Antalya’da taş ocaklarına karşı mücadeleleriyle bilinen doğasever çift Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun evlerinde öldürülmesinin ardından Taksim’de eylem yapıldı: “Gün gibi ortadaki şaibe aydınlatılana kadar, tüm suçlular cezalarını bulana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız.” Finike’de mermer ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle tanınan Büyüknohutçu çifti Kızılcık Yaylası’ndaki evlerinde 10 Mayıs’ta av tüfeğiyle vurularak öldürüldü. Taksim’deki Galatasaray Lisesi’nde bir araya gelen doğa savunucusu grup, çiftin fotoğraflarının bulunduğu dövizleri taşıdı. Basın açıklamasını okuyan Nazım Dikbaş, çiftin ‘doğal hayatı, tarımı ve yaşam alanlarını tam anlamıyla yıkıma uğratan taş ocaklarına karşı verdikleri mücadelede çok önemli hukuki zaferlere ulaştıklarını’ söyledi. Dikbaş, şöyle devam etti: “Emsal niteliği taşıyan zaferleriyle bölgedeki taş ocaklarının kapatılmasına karşı yeni hukuki mücadelelere hazırlandıkları esnada yaşanan bu korkunç olayın arkasında kendilerinin hedef haline getirilerek öldürülmüş olabileceğine inanıyoruz.” Dikbaş, Büyüknohutçu çiftinin bu süre içerisinde pek çok tehdit ile karşı karşıya kaldığını, mücadele ettikleri şirketlerden birinin ‘ticari faaliyetlerini engellediği’ gerekçesiyle çifte 100 bin liralık tazminat davası açtığını anlattı. Dikbaş, çiftin davayı kazanarak tazminat ödemekten kurtulduğunu ancak yaşadıkları evin etrafındaki ormanın birkaç gün önce yandığını kaydetti. Dikbaş, “Bu mevsimde, kasıtlı olmanın dışında orman yangını yaşanmadığından dolayı şaibeler ortadan kalkmadı” dedi. Dikbaş, şöyle devam etti: “Bizler Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun sevenleri, doğa ve yaşam savunucusu dostları olarak bu cinayetin derinlemesine soruşturulmasını, cinayetin gerçek nedeninin aydınlatılmasını varsa eğer azmettiricilerinin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Söz konusu cinayetin basit bir gasp olayı olarak geçiştirilmeye çalışıldığının farkındayız, buna izin vermeyeceğiz. Ali ve Aysin’in öldürülmesine varan süreçteki tüm olaylar, bunun gelişigüzel bir suç olmadığına işaret etmektedir. Gün gibi ortadaki şaibe aydınlatılana kadar, tüm suçlular cezalarını bulana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız.”