AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, partisinin il başkanlığında yaptığı konuşmada Fethullahç Gülen ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Sözcü gazetesinden Halil Ataş'ın haberine göre, Can, Fethullah Gülen'i işaret ederek “Arkadaşlar ben Amerika’ya gittim. Ziyaret ettik. 17/25 Aralık arifesinden önce gerek siyasette, gerek ticarette, gerekse bürokraside yükselme o yolla oluyordu” dedi.

Hükümet, dönemin dört bakanını kapsayan rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının başladığı 17-25 Aralık 2013'ü 'FETÖ'yle mücadelenin miladı olarak görüyor.

AKP’Lİ AYVALI DA FETÖ İTİRAFINDA BULUNMUŞTU

Daha önce de CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın ‘Tarafsız Bölge' programına konuk olan AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı da, FETÖ'nün siyasi ayağına yönelik tartışma sırasında, “FETÖ'yle AKP kol kola girdiyse şayet, bunu da farklı darbecileri tasfiye etmek için”  ifadelerini kullanmış, Ayvalı daha sonra televizyon programındaki sözlerinin farklı noktalara çekildiğini ifade ederek, partisinin zarar görmemesi için istifa etmiş ancak kısa süre sonra görevine dönmüştü.

Ayvalı istifa açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:

* Dün akşam CNNTÜRK'te geçmişte siyaset üzerinde vesayet oluşturmak isteyen darbeci Kemalist anlayış ve FETÖ'nün güç mücadelesine ilişkin sözlerim farklı noktalara çekilmiş ve benim üzerimden partime zarar vermek isteyenler topluca bir dezenformasyon oluşturmuşlardır.

* Partim ve davam benim için son derece değerlidir. Partimin zarar görmemesi adına iki yıldır onurla yürüttüğüm Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılıyorum.

17-25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET OPERASYONU

17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu veya 2013 Türkiye yolsuzluk skandalı, 2013-2014 yıllarında yürütülen ve bazı kamu kurum ve kuruluşları ile aralarında dört bakanın da yer aldığı kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanma ve rüşvet ile suçlandığı soruşturmalardır.

Soruşturmalar Eylül 2012 ve Şubat 2013'teki bir dizi ihbarla başlamıştır. 17 Aralık 2013 günü Cumhuriyet Savcısı Celal Kara'nın gözaltı talimatları ve ilgili mahkemelerin arama kararlarının yerine getirilmesi ile kamuoyu tarafından duyulmuştur.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen soruşturmada aralarında iş adamları, bürokratlar, banka müdürü, çeşitli düzeyde kamu görevlileri ve 61. Türkiye Hükûmeti kabine üyesi dört bakan ile üç bakan çocuğunun olduğu kişiler hakkında "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" suçlarını işledikleri iddiası yer almıştır.

16 Ocak 2014 tarihli Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı ile soruşturmayı başlatan Cumhuriyet Savcısı Celal Kara'nın görev yeri değiştirilmiş, soruşturma diğer savcılar tarafından yürütülmüştür.

Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, soruşturmayı yürüten yargı ve emniyet mensuplarının Gülen Hareketi tarafından yönetildiğini ve "paralel devlet" yapılanmasında yer aldığı iddia etti.

Soruşturmaların ardından Egemen Bağış Avrupa Birliği Bakanlığı görevinden alındı İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bakanlık görevlerinden istifa ettiler; Bayraktar ayrıca milletvekilliğinden de istifa etti.

5 Ocak 2015'te TBMM'de yapılan oylamada eski bakanların Yüce Divan'a gönderilmemesine karar verildi.