Meclis Genel Kurulu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifi ve 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifi görüşülüyor.

Bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken ‘imam nikahıyla evlendirmesi’ ile ilgili, “Ortada tek bir tutuklu yok. Kız çocuklarına kıyanlar serbest” dedi.

ANKA'nın haberine göre, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP yöneticileri ve milletvekilleri ile birlikte bu sabah Adalet Bakanlığı’na yürüdüğünü ve İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken ‘imam nikahıyla evlendirmesine’ tepki gösterdiğini anımsattı.

Özkoç, şunları söyledi:

‘84 MİLYON HEPİMİZİN YÜREĞİNİ YAKAN ACI’

Bugün; Sayın Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde Adalet Bakanlığı önüne yürüdük. Bu ülkenin çocukları, kadınları, gençleri, insanları için; hepimiz için adalet istiyoruz. Altı yaşında, elinde oyuncağı ile gelin edilmiş bir kız çocuğu var. Ortada deliller, ses kaydı, detaylı ifadeler ve fotoğraflar var. Buna rağmen iddianame iki yılda hazırlanıyor ve ortada tek bir tutuklu yok. Kız çocuklarına kıyanlar serbest. Kadın, çocuğu ile beraber sığınma evlerinde gizleniyor. CHP olarak en büyük mücadelemiz adaletin, hakkın, hukukun mücadelesidir. 84 milyon hepimizin yüreğini yakan acı. Bir kız çocuğunun hikayesi değil; adaleti, adalet ile bozulmuş bir sistem sorunudur.

‘GÖREN, DUYAN VE BİLEN YOK’

Altı yaşında bir çocuk tecavüze uğruyor. Gören, duyan ve bilen yok; Emniyet, İçişleri Bakanlığı… Zorunlu eğitim çağında okula gitmiyor; soran, peşine düşen, Milli Eğitim Bakanlığı… İstanbul’un ortasında 13 yaşında nişan, 14’ünde düğün yapılıyor. İşlem yapan yok; Emniyet, İçişleri Bakanlığı. 14’ünde cinsel istismarın bedeninde yarattığı tahribat ile hastaneye gidiyor. Kemik ölçümüne 21 yaşındaki bir kadın sokuluyor. Gözler görmüyor, kulaklar sağır; Emniyet, İçişleri, Adalet Bakanlığı. 17’sinde doğum yapıyor, 18 yaş altında doğum, soruşturma konusu olmuyor. Emniyet, İçişleri ve Sağlık Bakanlığı.

‘ACISI HASIR ALTI EDİLEN KAÇ ÇOCUK VAR?’

Kadın kaçıyor. Okuma, yazma bile bilmeden. O kız çocuğu kaçıyor, kucağında kendi yavrusu ile hayatta kalmaya çalışıyor. ‘Sahip çıkıyoruz’, diyen Aile Bakanlığı iki yıldır nerede? Bu 2-3 insana kesilecek fatura değil buzdağının görünen yüzü. Bu sistemin içinde acı çeken, acısı hasır altı edilen kaç çocuk var? Çocuklarımızı, insanlarımızı, toplumu kurtarmak zorundayız. Sistemi değiştirmek, adaleti kurmak zorundayız. Bunun için sonuna kadar takipçisi olacağız. Adalet için sonuna kadar mücadele edeceğiz.

‘İKİ YILDAN BERİ AİLE BAKANLIĞI KONUYU BİLİYOR AMA BİR ŞEY YAPMIYORSUNUZ’ DEMENİZ DOĞRU DEĞİL’

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise kendilerinin de olayı kınadıklarını bildirerek, “Şunu söylemek isterim. Çocuk istismarını konuşması bile kötü. Sapıklıktır, ahlaksızlıktır. Yapan, yaptıran, göz yuman kime varsa, hesabı sorulmalıdır. ‘İki yıldan beri konu biliniyor ve bir şey yapılmıyor’ ifadesi, belki gözden kaçarak söylenilen bir ifade. ‘İki yıldan beri Aile Bakanlığı konuyu biliyor ama bir şey yapmıyorsunuz’ demeniz doğru değil. İki yıldan beri, konu bilindiğinden beri mağdur olan kızımız, Aile Bakanlığımıza bağlı olan kadın sığınma evlerine alınmış, orada eğitimlerine başlanmış. Bir anlamda bakanlığımızın koruması altına alınmış bir kişi” ifadelerini kullandı.

