Dağ, "Gelen verilerin enflasyonun altında kaldığını görürsek, gerekirse müdahale yapmaktan çekinmeyiz" dedi.

Ekonomik sorunlar Türkiye’nin en önemli gündem maddesi iken birçok siyasi de asgari ücretle ilgili zam taleplerini yineledi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine göre tüketici enflasyonu yüzde 60’ı geçerken işçi, memur, emekli tüm çalışanlardan da ek zam talebi geldi.

'İLGİLİ BAKANLIKLARIMIZ ŞU ANDA TAKİP EDİYOR'

Kanal7'de Başkent Kulisi programına katılan Hamza Dağ ise, "Enflasyonun altına kimseyi ezdirmeyeceğiz dedik ve ezdirmedik. Yüzde 30-40 zamlarla bunu ortaya koyduk. Burada özellikle ticari hayata baktığımızda hareketlilik devam ediyor. Sabit gelirliler konusunda hamleler yapmamız lazım. Asgari ücretle ilgili bir irade ortaya koyduğunuz herkes kendi çalışanlarına bir artış koymuş oluyor ve insanların alım gücünü bir seviyede tutmaya çalışıyoruz. İlgili bakanlıklarımız şu anda takip ediyor, gelen verilere göre zaten temmuz ayında memurlarla ilgili bir gündem var, asgari ücretle ilgili aralık ayında konuşuluyor. Ama gelen verilerin enflasyonun altında kaldığını görürsek, gerekirse müdahale yapmaktan çekinmeyiz" ifadelerini kullandı.

Dağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:

MANSUR BEY İKİNCİ LEVEL'A GEÇTİ

Muhalefetin adayıyla ilgili de ilginç gelişmeler oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki, 'Cumhur İttifakı'nın adayı Sayın Erdoğan olmayabilir.' Ben de diyorum ki Allah muhalefetin de zekisini versin. Bu akla mantığa uyan bir ifade değil. Biz ilk günden beri adayımızın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söylüyoruz. Muhalefetin adayı için daha çok isimler telaffuz edilir. İsim isim bakacak olursak İBB Başkanı bu işe istekli olduğunu, aslında konsantrasyonunun İstanbul'da olmadığını gösterecek tavırlar ortaya koyuyor. Seçim yaklaştıkça bu aday konusunu açıklayamayacağız gibi söylemler dolanıyor. Benim anladığım bu konuda olabildiğince isim söylemeden bu süreci devam ettirmek istiyorlar. Muhalefet ısrarla aday belirleme süreçlerinde sürekli rol çalan bir durumda. Son dönemki Mansur Yavaş ile ilgili hamlelerde bunu görüyorum. Sosyal medyayı takip eden izleyicilerimiz yorumları görebilir. Mansur Bey ikinci level'a geçti. İlk önce Beren Saat ile önce bir PR, arkasından Zafer Partisi Ümit Özdağ'ın açıklamaları... O da topa girme mecburiyetine girdi. İstemem yan cebime koy diyordu ama şimdi 'Ben de buradayım' diyor. Bu oyunun bir parçası, 'Ben de varım'.

O MASADAN İSİM ÇIKMAZ

O 6'lı masadan ortak bir aday çıkacağını sanmıyorum. Liderleri tanıyoruz, huylarını biliyoruz. O masadan isim çıkmaz. Duruma göre çoklu aday ile seçime girme durumu oluşabilir. Bu 6'lı artı sekizi bir araya getiren irade bunlara bir şekilde ortak adayı dikte ederse ancak olabilir. Bu 6'lı ittifakı bir araya kim getirmişse yine onlar dikte edecektir. Bir amaç doğrultusunda buluşmak gerek fakat bunlar aday konusunda bile anlaşamıyor. İki senedir yaşadığımız hadiseler ortada. Türkiye olarak 2013'ten bu yana yaşadığımız sokak olayları, darbe girişimleri ortada. Bu haliyle 6 artı 8 partinin durumu ortada. 

ENFLASYON KASIM AYINDAN SONRA DÜŞMEYE BAŞLAYACAK

Akılcı olmak zorundasınız, şimdi genelde biraz konu dağılacak ama iktidarda olacaklar muhalefetteyken farklı bakıyor. Muhalefet normalde çok kolay laf söyler. Biz burada realiteyi ortaya koymamız lazım. 2 senedir pandemiyle karşı karşıyayız. Önümüzü görme konusunda hepimizde soru işaretleri vardı. Bu yöneticiler konusunda zorlu bir süreç. Siz bir karar almak zorundasınız ve bu halkı etkiliyor. Bunun ekonomisi duruyor, gündelik yaşayanların ihtiyaçları var. Buraya da bir fon ve finans ayırmanız lazım. Bunu yönetmek çok zor iştir. Biz krizlere alıştık fakat belirsizlik üzerine bir şey inşa etmeye çalışmak çok zor süreç. Biz belirsizliği geride bıraktık. Biz önümüze daha açık ve net bir şekilde bakıyoruz. Pandemiden sonra emtia fiyatları arttı. Bunun mazeretlerine sığınmıyoruz. Bizim işimiz şu anda bu enflasyon sıkıntısını aşağı indirmek. Enflasyon haziran ayından sonra düz bir çizgiye ulaşacak ve kasım ayından sonra düşmeye başlayacak. 

ERBAKAN'I SEVENLERİN GÖNLÜNÜ İNCİTTİ 

Necmettin Erbakan hayatta olsaydı Karamollaoğlu gibi tipleri Saadet Partisi'nin kapısından içeri almazdı. Karamollaoğlu'nun sözleri Erbakan'ı sevenlerin gönlünü incitmiştir.