Şili'nin eski Sosyalist Devlet Başkanı Salvador Allende'nin, 11 Eylül 1973'deki darbe günü öldürüldüğünün mü yoksa intihar mı ettiğinin tespit edilebilmesi için başlatılan soruşturma çerçevesinde mezarı açıldı.

Şili’de askeri diktatör Augusto Pinochet’in 1973 yılında ABD’nin desteğiyle yaptığı darbe sırasında Salvador Allande başkanlık sarayında ölü bulunmuştu. O günden bu yana geçen yaklaşık 40 yıl boyunca Allende’nin intihar ettiği kabul edilmişti.

Allande’nin ölümüyle ilgili açılan soruşturma çerçevesinde yeniden otopsi yapılmasını gündeme gelmiş, Şilili savcı Beatriz Pedrals, Allende’nin ölümü dahil 726 insan hakkı ihlaliyle ilgili geçtiğimiz şubat ayında soruşturma başlattı.

“Mahkemeler bugüne kadar soruşturulmayanı soruşturacak” diyen Pedrals, Şili darbesi sırasında yaşananların en sonunda gün yüzüne çıkacağını ve sorumluların tutuklanmasını ve hak ettikleri muameleyi görmesini umut ettiğini açıklamıştı.

Pedrals’in açtığı davalar Pinochet’nin 1973 yılında iktidara geldiği dönemden 1990’a kadar geçen sürede yaşanan insan hakları ihlalleriyle ilgili olacak.

Şilili yetkililer ocak ayında askeri cunta yönetimi sırasında yaşanan insan hakları ihlalleriyle ilgi olarak 560 subay hakkında soruşturma da başlattı.

Salvador Allende’nin kızı Senatör Isabel Allende, bütün aile üyelerinin eksiksiz bir soruşturma için yeni otopsi yapılmasının önemli olduğunu söylemişti.

Aynı zamanda Sosyalist Parti bünyesinde senatörlük görevini sürdüren Isabel Allende, “Bugüne kadar ilk defa gerçekleştirilen bu cinayet soruşturmasını destekliyoruz'' diyerek mezarın açılmasını istemişti.

Bugüne kadar yaygın olarak Allende’nin askerlerin devlet başkanlığı sarayına baskınında teslim olmaktansa intihar ettiği yönünde bilgilere yer verilirken, askerler tarafından öldürüldüğü de gündeme getirilmişti.

Bazı araştırmacılar ise Allende’nin askeri darbeye karşı direnerek, elinde silahıyla öldürüldüğünü belirtiyorlar.

Allende, başkanlık sarayında ölü bulunmadan önce darbe destekçisi askerler binanın etrafını çevirmiş ve savaş uçakları binayı bombardımana tutmuştu. O sırada Allende 65 yaşındaydı.

Resmi olmayan bir otopsi Allende’nin intihar ettiği sonucuna vardı ancak önde gelen siyasetçiler ve insan hakları örgütleri uzun bir süredir bu sonuçların doğruluğunu sorguluyordu.

Nitekim darbe ordusu o dönemde otopsiyi kendisi yapmış ve cenazeyi mühürlü bir tabut içinde Allende’nin eşine teslim etmişti.

Şubat ayında açılan soruşturma çerçevesinde, Allende'nin başkent Santiago'nun merkez mezarlığındaki mezarı açılarak otopsi yapılacak.

KİSSİNGER NE DEMİŞTİ?

Allende 1970 yılında devlet başkanlığına seçilmişti. O dönem Şili’de ve Washington’da etkili olan muhafazakarlar Allende’nin başta ABD’nin kullandığı madenleri ulusallaştırması olmak üzere “Şilinin sosyalizme giden yolu”nu yapma girişimlerinin Sovyet yanlısı, komünist bir hükümetle sonlanacağından korktu.

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger Allende’nin seçilmesinin ardından ABD’nin niyetlerinin ne olduğunu açıkça ortaya koydu: “Bu meseleler Şilili seçmenlerin kendi kendilerine karar vermelerine bırakılamayacak kadar önemlidir. Neden bir kenara çekilip bu ülkenin halkının sorumsuzluğu dolayısıyla komünist olmasını izlememiz gerektiğini anlayamıyorum.”

STADYUMLARI CEZAEVİ YAPTI

1973'te sosyalist Allende iktidarına darbe yapan general Augusto Pinochet stadyumları cezaevi gibi kullanıldı. Şili’yi “komünizmden kurtardığını” iddia eden Pinochet; Meclis’i feshetmiş ve demokratik hakları askıya almıştı. Darbe sonucunda, Devlet Başkanı Salvador Allende dahil, otuz binin üzerinde kişi katledilmiş ve 150 bin kişi toplama kamplarına gönderilmişti

1988'de yapılan referandumda Pinochet yönetimden çekildi, fakat yaptığı yasal değişiklikle kendisine "hayat boyu diktatör" unvanını verdi. Yıllar sonra İngiltere’de tutuklandı ve ülkesine gönderildi. 2006'da yargılanan Pinochet’e sağlık sorunları nedeniyle ev hapsi verildi. Ancak cezasına başlayamadan 91 yaşında öldü.

ANF