"Statta barışı haykırmak istiyoruz suç, 'Çocuklar ölmesin maça gelsin' diyoruz suç, anneler gözyaşı dökmesin ve gelsin çocuklarını izlesin statta suç! Peki ne diyeyim ben?"

Amedspor Direniş Taraftarlar Derneği Başkanı Ramazan Tugay'ın sözleri kulübün çoğu taraftarında yankı bulan bir isyan.

Ramazan Tugay bu sözleri, birkaç saat sonra kendi sahalarında oynanacak Sancaktepe maçı sırasında, henüz stada alınmayacağını bilmediği "Mansur Çalar Yalnız Değildir" yazılı pankartı hazırlarken söylüyor.

Taraftar derneğinde toplananlar, Amedsporlu futbolcu Mansur Çalar'a destek için hazırlanan bu pankartın stadyuma "inşallah ve muhtemelen alınacağını" düşünüyor. Ama 17 Mart 2019'da Diyarbakır'da oynanan maçta görünürde ne taraftar var, ne de pankart.

Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) pankartın maç öncesi neden kaldırıldığına ilişkin attığımız e-maile yanıt verilmedi.

Amedsporlu futbolcu Mansur Çalar, 2 Mart 2019'da Diyarbakır'da oynanan Sakaryaspor maçında "sahaya jiletle girip, rakibini yaralamakla" suçlanmıştı.

TFF, Çalar'a ömür boyu futbol müsabakalarından men cezası, kulübe de sahasında bir maçı seyircisiz oynama cezası verdi.

Amedspor-Sancaktepe maçı bu nedenle seyircisiz oynandı.

Çalar'ın cezası 28 Mart'ta 20 maça, para cezası da 25 bin TL'ye indirildi.

MANSUR ÇALAR: JİLET İDDİASI DOĞRU DEĞİL

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Mansur Çalar, Sakaryaspor maçının kendileri için "Fenerbahçe-Galatasaray derbisi kadar önemli olduğunu" söyledi:

"Tabii derbi maçları havası farklı oluyor, agresif oluyor insanlar. Ben de maçta agresiftim açıkçası. Ama benim bilgimin dışında, yapmadığım şeyler, istenmeyen olaylar sosyal medyada yayıldı. Yayıldığı için de ben önce men cezası aldım sonra da düzeltip 20 maça indirdiler."

BBC Türkçe’den Çağıl Kasapoğlu’nun haberine göre Mansur Çalar, "sahaya jilet sokup rakiplerini yaraladığı" iddialarını de reddediyor:

"Öyle bir şey söz konusu bile olamaz, imkansız bir şey. Bir futbolcu jiletle nasıl sahaya girip 90 dakika sahada kalıp jileti de elinde taşıyıp bir meslektaşını jiletle yaralayabilir ki? Ben gitar dersi alıyorum. Tırnaklarım uzundu, tırnaklarımın uzunluğundan dolayı böyle yaralar oldu ama ben onları da benim yaptığımı düşünmüyorum açıkçası."

Mansur Çalar'a verilen cezaya taraftarlar da tepkili ama "Yasaklara alışığız" diyen Amedspor kadın taraftar grubu Mor Barikat'tan Beritan Akyol'a göre "bu cezalar şaşılacak bir durum değil":

"Bu bölgeyi biliyorsunuz, potansiyel suçlular bölgesine girmiş bir bölgedeyiz."

'ÇOCUKLAR ÖLMESİN, MAÇA GELSİN' PANKARTI

Amedspor'un erkek takımının 17 Mart'taki karşılaşmayı seyircisiz oynamasının ardından, taraftarlar Hakkarigücü'ne karşı oynayan kadın takımlarını desteklemek için tribünde.

Güvenlik güçlerinin çevrelediği girişlerden geçen takım oyuncularından biri "Bu nedir ya savaşa mı gidiyoruz, maça mı?" diyor. Stat çevresinde toplanan çocuklardan biri de arkadaşına, damdan yalnızca ucu görünen bir koltuk değneğini gösterip "Keskin nişancılar da mı gelmiş?" diye espri yapıyor.

Diyarbakırlılar, şehirlerinin takımı Amedspor'un maçlarının "spor etkinliğinden çok bir güvenlik meselesi" olmasına da alışık. Takımın yasakları 3 yıl öncesine uzanıyor.

Taraftarlar, bölgede PKK'ya karşı askeri operasyonların yoğun olduğu 28 Ocak 2016'da oynanan Amedspor-Başakşehir maçında sahaya "Çocuklar ölmesin, maça gelsin" yazılı pankartla çıkmıştı.

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), "pankartın izinsiz olduğu" gerekçesiyle kulübü cezalandırmış, taraftarları "örgüt propagandası" suçlamasıyla gözaltına almıştı.

Kulübe 3 önce "Amedspor taraftarının güvenliğinin sağlanamayacağı" gerekçesiyle deplasmanda seyircisiz oynama yasağı getirilmişti.

Bu yasak, kulüp yönetimlerinin karşılıklı anlaşmaları sonucu 24 Şubat 2019'daki Manisaspor ve 23 Mart 2019'daki Eyüpspor maçlarında kaldırıldı.

Amedspor taraftarları ve yönetimi, bürokratik yasakların yanı sıra gittikleri şehirlerde de "ırkçı, ayrımcı ve milliyetçi" tepkilerle karşılaştıklarını söylüyor.

Maç öncesi oyuncular tarafından Türk bayraklarının açılması, asker selamları verilmesi, bozkurt işaretlerinin yapılması, stadın içindeki büyük ekranlarda askeri operasyonların görüntülerinin gösterilmesi, "PKK'lı, terörist" şeklinde laflar atılmasını karşılaştıkları "ayrımcı muameleler" arasında gösteriliyor.

