Centre for Turkey Studies (CEFTUS) / Türkiye Araştırmalar Merkezi tarafından organize edilen bir programda gazeteci Ali Bayramoğlu Britanya Parlamentosu’nda 24 Haziran’da yapılacak genel seçimleri değerlendirdi.

6 Haziran akşamı Parlamento’da gerçekleşen programın ev sahipliğini İşçi Partili Milletvekili Siobhain McDonagh yaparken moderatörlüğü Regent Üniversitesi Uluslarüstü Çalışmalar Merkezi Direktörü Profesör İbrahim Sirkeci üstlendi.

Seçimler üzerine konuşmasına başlamadan önce Ali Bayramoğlu kendisinin AK Parti taraftarı olduğuna dair bir yorum üzerine konuya açıklık getirmek istediğini söyledi. Bayramoğlu AK Parti’nin ve Erdoğan’ın 16 yıldır iktidarda olduğunu ve bu uzun dönem içerisinde sağcısından solcusuna dindarından sekülerine milliyetçisinden liberaline kadar toplumda her grubu etkileyen, zaman zaman temsil eden, zaman zaman sırtını dönen politikaları olduğunu belirtti. Dolayısıyla kendisinin de %100 olmasa da AK Parti’nin oluşturabildiğini sentezi desteklediğini fakat şimdi AK Parti’nin reformları değil otoriter bir rejimi temsil ettiğini düşündüğü için artık desteğini çektiğini söyledi.

Bayramoğlu 24 Haziran seçimlerini değerlendirmesinde önemli üç faktörün bulunduğunu belirtti. Bunlardan birinin Kürt sorunu olduğunu zira Kürt sorununun silahla değil diyalogla çözülebileceğinin artık anlaşıldığını belirten Bayramoğlu ikinci faktörün ise seçimlerin meşruluğu olduğunu söyledi. Türkiye’de 1886’dan beri seçimler yapıldığını ve sadece 1913’te İttihat ve Terakki Cemiyeti döneminde ve 1946’da çok partili sisteme geçişte seçimlerde hile olduğunu vurgulayan Ali Bayramoğlu her ne kadar her zaman hile ya da usulsüzlük şüphesi olsa da Türkiye’de genel olarak seçimlerin meşru olduğunu söyledi. Darbe dönemlerinde bile ilk yapılanın seçime gitmek olduğunu dile getiren Bayramoğlu dolayısıyla Türkiye’de AK Parti ya da Erdoğan dahil hiçbir partinin sandıktan çıkmazlarsa iktidarda kalamayacağını söyledi.

Bayramoğlu bir diğer faktörün de sağ muhafazakar partilerin artık dokusunun değiştiğini gözlemlediğini çünkü zaten homojen olmayan bu siyasi ideolojide sınıfsal kırılmalar yaşandığını ve bu nedenle aslında Erdoğan’ın yetiştiği Erbakan’ın Milli Görüş ideolojisini temsil eden Saadet Partisi’nin Erdoğan’a ve AK Parti’ye rağmen alternatif dindar parti olarak seçim barajını aşacak kadar güçlü olduğunu söyledi.

Diğer yandan anketlerin bir reaksiyon partisi olan İYİ Parti’nin %10-11 civarında oy alacağını gösterdiğini ve bunların MHP ve biraz da CHP’den olacağını ekleyen Bayramoğlu eğer Akşener ikinci tura kalırsa onun Kürtler’den oy almasının çok zor olduğunu söyledi. Bayramoğlu 1990’lardaki Akşener’in İç İşleri Bakanlığı dönemindeki izlediği yol ve tavrın bölgedeki Kürtlerin beynine kazındığını sözlerine ekledi.

CHP’nin ise bir demokrasi dersi verircesine Kılıçdaroğlu’nun herkesi şaşırtıp Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı adayı yapması, oldukça bürokratik ve karar verme mekanizmasının zor olduğu bu eski partide değişim dalgalarının yaratılmasının ve hatta anti-Kürt tavırların dışında sinyallerinin verilmesinin çok ilginç bulduğunu söyleyen Bayramoğlu bunun iktidar tarafından beklenmeyen bir hamle olduğunu belirtti.

HDP’nin milletvekilleri ve belediyecileri dahil çok sayıda üyesinin hapiste olduğu bu dönemde en zor savaşı verdiğini fakat diğer yandan halkın genel olarak bu adaletsizlik karşısında HDP’ye sempati duyduğunu ve HDP’nin Kürtlerin dışında Kürt olmayanların da oyunu alacağını söyleyen Bayramoğlu şimdiye kadar sadece CHP’ye oy vermiş kimi kesimlerin HDP meclise girsin diye oy vereceklerini belirtti. Bayramoğlu eğer HDP meclise girerse Cumhur ittifakının yeterli çoğunluğu bulamayacağını savundu.

Bayramoğlu seçimlerin 19 ay öncesinden ilan edildiği günlerde bezmiş ve umutsuzluğun hakim olduğu Türkiye’de muhalefetin beklenmedik bir şekilde dinamik seçim kampanyası ile Türkiye’deki otoriter rejimin bir gün biteceğine dair umutları arttırdığını söyledi. Seçimlerde dindar, Kürtçü, merkez sağ ve seküler/modern 4 partinin muhalefeti oluşturduğunu değerlendiren Bayramoğlu özlenen ve istenen Türkiye siyasi sentezinin temsil edilebileceği bir ortamın yeniden oluşabileceğini ekledi. Bayramoğlu’na göre MHP ile ittifak kuran AK Parti, CHP’nin HDP ile ittifak kuracağını umarak toplumun eski dokularına göre seçimleri kazanmayı hedeflemişti fakat muhalefet beklenenin aksini yaptı.

Başkanlık seçimlerinde Erdoğan’ın %50-51 şansı olduğunu ve ilk turda başkanlığı alamazsa ikinci tura kadar Türkiye’de neler yaşanacağını tahmin etmenin zor olduğunu dile getiren Bayramoğlu ikinci turda sağcı ve muhafazakar oyların yine de istikrar ve kazandıklarını kaybetmeme korkusuyla Erdoğan’a gidebileceğini söyledi.

Kandil’e TSK operasyonu ve seçimlerin yaklaşması ile olası sonuçların her türlü türbülansı gösterdiğini söyleyen Bayramoğlu iyimser olduğunu belirtirken daha sancılı dönemlere de hazırlıklı olmamız gerektiğini düşündüğünü vurguladı.