CHP tarafından Beyoğlu Belediye Başkan adayı gösterilen Alper Taş, bütün demokrasi güçleri tarafından sahiplenilmelidir. HDP’nin İstanbul’da aday çıkartmama gerekçeleri, aynı zamanda Alper Taş’ı destekleme gerekçesi olarak kabul edilmelidir.
Bu konu ya ilişkin mutlaka tartışmalar olacaktır. Sosyalist bir kişinin CHP’den aday olması eleştirilecektir. CHP’nin nasıl bir parti olduğu analizleri yapılacaktır.
Evet; CHP sağcı adaylarla AKP’yi geriletebileceğini düşünüyor. Yanlış yapıyor.
Evet; CHP gerçek sosyal demokrat bir parti olamamıştır.
Evet; CHP rejime karşı mücadelesinde muhalefettin güvenini kazanacak siyaset yapmıyor.
Evet; CHP – Şu anda Demirtaş başta olmak üzere HDP milletvekillerinin tutuklanmasının kapısını açan partidir.
CHP ile ilgili daha birçok şey söyleyebiliriz, ama konuya buradan bakarsanız siyaset çıkmaz sokağa sapar.
CHP Alper Taş’ı aday göstermekle doğru yapmıştır. HDP’nin İstanbul’da aday göstermemesi ne kadar doğru ise CHP’nin bu kararı da o kadar doğrudur.
Alper Taş’ın adaylığı İstanbul’da tüm sosyalistlere, birlikte çalışma fırsatı yaratır.
Rejimi geriletmek için örnek bir çalışma yürütülürse, Türkiye sol siyasetinin önemli bir kazanımı olacağı açıktır.
Geçmişte o zamanki ÖDP genel başkanına, Kürt hareketi tarafından bağımsız adaylık teklifi götürülmüştü. Teklif Ahmet Türk’ten Ufuk Uras’a gelmişti. ÖDP birbirine girmiş, sonuçta bölünmüştü. Şimdi teklif Kılıçdaroğlu’ndan geliyor. ÖDP’nin bölünmesine gerek yok..!
Burada; üzerinde durulması gereken konu, sosyalist hareketin kendisinin maddi güç olamamasıdır. Kürt sorunu konusunda ulusalcı yaklaşımların etkili olmasıdır. Sosyalistlerin dert edecekse bu konuları dert etmesi gerekir.
ÖDP bugüne kadar kendi seçimlere katılmadığı halde, HDP ile işbirliğinden hep uzak durdu. Doğrudan destekleyecek açıklamalar yapamadı. Üyeleri CHP ile HDP’ye bireysel oy vermek durumunda kaldılar. Politik bir dayanışmadan uzak durdular.
Geçmişte Kürt siyasi hareketinin; eski ÖDP genel başkanını aday göstermesinin önemli gerekçesi, demokrasi güçlerinin toparlanması için batıda gösterdiği politik dayanışmadır.
Bugün aynı koşullarda değiliz, daha büyük dayanışmalara ihtiyacımız var. Yeni bir rejim inşa edilmeye çalışılıyor. Ülkenin yarısının rejimin karşısında olduğu ortadadır. Rejime karşı yapılacak olan muhalefet sadece seçimlerle sınırlı da düşünülemez. Hayatın her alanında, her düzeyde hep birlikte direnmekle sonuç alınacaktır. Seçimler siyasal faaliyetlerde fırsattır. Siyasetin toplumsallaşmasının engellendiği bir ülkede seçimler politize olmuş kitlerle buluşma olanağı sunar.
Geçmiş dönemlerdeki örgütlenme alışkanlıkları artık terk edilmelidir. Yeni dönemi başka bir mücadele ve örgütlenme anlayışı ile karşılamak zorundayız.
Alper Taş’ın adaylığının tüm İstanbul’a bir sinerji katacağına inanlardanım. Bu enerjinin güçlendirilmesinin devrimci demokrat bütün kesimlerin görevi olduğuna inanıyorum.
