Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek vermek için Türkiye'nin farklı şehirlerinde eylemler yapıldı. Ankara Güvenpark'ta toplanmak isteyen öğrencilere polis saldırdı, çok sayıda öğrenci gözaltına alındı.

Cumhurbaşkanı kararıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasını Ankara Güvenpark’ta protesto etmek isteyen öğrencilere polis saldırdı.

Sabah saatlerinden itibaren Güvenpark'ın etrafını kapatan polis, İzmir Caddesi’nde toplanan ve Güvenpark’ta açıklama yapmak isteyen çok sayıda öğrenciyi darp ederek gözaltına aldı. Güvenpark’taki eyleme katılacak bazı öğrenciler ise sabah saatlerinde evlerinin önünde gözaltına alınmıştı.

İZMİR'DE 'İŞKENCE' TEPKİSİ

İzmir'de Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İzmir Barosu, Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasını protesto eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin gözaltında gördükleri işkence ve kötü muameleyi protesto etmek ve destek olmak için basın açıklaması düzenledi. Bayraklı'da bulunan İzmir Adliyesi önünde düzenlenen açıklamaya insan hakları savunucuları ve hukukçular katıldı. Açıklamada "Kayyımlar gidecek, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri yalnız değildir” yazılı pankart taşındı.

Grup adına açıklama yapan avukat Hazal Aydın, "seçmen iradesini yok sayarak seçilmişlerin yerine kayyım atayan siyasi iktidarın, yaklaşık on gün önce de alelacele çıkardığı bir kanun ile sivil toplumu İçişleri Bakanlığı'nın vesayeti altına aldığını" ve "son olarak da akademisyen, öğrenci, idari ve hizmet üreten personelin görüşünü almaksızın üniversiteye rektör atadığını, akademik özgürlüğün kalan son kırıntılarını da yok ettiğini" söyledi.

'AKADEMİNİN NASIL İLGA EDİLDİĞİ TÜM ÇIPLAKLIĞI İLE GÖRÜLDÜ'

Aydın şunları söyledi: "Bilindiği üzere, AKP’den milletvekili aday adayı olmuş bir kişinin Cumhurbaşkanı tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör (kayyım) olarak atanması öteden beri demokratik teamülleri ve alışkanlıkları yüksek olan Boğaziçi Üniversitesi'nde hocasından öğrencisine ve çalışanına kadar herkesin haklı tepkisine yol açmıştır. Üniversitelerini karanlığa teslim etmek istemeyen öğrenciler, iktidarın bu demokrasi dışı ve keyfi uygulamasını anayasal haklarını kullanarak protesto etmek amacıyla geçtiğimiz pazartesi günü bir basın açıklaması yapmak istemişlerdir. 'Kayyım rektör'ün buna karşı icraatı ise kolluk güçlerini öğrencilerin üzerine sürmek ve üniversitenin kapılarına kelepçe vurmak olmuştur. Böylece asıl varlık nedeni hakikati aramak; bilim, sanat ve düşünce üretmek olan akademinin nasıl ilga edilmiş olduğu bir kez daha tüm çıplaklığı ile görülmüştür" diye konuştu.