AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Cumhur İttifakı'nın yeni partilerle genişleyeceği iddiaları ile ilgili, "CHP-HDP’yi ayrı bir yerde, İYİ Parti-Saadet Partisi’ni ayrı bir yerde tutuyorum. Türkiye’nin yanında duran kim varsa onunla konuşuruz" dedi. Ünal ayrıca, ''Cumhurbaşkanımızın oyu yüzde 52’nin altına, AK Parti'nin oyu yüzde 40’ın altına düşmedi'' dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ünal, katıldığı bir televizyon programında yeni ittifak iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

"CHP-HDP’yi ayrı bir yerde, İYİ Parti-Saadet Partisi’ni ayrı bir yerde tutuyorum. Türkiye’nin yanında duran kim varsa onunla konuşuruz" diyen Ünal, ''Cumhurbaşkanımızın oyu yüzde 52’nin altına, AK Parti'nin oyu yüzde 40’ın altına düşmedi'' dedi.

Ünal’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

KILIÇDAROĞLU 5. KOL FAALİYETİ YÜRÜTÜYOR

Şimdi öncelikle bu militan tartışması yeni bir şey değil. Bir takım gayrimeşruluk iddialarının, ötekileştirme iddialarının olduğu, milletin halk oylamasıyla seçilmiş süreci gayri meşru ilan ettiği iddialar. Mustafa Kemal Atatürk, asıl olan iç cephedir diyor. İç cephe sağlam olduğu sürece bir memleketin yıkılması söz konusu olamaz. 5. kol faaliyeti ile dediğimiz şey İspanya savaşı sırasında atfediliyor. Generalin yaptığı propaganda, işgal hazırlığı süreci, 5. kol olarak adlandırılıyor. Kurumların meşrutiyetini tartışmaya açma sürecine 5. kol diyoruz. Kılıçdaroğlu bu faaliyeti uzunca süredir yürütüyor.

ANTİ SİYASET YAPIYORLAR

Demokrasi dediğimiz şey milletin temsilcileri aracılığı ile yönetmesidir. Milletin seçtiği yönetmeyecek kim yönetecek. Sen nasıl olur da seçilmiş meşru hükümeti sorgularsın. Tabi ki cumhurbaşkanından talimat alacaklar. Valiler cumhurbaşkanlığının temsilcisidir. Sözde ifadesini cumhurbaşkanı için kullandılar. Şimdi valilere de militan dediler. Bunun adı iç cepheyi yıkma çalışmasıdır. Bunların yaptığına anti siyaset ve yıkım faaliyeti diyoruz. İşin kısaca özeti bu. Bu gündem Türkiye'yi bir karanlığa çekmektir. Güçlendirilmiş parlamenter sistemden kasıtları ne? Millet 2007’de cumhurbaşkanını ben seçeceğim dedi. Cumhurbaşkanını milletin seçmesiyle parlamenter sistem ortadan kalktı. Seçimle gelen her cumhurbaşkanı siyasi olarak tarafsız olamaz, hukuki olarak tarafsız olur. Halkın seçtiği cumhurbaşkanından rahatsız oldukları için parlamenter sistem diyorlar.

İKİ PARTİYİ AYRI YERE KOYUYORUM

Millet İttifakı içerisinde iki partiyi ayrı yere koyuyorum. CHP ile HDP’yi ayrı tarafa, İYİ Parti ile Saadet Partisi'ni ayrı tarafa koyuyoruz. Türkiye’nin yanında duran kim varsa konuşuruz. Cumhurbaşkanımızın 52’nin altına, AK Parti'nin oyu yüzde 40’ın altına düşmedi. AK Parti'nin oyu son araştırmalarda yüzde 40-44 bandında gidiyor.