Avrupa Parlamentosu'nun Hollandalı üyesi Kati Piri tarafından hazırlanan Türkiye raporu iade edildi.

Rapor, 14 Nisan’da Genel Kurul’da 133 oya karşı 375 oyla kabul edilmişti.

Rapor, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yenel tarafından AP’ye geri gönderildi.

Bianet’in haberine göre, iki ay önce kabul edilen AP raporu Türkiye'nin AB Daimi Temsilciğine bugün gönderildi.

Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği, raporu gelir gelmez işleme koymadan geri gönderdi.

KÜRT MESELESİ VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ UYARISI

Raporda, ifade ve basın özgürlüğünde gerileme olduğu, hapisteki gazetecilerin serbest bırakılması gerektiği yer alıyor ve Cumhurbaşkanına hakaret davaları kınanıyordu.

Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’e tahliye yolunu açan Anayasa Mahkemesi kararına yönelik sözleri de kınandı.

AP TASLAK RAPORUNDA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE KÜRT MESELESİ UYARISI

Raporda, Kürt meselesiyle ilgili de sokağa çıkma yasaklarının acilen kaldırılması, operasyonların hukuka ve insan haklarına uygun yürütülmesi, sivillerin öldürülmemesi, yaralılara acilen yardım götürülmesi çağrısı yapılıyor.

BOZKIR “İADE EDECEĞİZ” DEMİŞTİ

Avrupa Birliği (AB) Bakanı Volkan Bozkır, AP raporunda Türkiye'den Ermeni soykırımını tanıması isteğine atıf yapılmasına tepki göstermiş, “Bu nedenle, bu raporu da yok hükmünde sayacağız. Raporu, daimi temsilcimiz AP'ye iade edecek” demişti.

Daha önce de "Rapor bu haliyle geçerse iade edeceğiz" dedi.

Bu, geri gönderilen ikinci Türkiye raporu. Toplam geri gönderilen belge sayısı 6 oldu.

RAPORDA NE VARDI?

AP Türkiye raporunda öne çıkan uyarılar şöyleydi:

* Yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü gibi ana konulardaki reformların yavaşlaması endişe verici. Geriye doğru bir gidiş söz konusu.

* Terörü geniş şekilde tanımlayan Terörle Mücadele Kanunu’nu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre revize edilmeli. Çok sayıda hakim ve savcıların istekleri dışında tayin edilmesi ya da meslekten atılması endişe verici. Bu durum, bağımsız, tarafsız ve etkili yargı ile kuvvetler ayrılığı konularında soru işaretleri doğuruyor.

* İfade özgürlüğündeki ciddi geri dönüş endişe verici. Hapisteki tüm gazeteciler serbest bırakılmalı

* Türkiye hükümeti bağımsız medyaya ekonomik ve siyasi baskı yapmaya son vermeli. Sözlü ve fiziki saldırıları, içerik engellemelerini, internet sitesi kapatılmasını, soruşturmaları, tutuklamaları, hapis cezalarını, Cumhurbaşkanına hakaret davalarını kınıyoruz.

* Türkiye’nin güneydoğusundaki giderek kötüleşen durumdan derin endişe duyuyoruz. Güvenlik önlemleri (operasyonlar) hukuka ve insan haklarına saygı çerçevesinde yürütülmeli.

* “Terörle mücadele” operasyonları orantılı olmalı ve kolektif cezalandırmaya dönüşmemeli.

* Özel [harekat] güvenlik güçlerinin görevi kötüye kullanmasını kınıyoruz ve şüphelilerin adalete teslim edilmesi çağrısında bulunuyoruz.

* Kürt meselesinde şiddetle çözüm olamayacağını altını çiziyoruz ve PKK şiddetini, güvenlik güçleri ile sivillere saldırılarını kınıyoruz. Ancak barışçıl protestolara izin verilmeli.

* Türkiye hükümetini acilen sokağa çıkma yasaklarını kaldırmaya çağırıyoruz. Hükümet yaralıların hastaneye gitmesine izin vermeli.

* Sivil ölümlerin artmasından derin endişe duyuyoruz. Bu ölümler ve 400 bin civarında insanın yerinden edilmedi etkin şekilde araştırılmalı.

* Aileler sokakta öldürülen yakınlarını alıp gömebilmeli. Yakınlarını ve evlerini kaybedenlere hükümet acil yardım ve tazminat sağlamalı.

* Acilen ateşkesin sağlanması ve barış sürecinin kurulması çağrısında bulunuyoruz. Sosyal, kültürel, politik haklar ve Kürt bölgesindeki vatandaşlara eşit muameleye öncelik verilmesinin önemine dikkat çekiyoruz.

* Barış çağrısında bulunan 1000’den fazla akademisyene soruşturma açılması ve tehditler üzüntü verici.

* Hayatını barış ve insan haklarına adayan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinden sorumlu olanlar yargı önüne çıkarılmalı.