Özkoç ise “Yaklaşımında doğru olan şeyler için teşekkür ederim. Bizim ayrıca kendilerine şunu ifade etmemiz gerekiyor. Bu ağır cezayı ilgilendiren bir suçtur. Bu yavrumuza yapılan ağır cezayı ilgilendiren bir suçtur. Bu sokakta konuşan insanı dahi tutuklu yargılarken, Türkiye Cumhuriyeti’nde tutuklu yargılanırken, yavrumuza karşı yapılan ağır cezalık suçun müsebbipleri elini kolunu sallayarak dolaşmamalı. Dolaşmamalıdır. Buna benzer olaylarda bu insanlara kendilerini cesaret kurmalarını sağlar. Biz bu sistemde topyekun buna karşı çıkmalıyız, takip etmeliyiz… Onun dışarıda dolaşması millet olarak kanımıza dokunuyor” diyerek, faillerin tutuklu yargılanması gerektiğini söyledi.

'KENDİSİ İTİRAF ETTİ'

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş; gazeteci Timur Soykan’ın haberinden sonra Türkiye’nin bu durumu öğrendiğini, ancak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın olayı bildiğini belirterek; “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bilmesi gerekiyordu. Şu an önümüzde somut bir tablo var. Bu tarikat, cemaatle ilgili ve en önemlisi; o sapık eş ve baba ile ilgili, aile ile ilgili bir koruma var, aklama var, bir cezasızlık var. Ortada somut olarak çıktı bu. Aile Bakanı 2020’den beri bu olayı biliyoruz, dedi. Biz söylemedik, kendisi itiraf etti” diye konuştu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Aile Bakanlığı’nın olaydan 2 yıldır haberi olduğunu kaydederek, “Basında yer almasaydı, bu konunun üzeri kapatılacaktı. Yani bu kadar süre geçmiş, bakanlığın, devletin kurumlarının bundan haberi var. Bir tane tutuklu yok. Yargılanan yok. Böyle bir durumu kabul etmek mümkün değildir. Bugün geldiğimiz ortamda, Ebubekir Sofuoğlu meselesinde olduğu gibi, şiddet övülüyor. Mafya her tarafa tehditler savuruyor. Ama hukuk sistemi çalışmıyor. AK Parti’nin hukuku nasıl yerle bir ettiğini, çalışılamaz hale getirdiğini net şekilde görüyoruz. AK Parti’nin suçu ve suçluyu koruyan tavırları da bu tür suç işleyenlere cesaret veriyor” dedi.

'BEN HAKİM OLSAM ŞU AN GÖRDÜĞÜM BİLGİLERLE TUTUKLARIM'

Engin Özkoç ise şöyle konuştu:

“Bu mesele bir din meselesi, sadece bir ahlak meselesi, sadece bir kültür meselesi değil. Bu bir ahlaksızlık meselesi, vicdan, adalet, hukuk meselesi. Meselenin bu şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Kanayan vicdanların bir an önce durdurulması, buna tevessül eden insanların bir daha böyle bir şeyi yapamayacakları şekilde adaletin tecelli etmesi, bunu yapan insanların hala elini kolunu sallayarak dolaşmaması gerekiyor.”

Turan ise “Kurumlar işlemiş mi, işlemiş. Örtmüyoruz. Aile Bakanı’nın görevi mağduru ifşa değildir. Ahlaksızlık bir olay. Kurumlar çalışmış. Çalışmayan, gözünü kapatan varsa; diyorum ki tüm partiler, komisyon kuralım. Tutuklanan kimse yok, dedi. Ben hâkim olsam şu an gördüğüm bilgilerle tutuklarım. Ama hâkim değilim bir, dosyayı tümüyle hakim değiliz iki. Basındaki kadar, konuşulan kadar biliyoruz. Bırakın hakim ve savcı işlemini yapsın, belki de dediğinizin daha ötesini yapacak” dedi.