Bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Osmaniye’ye giden AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, AKP İl Başkanlığını ziyaret etti. Burada gazetecilere açıklama yapan Özhaseki, 1946 yılının Türk siyasi tarihinde bir dönüm noktası olduğunu savundu.

İHA'nın aktardığı habere göre; Özhaseki, “Çünkü çok partili sisteme geçiştir. Yerel yönetimlerde de 1994 adeta bir milattır. 94 öncesine baktığımız zaman genellikle sol belediyelerde şunu gördük. Militan bir kadro asla yerli ve milli değiller, hizmeti asla düşünmezler. Onların derdi sapkın ideolojilere hizmet etmektir. Su akmazmış umurlarında değil. Çöp dağları birikir patlar insanlar ölür umurlarında bile olmaz. Buna kendi şehrim Kayseri’de de, Ankara’da da, İstanbul’da da şahitlik etmiş bir arkadaşınızım. Benim belediye başkanlığı yaptığım yerde büyükşehiri biz soldan teslim aldık. Manzara aynen şuydu. Şehrin ortasından bir yol gidiyor. Bir taraf sol mafyada bir taraf sağ mafyada. Şehrin yüzde 65-70’ine yakın yerde altyapı yok. Gecekondu tamamıyla. 6-7 tane park var işgalli mafya işgalinde. Belediye ihalelerine sadece mafya giriyor. İhaleleri onlar alıyor sağa sola onlar dağıtıyorlar. Belediye borçlu sanayiden gidip iki tane lastik alacak hatırları yok. İki lastik alamazlar büyükşehir belediyesi olarak. Böyle bir ortam. Militan bir kadro, çoğu da örgüt üyesi çıktı zaten. Onlarda hizmeti asla düşünmezlerdi” dedi.

“HEM GENEL HEM YEREL SEÇİMLERDE PARTİMİZ ŞAMPİYON”

Mazeret üretmeden sürekli hizmet ettiklerini savunan Özhaseki, “Biz 94’te İstanbul’da Sayın Cumhurbaşkanımız sonra Anadolu’da da birçok ilde bizler iş başına gelirken hep şunu söyledik. Bizler hizmet edeceğiz. Kimseyi ayırmayacağız. İnsanların dinine, imanına, ırkına ve mezhebine bakmayacağız madem bir toplumda yaşıyoruz herkese hizmet etmek bizim görevimiz. Biz böyle başladık. Gerçekten de sözümüzü tuttuk. Hizmet ettik. Mazeret üretmedik. 28 Şubat süreçlerinde dahi envai çeşit zorluk çıkardıkları halde hizmet etmeye devam ettik. Çok şükür başarılı olduk. İnsanlar öbür seçim geldi bizi desteklediler. Diğer seçim geldi yine desteklediler. Neden, çünkü deli gibi çalışıyoruz. Başka bir amacımız yok. Şeffaflık var. Sonra bütçenin o dibinde delik veren yerleri tuttuk su biriktiği gibi para birikti, bütçe birikti onla da hizmet ettik. Kaçakları da engelledik. Vatandaşta bunu gördü zaten. Gönül belediyeciliğini ilke edindik. Onların artık duasını alarak hizmet etmek artık bizim birinci görevimiz. Biz böyle gayret ettiğimiz için zaten dört tane yerel seçim atlattık dördünde de AK Parti birinci partiyiz. Partimizin girdiği hem yerel de hem de genel seçimlerde birinci partiyiz. Şampiyonuz” diye konuştu.

“İKİ SENEDE 19.5 MİLYAR BORÇLANDILAR, HALA ÖNÜMÜZÜ KESİYORLAR DİYE AĞLAMAYA DEVAM EDİYORLAR”

“Seçim öncesinde biz işçi çıkarmayacağız emekçinin hakkını koruyacağız bir tek gariban işçiyi işten atan namussuzdur şerefsizdir dediler“ diyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti:

“Karşınızda bir yapı var. Belediyeler açısından söyleyecek olursak bu yapının yapmaya çalıştığı tek şey algı operasyonu. Son yılların konuşulan sözü bu algı, nedir bu algı. İğren. Bir kelimedir. Algı operasyonu yalan demek üç kağıt demek. Olmayanı olmuş gibi göstermek emek. Normal ve karakterli bir insanın asla yağmayacağı şeylerdir. Fakat Cumhuriyet Halk Partili belediyelerinin birinci mahareti bu. Gerek seçim öncesi gerekse sonrasında algı operasyonlarıyla devam ediyorlar. Seçim öncesinde bir mağduriyet edebiyatı seçimeler geçti Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerde aynı operasyon devam ediyor. Önce başladılar. AK Partililer bizim önümüzü kesiyor. Nerede kesmişiz arkadaşlar. Hangi hayırlı işi yapıyordunuz da mani olduk. İstanbul’da 2 ay öncesinde aldığım rakam 2 bin 179 karar gelmiş meclise yüzde 98’ine evet demişiz. Yüzde 2’sine sadece hayır demişiz. Onlarda ya yeşil alanı talan ediyorlar ya da evrak dahi hazırlayamamışlar bilmiyorlar zaten böyle şeyler olmaz deyip gönderdiğimiz yeniden hazırlanıp dersinize çalışın gelin diye gönderdiğimiz işler. Ankara’da aynısı. Yine başlıyorlar. AK Parti önümüzü kesiyor. Nerden kesiyoruz kardeşim. Borçlanma istiyorsunuz veriyoruz. İller Bankası’ndan bir kuruş dahi bunlara farklı gitmiyor. İstanbul’da 25 sene boyunca bizim misyonumuza ait arkadaşların borçlanma miktarı 2 milyar TL’dir. Peki bunlar. İki senede 19,5 milyar borçlanma aldılar. Hala da önümüzü kesiyorlar diye ağlamaya devam ediyorlar. Seçim öncesinde biz işçi çıkarmayacağız emekçinin hakkını koruyacağız bir tek gariban işçiyi işten atan affedersiniz namussuzdur şerefsizdir dediler, Genel Başkanları dahil. Ne oldu peki, İstanbul’da 12 bin kişiyi işten attılar. Gariban emekçi insanları insan Allah’tan korkar ya. Hani onu atan namussuz şerefsiz oluyordu. Niye attınız. Nasıl atarsınız ya ekmeğinde insanlar o ekmek vermediğiniz adam akşam aç. Allah’tan korkun ama kıydılar.”