AKP'nin kurucuları arasında yer alan eski Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak, Sedat Peker iddialarıyla başlayan Cumhurbaşkanlığı’ndan iki danışmanın istifası ile sarsıntısı süren rüşvet ağı skandalını “lağım patlaması” olarak değerlendirdi. Albayrak, “Bu bir kolektif bir soygundur, iki kişinin bildiği sır, sır olmadığı için bu suçları herkes birbirinin üzerine atmaya başladı. Ama devlet gücü intikam aracı olduğu için herkes korkuyor” dedi.

AKP MKYK Üyesi Metin Külünk’ün “AK Parti’nin arınma ihtiyacı” olduğu yolundaki sözlerini de değerlendiren Albayrak, KRT TV’de “Semra Topçu ile Haftanın Panoraması” programında; “illerde rahatsızlığın artığını, milletvekillerinden de kopuş olacağını” ifade etti. Albayrak özetle şunları söyledi:

"EN BÜYÜK İHABETLER, DALKAVUKLARDAN OLMUŞTUR" 

“Fransız atasözü “yalayan ısırır da” der, tarihte en büyük ihanetler, dalkavuklardan olmuştur. İş ona doğru gidiyor, göreceksiniz bu kadar yolsuzluklar… Bu bir kolektif bir soygundur, iki kişinin bildiği sır sır olmadığı için bu suçları herkes birbirinin üzerine atmaya başladı.

Bugünkü idari yapıyla, iş ortaklığı olduğu müddetçe bu günkü yönetim bunların üzerine gidemez, geçmişte de dört bakandan biri “Eğer bizi yüce divana gönderirseniz, sırları açıklarım’ demişti ve apar topar komisyondaki arkadaşlara dediler ki, ‘Aman bu işi ileri götürmeyin.’

"KAMU KAYNAKLARINI ÇALMADA MAHİRLER" 

Bugün suçlananlar, eğer birazcık ahlakları varsa, ‘Bizlere iftira atılıyor, bu iftiranın altında kalamayız’ deyip, kendileri bu işi yargıya taşımalı. Ama Ziya Paşa’nın dediği gibi birbirlerine benzeyeni bulmuşlar. Kamu kaynaklarını çalmakta çok mahirler. Ama iktidarın gittiğini biliyorlar servetlerini başka ülkelere taşıyorlar, Yunanistan ev alıyorlar, dış basında okuyoruz. TC’nin tapusunu ver yine doymazlar. Harami oldu bunlar. Hukuktan kaçan haramiler… Şimdi bir şey olmasa da devlette arşiv vardır, gelecekte mutlaka adalet devletinde emin olun, bunlar yargının karşısından kurtulamazlar.

"AKP'NİN ARINACAK TARAFI KALMADI" 

Lağım patladı, her tarafta sıkıntılar var. Bir devlet çalışamaz hale geldiyse paralel yapılar meydana gelmiştir, güvenlikte, adalette öyle. Hiçbir kurum çalışacak halde değil, hepsi paralel bir yapı haline getirdiler. Mafya siyaset iş birliği, öyle kötü duruma düştü ki Türkiye Cumhuriyeti daha önce hiç böyle olmadı. Ak Parti’nin arınacak tarafı kalmadı, nasıl arınacak? Rahmetli Demirel derdi ki, ananı sıkıntıya sokan kadı olursa nasıl aranacak? Yani bu sistem çökmüş. Kirliliğe bulaşmamış insanlar çok. Milletvekillerinden kopuş olacak. Zaten kopuş arttı, illerde görüyorum. Çok büyük huzursuzluk var biliyorum, görüştüğüm arkadaşlar var, tanıştığım insanlar var. Milletvekillerinden de kopuş olacak. Ama devlet gücü intikam aracı olduğu için korkuyorlar, yine de itibarları giderek düşüyor. Bahçeli’nin dediği gibi Tursille, Omo’yla da yıkasan bunlar durulanmaz, temizlenmez. Arınma bunları kurtarmaz.

Milletvekili arkadaşlarla görüşüyorum, Peker’in söyledikleri, bu yolsuzluk, bu sıkıntıları gerçekten görmüyor musunuz, diyorum. Bana ne diyorlar biliyor musunuz, sağa sola bakıyorlar, acaba bir duyan var mı diye, sonra bunların hepsinin doğruluğunu tasdik ediyorlar.

Ama devlet imkanları ile, devletin gücüyle, insanları tehditler, şantajlar, çocuğunun işi-gücü var, vergi ellerinde, iş insanları ses çıkaramıyor, dolayısıyla içlerindeki niyetleri söyleyemiyorlar. Bu iktidar nasıl temizlenecek mümkün değil. Bir defa körlük yaşıyorlar. Gözleri görüyor ama görmezden geliyorlar.

"ANLAŞMALI-GÖSTERMELİK OPERASYON" 

Kendi içlerinde bir operasyon yaparak, anlaşmalı bir operasyon olabilir, şunları şunları alınca, ‘Bak biz artık kirliliği temizleme gayretindeyiz’ diyebilirler ama bunu kimse yutmaz."