybetmememizi sağlayacak.

2) Rusya’nın ortaklığı: Bu yaklaşım için Rusya’nın onayını almak önemli bir başarı faktörü sayılıyor. İran’ın artan nüfuzuna karşı koyma çabalarının başarısı için de gerekli. Rusya, iktidardaki rejimin pratik önlemleri karşılığında insani konularda tekliflere açık.

3) Rejimin ortaklığı: Katılımın birden fazla kanal üzerinden gerçekleştirilmesi mümkün.

4) Uygulama: Uygulama ve uyumu gözetlemek üzere resmi bir mekanizma kurulacak. BM, tüm insani yardımları sağlamaktan sorumlu olacak. Anlaşmanın, BM tarafından yayınlanan bir kararda gerçekleşmesi dikkate alınacak.

‘Girişimi uygulamak için’ sonraki adımlar:

1) Yaklaşım üzerinde tartışma ve anlaşma.

2) Tarafların talep ve teklifleri formüle etmeleri için anlaşma.

3) Bir yol haritası ve nasıl ilerleneceği konusunda anlaşma.

Söz konusu habere göre bu değerlendirme ve yaklaşım çerçevesinden atılacak adımları ise özetle şöyle:

İlk adım, BM konvoylarının Suriye içindeki hatlardan geçişinin kolaylaştırılması ve Suriye’ye sağlık yardımı göndermesi karşılığında ‘insani erişimin sağlanması ve insani yardımın sınırlar arasında akışının sağlanması’ ile bağlantılı.

İkinci adım, Şam’da yerinden edilmiş kişilerin ve mültecilerin güvenli bir şekilde geri dönüşlerine elverişli bir ortamın oluşturulmasını ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (UNHCR) ilgili alanlara tam erişim izni verilmesini içeriyor.

Üçüncü adım, 2254 sayılı kararın uygulanması, ‘anayasa reformuna uzanan Anayasa Komitesine Şam’ın olumlu katılımı’, ‘tutukluların ve siyasi mahkumların serbest bırakılması, kayıpların akıbetinin belirlenmesi, Suriye’de daha kapsayıcı bir yönetime katkı sağlayan gerçek bir hükümet formülü oluşturmakta uzlaşı sağlanması, BM gözetiminde seçimler yaparak kapsayıcı hükümetin kurulması’ ile ilgili.

Programın dördüncü adımı ise ‘Suriye rejimi ve Rusya ile Suriye’nin kuzeybatısında terörle mücadelede, Suriye’nin doğusunda terörist unsurlarla mücadelede, el-Hol kampı sakinleri, yabancı savaşçılar ve tutuklu DEAŞ mensupları ile ilişkilerde rejim ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında koordinasyon sağlamada ve DEAŞ’tan kurtarılan ve Suriye rejiminin kontrolü altındaki bölgelerde istikrar ve erken kurtarma projelerinin finansmanında iş birliği’ karşılığında ‘DEAŞ ve terör örgütleriyle mücadele, Suriye’nin doğusunda, Suriye’nin güneyindeki rejim kontrolünde olan bölgelerde, Suriye çölünde DEAŞ ve benzeri terör unsurlarına karşı mücadelede iş birliği, yabancı savaşçılarla mücadelede iş birliği, terörist gruplar hakkında güvenlik bilgisi alışverişi ve uluslararası görevlendirme unsurlarıyla ve finansman ağlarıyla bağlantılar, İran bağlantılı radikalizm yanlısı grupların faaliyetlerini ve Suriye’deki Sünni mezheplere ve etnik azınlıklara yönelik provokasyonlarını durdurma’ eylemlerini kapsıyor.

Beşinci adım, ‘ülke genelinde ateşkes ilan edilmesini, Suriye dışındaki tüm unsurların cephe hatlarından ve komşu ülkelerle olan sınır bölgelerinden çekilmesini (ki bu, büyük askeri operasyonların durdurulduğunu ve tüm ülkede ateşkes sağlandığının ilan edilmesi katkı sağlıyor), ateşkes süreci dışında da hava bombardımanı ve baskınlar da dahil tüm askeri operasyonların durdurulmasını, Suriye üzerindeki tüm yabancı askeri hava operasyonlarının durdurulmasını, Suriye’deki ortakların ve bölgesel müttefiklerin (Türkiye de dahil) ülke genelinde ilan edilen ateşkese bağlılıklarını’ içeriyor.

Altıncı ve son adım, ‘Suriye ordusu ile komşu ülkelerdeki askeri ve güvenlik teşkilatları arasında Suriye sınırlarının güvenliğini sağlamak için koordinasyon kanalları açma’ karşılığında, ‘Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi de dahil olmak üzere tüm yabancı güçlerin geri çekilmesini, Suriye’nin belirli bölgelerinde İran etkisinin azaltılmasını, 2011’den sonra tüm yabancı güçlerin ve yabancı savaşçıların Suriye’den çekilmesini, ABD ve koalisyon güçlerinin et-Tanf üssü de dahil olmak üzere Suriye’nin kuzeydoğusundan geri çekilmesini’ kapsıyor.