Amedspor Direniş Taraftar Derneği yöneticisi Mahsum Kazıkçı "Beni terörize etmeye çalışıyorlar, derneğimizi, taraftarlarımızı deplasmanlarda iç sahalarda itiyorlar. Teröristleştirmeye çalışıyorlar, içimizdeki iyimserliği bitirmeye çalışıyorlar" diyor.

AMEDSPOR BAŞKANI: AYRIŞTIRICI TEZAHÜRATLA KARŞILAŞIYORUZ

Barikat Taraftar Derneği Başkanı Erdal Akdemir de ayrımcılıktan şikâyetçi:

"Biz kendimizi farklı görmüyoruz ama maalesef bizi farklı görüyorlar. Biz de bu ülkenin vatandaşlarıyız. Biz de bu ülkenin bir takımıyız (…) Ama bizim bir dilimiz, kültürümüz, ırkımız var. Ne kadar baskı uygularlarsa uygulasınlar biz Amedspor'un taraftarlarıyız ve Kürt'üz."

Amedspor'a ve takıma yönelik eleştirilerin başında "Amed" isminden dolayı "sportif kimliğinden çok siyasi kimliğini öne çıkardığı" iddiası geliyor.

Kulüp, Diyarbakır'a kayyum atanmadan önce, Temmuz 2015'te Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor olan adını "Amed Sportif Faaliyetler Kulübü" olarak değiştirdi.

Diyarbakır'ın ve bölgenin Kürtçe adı olan "Amed", kulübün resmi internet sitesinde "Neden Amed?" başlığı altında da açıklanıyor. Kararın "MÖ 200'de Amidi Asur hükümdarı Adad-Nirari'ye ait bir kılıç kabzasında yer alan ve şehrin adının 'Amid' ya da 'Amidi' olarak geçmesinden esinlenilmiştir" deniyor.

Amedspor Kulüp Başkanı Ali Karakaş da takımın isminden dolayı "ayrıştırıcı tezahüratlarla karşılaştıklarını" söylüyor:

"Yalnızca Diyarbakır'ı değil, bölgeyi temsil eden bir takım olma hedefiyle böyle bir isim değişikliği yapıldı. 'Amed', böyle bir tarihi isimle daha geniş bir kitleyi temsil etmek amacıyla verilmiş bir isim bu."

Taraftarlar ve yönetim Amedspor'un ismi ve Diyarbakır takımı olması gerekçesiyle bir spor kulübünden çok "bir siyasi parti muamelesi" görmekten de rahatsız.

Kulübün eski oyuncusu Deniz Naki, sosyal medya hesaplarındaki paylaşımları nedeniyle "terör örgütü propagandası yapmakla" suçlanıp futbol müsabakalarından ömür boyu men cezası aldı.

'BİZ LEGAL BİR KULÜBÜN, LEGAL TARAFTARIYIZ'

Mansur Çalar için Türkiye'de iktidara yakın bazı yayın organlarında "terörist" denildi.

Taraftar ve kulüp, bu söylemleri "ötekileştirici, ayrıştırıcı ve haksız buluyor."

Direniş Taraftar Derneği'ndeki taraftarlar "Biz legal bir kulübün, legal bir taraftarıyız… Bizi teröristleştirmeye çalışıyorlar" diyor

Kulüp Başkanı Ali Karakaş bunun sebebinin de Türkiye'deki "siyasi kutuplaşma" olduğu görüşünde:

"Türkiye'deki spor biraz siyasetin de merkezi haline gelmiş. Futbol çok genç nüfusun ve geniş kitlelerin takip ettiği alanlar. Bazı siyasi çevreler kendi politikalarını yapmak amacıyla bu alanları kullanıyorlar. Maalesef Türkiye'deki siyaset çok bütünleştirici siyasetten ziyade, ayrıştırıcı bir dil kullanıyor. Bu da spor sahalarına yansıyor."

Direniş Taraftar Grubu Başkanı Ramazan Tugay da, Diyarbakır takımı olmasından dolayı "Kürt takımı" olarak anılmasının doğru olmadığını söylüyor:

"Amedspor taraftarsız oynadığı maçlarda bile ırkçılığa maruz kalıyor. Oysa ki Amedspor'un hepsi Kürt topçu değiller. Türk var, Laz var. Farklı görüşlerde, farklı inançlarda olan sporcular da var."

Taraftar desteği oyuncuların da en büyük motivasyonu. Mansur Çalar, "Ben 12 yıldır Amedspor forması altında ter döküyorum. Bu armada altında olduğum için çok onurlu ve gururluyum. Şöyle Amedspor'da oynamak mutluluk verici. Sahada, maçta, maçtan sonra yeniliyorsunuz veya yeniyorsunuz, taraftarlarınız hep sizi alkışlıyor. Yenilseniz bile" diyor.

TFF 2. Lig'de mücadele eden Amedspor, Beyaz Grup'ta ikinci yarıda 6 galibiyet, 4 beraberlik ve 3 yenilgi aldı. Takımın şampiyonluk ve play-off iddiası yok ama kulüp sportif alanda başarılı olup, siyasi söylemlerden uzak bir profil izlemek istiyor.

Yeşil sahadaki performansından çok "siyasetle karıştırılan sportif kimliğiyle" konuşulan Amedspor'un kulüp başkanı Karakaş ise "Farklı anılmak isterdik" diyor:

"Amedspor'un birleştirici ruhuyla anılmasını isterdim. Bugün Türkiye'de bizim ihtiyacımız olan şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Biz diyoruz ki spor sahaları kardeşliğin, dostluğun yeşermesi gerektiği alanlar olmalı."

Kaynak: BBC Türkçe