İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Yenimahalle’de düzenlenen "Uyanış, Doğuş, Aşık" etkinliğinde, “Ne mutlu bize ki aklımızı, ruhumuzu, gönlümüzü besleyen büyüklerimiz var. Baharı müjdeleyen bayramımız var. Toprağı sadık yar belleyen gönül zenginlerimiz var. Bunca kıymeti bilmeyene yuh olsun. Bunca zenginlik varken yanlış yapanlara yuh olsun. Hakkı ve hakikati sancak bilmek yerine hak yiyene yuh olsun" dedi.

Meral Akşener, Yenimahalle’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde Toplumsal Düşünce Derneği, Aşık Veysel Kültür Derneği ve Ankara Kent Konseyi tarafından bugün düzenlenen “Uyanış, Doğuş, Aşık” isimli etkinliğe katıldı.

Akşener, etkinlikte yaptığı konuşmada şunları söyledi:

GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE İKİ KİŞİ BELİRİR

"Tabiatın yeniden doğuşu, Nevruz. Türklerin Ergenekon’dan çıkışı, özgürlük. Hz. Ali Efendi’mizin doğum tarihi. Her insanın ‘Ya Ali’ dediği Hz. Ali Efendi’mizin doğumu. Düşündünüz mü; Nevroz ve Hz. Ali’nin doğumu. Üst üste gelen iki doğum. Yakışmışlar birbirine. Benim gündelik hayattaki konuşmalar dikkatimi çeker. Canımız yandığımızda; haksızlığa uğrarız, iftiralar atılır, iğrençlikler yaşanır, önce saklanırız. Sonra gözümüzün önünde iki kişi belirir. Biri Hz. Ali, ‘Medet ya Ali’ deriz kalkarız ya da Fatma Ana’mız. Yakınırız. Ne kadar kalbimizin içinden iki isim. Bütün bunlar varken ‘sen şucu, bucusun’ diyerek insanların, enerjimizin gökyüzüne salınıp gitmesi anlamına geliyor.

KAZIĞI YİYEN HEPİMİZ OLUYORUZ

Bu enerji savurulup gökyüzüne gittiği zaman kardeşlik enerjisinin, kazığı yiyen hepimiz oluyoruz. Bizi biz yapan değerlerin bize öğrettiklerini bugün hayatımıza girenlerin bölmesine, gökyüzüne üfürülüp gitmesine müsaade etmememiz gerekiyor.

HOŞGÖRÜ KAVRAMININ İÇİNDE KİBİR VAR

Ben hoşgörü sözünü sevmiyorum. Hoşgörü kavramının içerisinde biraz kibir, biraz buyurganlık var. Biz birbirimize saygı duymak zorundayız. Ben kimim ki buradaki hanımefendileri hoşgörüyle karşılayacağım. Başkası kim ki bizleri hoşgörüyle karşılayacak. Biz birbirimize saygı duymak zorundayız. Farklılıklarımızın enerjiye çevrilmesinin, birlikteliklerimizin de ön plana çıkartılmasının bu saygı kavramından geçtiğine inanıyorum.

HAK YİYENE YUH OLSUN

‘Kur’an’a bak, İncil’e bak. Dört kitabın dördü de hak. Hakir görüp ırk ayırmak. Hakikatte yüz karası’ diyen gönül rehberimiz Aşık Veysel’in ölüm yıldönümü. Cenabı hak mekânını cennet eylesin. Bizi bir araya getiren sebepler kutlu sebepler… Ne mutlu bize ki aklımızı, ruhumuzu, gönlümüzü besleyen büyüklerimiz var. Baharı müjdeleyen bayramımız var. ‘Allah seni hür yarattı, tamah seni kul etmesin’ diyerek alnı açık, başı dik olmayı öğütleyen rehberimiz var. Toprağı sadık yar belleyen gönül zenginlerimiz var. Bunca kıymeti bilmeyene yuh olsun. Bunca zenginlik varken yanlış yapanlara yuh olsun. Hakkı ve hakikati sancak bilmek yerine hak yiyene yuh olsun.”