HDP Genel Saymanı ve MYK üyesi Doğan Erbaş, AKP'nin 'HDP'ye yönelik adımları'nın iki sebebi olduğunu söyledi.

AKP, sıklıkla 'terör destekçisi' olarak bahsettiği HDP'yi Meclis'te ziyaret etmişti. AKP'nin bu adımı tartışılırken, HDP'nin eş başkanı Selahattin Demirtaş'ın Edirne'den Diyarbakır'a özel jetle götürülüp getirilmesi AKP'nin HDP'ye yönelik 'olumlu adımı' olarak değerlendirilmişti.

İktidar partisinin bazı mensuplarının da yeniden çözüm sürecini gündeme getirmesi dikkat çekmişti.

Gazete Duvar'dan Müzeyyen Yüce'ye konuşan Erbaş, özellikle son süreçte iktidardan koparak HDP de dâhil olmak üzere farklı partilere yönelen Kürt seçmenin uzaklaşmasını durdurmak ve HDP kitlesinde kafa karışıklığı yaratmak üzerinden hamleler yapıldığını söyledi.

Erbaş, bu adımların taktiksel hamleler olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:

“İktidarın son hamlelerinden sonra yerelden bizlere gelen bilgilere göre AK Parti, özellikle doğu illerinde 'yeni bir dönem başlıyor', 'Sorunu yine biz çözeriz' gibi söylem geliştirdikleri görülüyor. AK Parti’nin 2015 yılından bu yana, özellikle MHP ile yaptığı ittifak sonucu Kürt karşıtlığında tırmanışa varan uygulamalar bölgede AK Parti’ye olan desteği azalttı. AK Parti şimdi bu kitle üzerinde yeniden etkili olmak istiyor. Diğer yandan da HDP kitlesinde bir zihin bulanıklığı yaratarak bir değişim ve dönüşüm beklentisi yaratıp manevra yapıyor. Bu tamamen taktiksel hamlelerdir. Bu durum seçime giderken bu hamlelerin artacağını bize gösteriyor.”

'ÇÖZÜM SÜRECİ MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR'

HDP’nin, stratejik bir değişim ve dönüşüm halinde müzakere ve diyaloğa her zaman açık olduğuna vurgu yapan Erbaş’a göre AK Parti’nin mevcut politikaları ve içinde bulunduğu ittifak ile yakın zamanda bu dönüşümü sağlaması, yeni bir çözüm süreci yaratması pek mümkün görünmüyor.

Dolayısıyla ‘göz boyama’ ve ‘aldatma’ denilebilecek tutumların HDP ve HDP seçmeni üzerinde bir kafa karışıklığına neden olmayacağını kaydeden Erbaş, “HDP kitlesinin en politik kitle olduğu düşünüldüğünde iktidarın bu hamleler ile bir sonuca ulaşamayacağını hep birlikte göreceğiz. Eğer iktidar attığı adımlarda samimiyse işe Abdullah Öcalan’ın hukuksal zeminde avukatları ile görüştürülerek başlayabilir. Kayyım kararlarının geri alınması, anadilde eğitim, yerel demokrasi uygulamalarına geçiş gibi uygulamalar da HDP’nin üzerinde durduğu hassasiyetlerdir. Böyle bir süreç başlatırsa elbette oturulur, konuşulur” diye konuştu.