Özgür Gündem'in kapatılmasının ardından gazte binasına yapılan baskında haber takibi yaparken gözaltına alınan İMC TV muhabiri Gülfem Karataş'ın polisin kendisini tecavüz etmekle tehdit ettiğini sosyal medya hesabı üzerinden 'yorumlayan' Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, "Çözemedim, ne çekicilikleri ve özellikleri var bunların? Uzun süredir izliyorum, yakalanıp gözaltına alınan PKK yandaşları genellikle 'Polis beni tecavüzle tehdit etti' diyor. En son olarak da Özgür Gündem Muhabirlerinden biri katıldı bu iddiaya" dedi.

Gözaltına alınan İMC TV muhabiri Gülfem Karataş, savcılık ifadesinde polisin kendisini tecavüzle tehdit ettiğini söyleyerek "S… seni, a… k.. çocuğu diyerek hakaret etti” demişti.

Karataş ifadesinde şunları söylemişti:

“Kırmızı tişörtlü bir polis bana merdivenlerden indiğimiz sırada sırtıma zincirle vurduğu için yaralandım. Bu sırada gözlüğüm kırıldı. Ayrıca burada beni ters kelepçelediler. Yedi saat kelepçeyle bekletildim. Bu yüzden el bileklerim hala yaralı vaziyettedir. Polis aracına bindirildiğimde yine yüzüme vurularak darp edildim. Bunların hepsini doktor raporunda bulabilirsiniz. Bize 'vatan haini, Ermeni dölü, Yahudi dölü' gibi sözler söylendi. Üç hilal bilekliği olan bir polis bunu bize göstererek 'Bunun anlamını biliyor musunuz, or..lar, kahpeler' diyerek hakaret etti."

“NE ÇEKİCİLİKLERİ VAR Kİ BUNLARIN?”

T24'ün haberine göre; Gülfem Karataş'ın ifadesinin ortaya çıkmasının ardından Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı, Facebook'ta "Çözemedim, ne çekicilikleri ve özellikleri var bunların?" dedi.

Emin Pazarcı, şunları söyledi:

“Çözemedim, ne çekicilikleri ve özellikleri var bunların? Uzun süredir izliyorum, yakalanıp gözaltına alınan PKK yandaşları genellikle "Polis beni tecavüzle tehdit etti" diyor. En son olarak da Özgür Gündem muhabirlerinden biri katıldı bu iddiaya.

“İnceliyorum, sağdan bakıyorum, olmuyor, soldan bakıyorum, olmuyor. Aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı süzüyorum, yine olmuyor. Bir gariplik var bu işte!

“Ya emniyet içindeki gözünü iyice karartmış uçkuruna düşkünler hep bunlara rastlıyor; ya da PKK operasyonlarına sürekli olarak aşırı derecede gözleri bozuk memurlar gönderiliyor.

“Tabi bu "tecavüz" kelimesinden bir türlü vazgeçmeyenler, olmasını istediklerini değil, gerçekten olanları söylüyorlarsa!”