BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, hasta tutuklu ve hükümlülerin durumu ile cezaevlerinde yaşanan sürgünlere ilişkin verdiği araştırma önergesi sırasında yaptığı konuşmada, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini anlattı.

HÜKÜMLÜ SAYSISINDAKİ ARTIŞ

2002 yılında cezaevlerinde 34 bin 808 hükümlü varken, 2012 yılında bu sayının 104 bin 313'e yükseldiğine dikkat çeken Aksoy, "Tutuklu sayısında ise 2002 yılında 24 bin 621 iken bugün 31 bin 707'ye yükselmiştir. Ancak yaşanan bu olumsuz tabloya rağmen hükümet çareyi yeni cezaevlerini inşa etmekte buluyor" dedi.

Son dönemlerde cezaevlerinden çok sayıda şikayet mektubu aldıklarını hatırlatan Aksoy, "Ayrıca, insan hakları kurumlarına yapılan yoğun başvurular da cezaevlerinde yaşanan sorunların hangi aşamaya geldiğini somut olarak ortaya koymaktadır. Tutuklu ve hükümlüler, cezaevleri idaresinin hukuk dışı kötü muamelesine maruz kalmaktadırlar. Ayrıca yasal olarak kendilerine tanınan birçok hak da, yine cezaevi idaresi ve güvenlik birimleri tarafından ellerinden sık sık alınmaktadır" diye konuştu.

ARTHUR RIMBAUD BİLE YASAK

Aksoy, cezaevlerindeki hak ihlalleri ve yasaklara ilişkin şöyle konuştu:

"Düşünün, dünyaca ünlü şair, ozan Arthur Rimbaud'un şiir kitabının güvenlik gerekçesiyle Sincan F Tipi Cezaevi'ne verilmemesi ilginçtir. Yine kitap sınırlandırılması söz konusu olup, en fazla 5 kitaba izin veriliyor. Bu sınırlamalar yine ihlallerin yoğun olarak yaşandığı Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde 10 kitapla sınırlandırılmıştır. Birisinde 5, birisinde 10, birisinde daha az. Ayrıca hâlâ yakınlarıyla telefonda Kürtçe konuşmaları çeşitli şekilde hükümlülere ve tutuklulara yasaklanmaktadır. Verilen disiplin cezaları cezaevinde kalanların yaşamsal tüm haklarını ortadan kaldırmış bulunmaktadır. Ayrıca, sürekli verilen, telefonla görüşmeme cezası neticesinde aileler de bir bakıma cezalandırılmaktadırlar. Tutuklu ve hükümlülerin hekime erişim hakkı da çok ciddi bir boyutta kısıtlanmaktadır. İHD Diyarbakır Şubesi'nin 25 Ocak'ta açıkladığı rapora göre, cezaevlerinde 307 hasta tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. 51 kişinin ilgili sağlık kurullarından aldıkları sağlık raporları incelemeye alınarak, durumlarının kritik olduğu da raporlarda belirtilmiştir. Denizli D Tipi Cezaevi'nde bulunan ve aralarında Hayati Kaytan'ın da bulunduğu 5 tutuklu ve hükümlü karantinaya alınmış durumdalar. Bunlar kanser hastasıdır. Tutuklu ve hükümlülerin ailelerinin bulunduğu kentteki cezaevlerine sevk istemleri ise, ya cevapsız bırakılmakta ya da gerekçesiz bir şekilde reddedilmektedir."

'AÇLIK GREVCİLERİ CEZALANDIRILIYOR'

"12 Eylül faşizmi cezaevlerinde yaşatılmaya çalışılıyor" diyen Aksoy, son günlerde artan sürgünlere dikkat çekti, "İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre 2012 yılında 2 bin tutuklu ve hükümlü sürgün edildi. Sürgünlerin büyük çoğunluğunu siyasi tutsaklar oluşturuyor. Sadece son iki ay içinde Diyarbakır Cezaevi'nde 200'e yakın tutuklu ve hükümlü başka batı ve Karadeniz'deki cezaevlerine nakledildiler. Özellikle Aralık 2012-Ocak 2013 tarihlerinde yaşanan sürgünlerde ise açlık grevlerine katılmış olan eylemcilerin hedef alındığı görülmektedir. Yani âdeta, açlık grevlerine katılanlar cezalandırılmakta ve intikam alınmaktadır" dedi.

'AİLELER DE CEZALANDIRILIYOR'

Tutukluların ailelerinden uzak cezaevlerine gönderilmelerinin ailelerin de cezalandırılması anlamına geldiğini belirten Aksoy, "Ekonomik koşulların yetersizliği nedeniyle Ağrı'dan dahi Erzurum'a gitmeye zorlanan aileler, Ankara'ya nasıl ve hangi parayla geleceklerdir? Bu bir zulüm politikasıdır" diye konuştu.

BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, hasta tutukluların tahliyelerini derhal yapılmasını istedi. (ANF/ETHA)