Cumhurbaşkanı ErdoğanAKP'nin grup toplantısında konuştu.

2019 seçimleriyle ilgili konuşan Erdoğan şunları söyledi:

"Dün 16 Nisan halk oylamasının yıldönümüydü. Burada 16 Nisan referandumuna katılan, bilhassa da evet diyen milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Krizlerin en önemli sorunlarından olan yönetim sistemi 2019 Kası seçimlerinde tamamen yürürlüğe girecek.

Aslında Türkiye'nin cuntalar, darbelerle devam etmesine imkan kalmadı. 15 Temmuz'da görülmüştür. Milletimiz 15 Temmuz'da bizzat sokağa inerek ülkesini korurken biz siyasetçilere önemli mesaj vermiştir. Milletimizin gönüllerindeki ittifakı MHP ve diğer partilerle siyaset sahasında hayata geçirerek önemli bir adım attık.

AK Parti olarak MHP ile 7 Ağustos'a sadık kaldık. Sözde anamuhalefet daveti kabul etmeyerek, son anda geldi. Oradaki konuşmayı da fırsat bilerek hemen aleyhte konuşmaya başladı, çünkü akşam başka sabah başka. Bu süreç MHP ile AK Parti'yi Cumhurun ittifakına taşıdı. Cumhur ittifakı ile yeni bir dönem başlayacak.

Bu süreci 2019 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimine inşallah taşıyoruz.

MALATYA'YA YENİ ÜNİVERSİTE

Rahmetli Özal'ın adını memleketinde yaşatmak için Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nin kurulmasına karar verdik. 30-35 öğrencisi olmasına karar verdik. YÖK gerekli çalışmayı tamamladı. Üniversitemizin Malatya'ya ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Özal'a saldıranların bize saldırmaları farklı değildir.

Anamuhalefet olmakla yeminli muharız olmayı tercih eden bu zatla ülkemizin bağı giderek zayıflamaktadır. Milletimiz ülkenin anamuhalefet partisinin bakışını tarihe not düşmüştür. Terör örgütünün yandaşı partinin eski genel başkanını partililerden daha çok CHP'liler ziyaret etmiştir. Allah aşkına bu neyin aşkıdır. Biz bu yüzden anamuhalefet partisi, anahıyanet partisi oldu diyoruz.

Terörist sevicilikten başka birşeyi olmayan partinin sabık eski genel başkanına gösterilen bu hassasiyetle CHP'nin gideceği yer ancak Kandil olur. O Kandil'i de yakında başlarına teröristlerin yıkmaya gideceğiz. Cudi'de, Tendürek'te ne yaptıysak aynısını yapacağız. Afrin'e girmeyin çağrısı yapmıştı. Kahraman Mehmetçik ve ÖSO oraya girdi. Ne oldu Bay Kemal? Teröristler kuyruklarını kıstırıp kaçmıştı.

Millet kendisini rezil rüsva etmiş olacak ki, kalktı Hatay'a gitti. Bizim ziyarette giydiği kamuflaja hayran kaldı herhalde, laf attı. Kendisine postal ve parka gönderme teklifinde bulundum. Öğrenciliğimden beri postal ve parka giyiyorum dedi. Nihayet kabul etti. Siz teröristin parkası ve postalını giyersiniz. Biz Mehmetçik'in kamuflajı ve postalını giyeriz, aramızdaki fark bu. Bu partinin İstanbul il yöneticisi ve bazı yöneticilerinin BTÖ borazanlığı yapıyor.

Ülkede ne kadar FETÖ, PKK, DHKP-C'li varsa CHP'nin eylemlerine katılıyor. CHP'nin böyle marjinalize edilmesine yüreğimiz el vermiyor. Bizim için muhalefet de iktidar kadar güçlü olmalıdır. Binde 3'lük partilerin ağzıyla siyaset yapılmaz. İktidar olmak için en az yüzde 50'ye talip olmalısınız. CHP binde 3'e talipse diyecek yok. Ülkede iktidar değişimi ile ilgili bir değişim beklentisi yoktur ancak anamuhalefetle ilgili beklenti var.

SURİYE AÇIKLAMASI

Biz Suriye topraklarını güğvenli hale getirmezsek, 3.5 milyon Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine dönemeyeceklerini belirledik. Kendi güvenliğimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için orayı güvenli hale getirmeliyiz. Alman Şansölye Merkel'le de dün bir görüşme gerçekleştirdik. Evlerine kavuşmayı bekleyen 3.5 milyon Suriyeli var. Aynel Arab'tan, Tel Abyat'a sınırlarımızı güvenli hale getirmeliyiz. Bu bir beka meselesi. Karşımızda kim olduğuna değil, bizim ne dediğimize bakacağız. 

Esad'ın kimyasal silah kullandığı tespitiyle, Suriye'de kırmızı çizgi yoktur. Konveksiyonel çıkarlar vardır. Burada 5 bin TIR'ın silah yüklü, Suriye'nin kuzeyinde ne işi var? 60 bin PYD'li teröristi sınıra getirme gayretleri var. Ne getirirseniz getirin. Buranın güvenliğini sağlamakta kararlı Türk Milleti ve Türk Milleti'nin evlatları var. Öte yandan ÖSO var. Nice inanmış azınlıklar, nice inanmamış kalabalıklara galiptir.

Çıkmış biri Türkiye ile Rusya'nın arasını açtık diyor. Dış politikamızın esası dostların sayısını çoğaltmaktır, ancak bir şartla. Dostlarımızın dostluğunu görelim ki onlarla yürüyebilelim. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeyi başarabildiğimizden beri kimseye ihtiyacımız olmadığını gördük. Yarın çok daha iyi yerde olacağız.