İYİ Parti lideri Akşener, Adıyaman'da helallik isteyen Erdoğan'a "Hangi yüzle çıkıp helallik istiyorsun?" diye yanıt verdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. 

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

"YARGININ İŞİNİ YAPMASINA NEDEN ENGEL OLUYORSUN?

Başkent'in göbeğinde Sinan Ateş'e kıyılmasının üzerinden 61 gün geçti. Devleti yönetenlerin mafyalara, simsarlara, uyuşturucu kaçakçılarına bir kez daha boyun eğen acizliğiyle 61 gün geçirdik. 61 günde adaletsizlik daha da derinleşti. Sinan Ateş'in ailesinin bildiği gerçekler henüz daha yargının gündeminde bile değil. Ülkemizi içine hapsettiğin tek adam yönetiminde görevini yapabilen bir kurum kalmadı Sayın Erdoğan. Ben de sana soruyorum; söylesene yargının işini yapmasına neden engel oluyorsun? Kimden korkuyorsun? Adalet yerini bulana kadar unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu cinayetin asıl sorumluları ortaya çıkana kadar unutmayacağız, unutturmayacağız. Sinan Ateş'i unutmayacağız, unutturmayacağız.

HİÇ UTANMIYORLAR, HİÇ YÜZLERİ KIZARMIYOR

Gerçekleşen her artçı sarsıntıda yaşadığımız büyük felaketi tekrar hatırlıyoruz. Ülkemizin bir gerçeği olan depreme karşı nasıl hazırlıksız kaldığını hatırlıyoruz. Kendini devlet yerine koyanlara ne kadar güvenmediğimizi hatırlıyoruz. Depreme karşı hazırlık yapmayanlar felaketten sorumludurlar. Milletimize ev diye mezar yapılmasında payı olan herkes bu büyük felaketten sorumludur. Bir suç mahaliyle karşı karşıya kalmamıza neden olan herkes sorumludur. Saray korkusuyla karar alamayanların, sivil toplumla kavgaya tutuşanların, interneti kesip kapılara polis gönderenlerin hepsi sorumludur. Başımıza ucube sistemi bela eden bay kriz baş sorumludur. Tüm sorumsuzluklarına rağmen hiç utanmıyorlar, hiç yüzleri kızarmıyor. Aralarından bir kişi bile istifa etmiyor. Sorumlu olanlardan beklenen şey budur. Utanmadan kampanya, propaganda yapıyorlar.

HANGİ YÜZLE ÇIKIP HELALLİK İSTİYORSUN?

İktidarın beceriksizliği nedeniyle başımıza gelen her felakette önce Sayın Erdoğan milleti tehdit etmeye başlıyor. Her gün bağırıyor, çağırıyor, hakaret ediyor. Sonra çıkıyor helallik istiyor. Sayın Erdoğan yeter artık. Depremin üstünden 23 gün geçti. Hangi yüzle çıkıp helallik istiyorsun? Dün 'Kader planı' diyordun, bugün helallik istiyorsun. Dün 'Ahlaksız, namussuz, adi' diyordun bugün helallik istiyorsun. Dün 'Hain' diyordun, bugün helallik istiyorsun. Bir idarecinin vatandaşlarıyla helalleşmesi istifayla, sorumluları görevden almakla olur. Cürmün ve haramın helalleşmesi olmaz. Enkazlar bu iktidarın suçlarının enkazıdır. Hükümetin başının cürümlerinin ve haramlarının enkazıdır. Bir Allah'ın kulunun istifa etmediği yerde helallik istemek Allah'ın 'Adil olun' emrine isyandır.

SİYASETÇİ MİLLETİYLE SANDIKTA HELALLEŞİR

Meydanlarda sadaka vererek helallik alamazsın. Paranın kölesi olan yandaşların bekçiliğini yaparak helallik alamazsın. Senin bulamadığın vinci getiren ama valinin izin vermediği için ailesini kaybedenlerden helallik alamazsın. Kimsesiz kalan çocuklardan helallik alamazsın. Takdiri çok gördüğün sağlıkçılardan takdiri alamazsın. Cenazesine kefen arayan babalardan helallik alamazsın. Tuvalet için çırpınanlardan helallik alamazsın. Günahına girdiğin masumlardan helallik alamazsın. Böyle yüzsüzlük, utanmazlık, terbiyesizlik olmaz, olamaz. Milletimizden helallik alamazsın Sayın Erdoğan. İlla helalleşmek istiyorsan yolunu söyleyeyim: Siyasetçi milletiyle sandıkta helalleşir. Önce aziz milletin önüne sandığı getireceksin öyle helallik isteyeceksin. Öyle televizyondan üfürmekle olmaz. Madem helallik alacağına eminsin, derhal sandığı getireceksin.

BÖYLE BİR KEPAZELİK OLABİLİR Mİ?

Kendi vatandaşına çadır satmak organizasyon sorunu değildir, ahlak sorunudur. Kızılay'ımızda yaşananlara bir bakın. Bunların elinde naylon bağış kurumuna dönüşmüştü. Gelinen noktada paravan bir şirket olmuş. Türk Kızılay'ı tümüyle yozlaşmış, çürümüş bir hale gelmiş. Çadır tüccarı olmuş. İnsanlarımız çadır bekliyor, Kızılay ise deposunda stoklayıp satıyor. Böyle bir kepazelik olabilir mi? Gıda, soğan stoklanıyor diye depoları bastınız. Peki şimdi çadır stoklayan Kızılay'a ne diyeceksiniz? Deposunu basıp çadırlara el koyacak mısınız? Düşman diye kötülenenler yardıma koştular. Eloğlu dediklerimiz milyarlarca yardım parası topladılar.

Ama bu ülkenin Kızılay'ı vatandaşına çadır sattı. İnsanlarımız geceleri  eksi 18'e varan soğukla mücadele ederken milletimizin uykuları kaçtı ama bu ülkenin Kızılay'ı vatandaşına çadır sattı. Bu ahlaksızlığa şaşıranlar olduğunun farkındayız ama biz hiç şaşırmadık. Kaşıkçı davasını satan bu hükümet değil miydi? memleketi sığınmacı hendeğine çevirip milletin huzurunu satılığa çıkaran bu hükümet değil miydi? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını satan yine bu hükümet değil miydi? Sayın Erdoğan'ın dünyasında bu ülkenin satılık olmayan hiçbir değeri olmadığını çok iyi biliyoruz. Madem hiçbir işe yaramıyorsun bir zahmet istifa edin. Ülke yönetmekten acizsiniz milletin huzurunu bozmayın. Kızılay'ı daha fazla lekelemeyin. Ahlaksız, şuursuz yönetim anlayışıyla tüm kurumları delik deşik ettiniz bari Kızılay'ın surlarında gedik açmayın."