Eskişehir’deki Gezi eylemleri sırasında polis ve esnaf işbirliğiyle dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın ölümünün ikinci yıldönümünde ailesi tarafından Ali İsmail Korkmaz Vakfı (ALİKEV) kurucularından da olan Ali İsmail’in ağabeyi Av. Gürkan Korkmaz, kardeşinin ölümünün ikinci yıldönümünde konuştu.

SoL Portal'dan Volkan Algan'ın sorularını yanıtlayan Gürkan, Ali İsmail'in sözlerini hatırlattı ve "Korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın. Korktular Gezi'de, titrediler seçimde, yıkılacaklar elbet..." dedi.

Ali İsmail olmadan 2 yıl nasıl geçti, bugün ne hissediyorsunuz?

2 yıl tabi çok zor geçti. Biz Hatay'ın bir köyünde, kendi halinde, çatışma ortamından uzak yaşayan, tamamen evrensel duygular içinde ilişkilerimizi sürdüren insanlardık. Zaten Antakya'nın yapısından dolayı çeşitli inanç ve etnik kimliklerin bir arada, huzurlu yaşadığı barışçıl bir ortamda büyümüştük, bu nedenle de siyasetten uzaktık, apolitiktik açıkçası.

Tabi Gezi'yle birlikte Türkiye'nin ve bizim gündemimize devletin faşist yüzü bir tokat gibi girdi. Burada biz bir kardeşimizi, ailemizin en küçük bireyini, gözbebeğimizi kaybettik.

Ali'yi kaybettikten sonra sürekli sürekli bu acıyı tazeleyen, hatırlatan şeyler yaşadık ama aynı zamanda onur, gurur veren olaylar da oldu. Ölümün gurur veren yüzü kulağa tuhaf geliyor ama...

Ali İsmail'in ölümü normal değildi ama o da normal bir çocuk değildi zaten. 19 yaşında, hayatının baharındaydı fakat huzur evlerine ziyaretlerden tutun, köy okullarına kütüphane kurmaya, engelliler için kapak toplamaktan, çocuklara kitap sevgisi aşılamaya kadar birçok faaliyette bulunuyordu. Duyarlı, toplum yararını gözeten bir gençti.

Biz ailesi olarak Ali İsmail adına bir vakıf kurduk. Şu anda yaşıyor olsaydı o da gönüllü olarak yapacağı birçok şeyi, bu vakıf çatısı altında yapardı. Biz de Ali İsmail'in yapacaklarını başka gençlerle birlikte yaparak aslında yüzlerce, binlerce Ali İsmail'le birlikte çalışıyoruz. Bu da bir nebze yüreğimize su serpiyor, güç veriyor.

AKP'den hesap sorulacağı söylenerek yürütülen seçim propagandalarına rağmen, şimdi partiler arasında artık kavgayı fazla büyütmemek, “devri sabık” yaratmamak şeklinde bir mutabakat görünüyor. Siz bu tabloyu nasıl yorumluyorsunuz?

Hangi parti olursa olsun, o zamanın Başbakan'ı olan Tayyip Erdoğan'a rağmen, bizim çocuklarımız ölürken birilerinin çocuklarının yaptıkları hırsızlıklara rağmen; emri verenlerin, yargıya müdahale edenlerin hesabı sorulmadan koltuk sevdasıyla hareket edenler kendilerini bitirecektir.

Peki umutlu musunuz bundan sonrası için?

Umut her zaman vardır. Ali İsmail'in dediğini hatırlatayım: Korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın. Korktular Gezi'de, titrediler seçimde, yıkılacaklar elbet...