Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, çözüm sürecinden son HDP tartışmalarına ve Rojava’daki duruma kadar yaşanan sorunları Fırat Haber Ajansı'ndan Zeynep Kuray'a değerlendirdi. Türk, HDP’de karar kılmanın halkları birbirine yakınlaştırmaya, halkların ortak mücadelesini geliştirmeye yönelik olduğunu ifade etti.

“Bizim esas üzerinde durduğumuz, Kürt halkının bir halk gibi kabul edilmesi ve Kürt sorununun çözümü konusunda siyasi müzakerelerin başlamasıdır” diyen Türk, dört parçada yaşayan Kürt halkının Ortadoğu’da artık önemli bir güç haline geldiğini, o nedenle bugün Ortadoğu’daki en önemli sorunun Kürt sorunu olduğunu hatırlattı.

Türk, eğer gerçekten barış, eşitlik, kardeşlik isteniyorsa olaya Kürt halkını tanıyan, onun statüsünü tanıyan bir mantıkla yaklaşmak gerektiğini belirtti. Türk, “Böyle olsa zaten bizim hiç kimse ile sorunumuz yok. Biz bugüne kadar hiçbir ülkenin sınırlarını tartışmadık. Ancak Kürtlerin üzerinde yaşadığı kutsal topraklarda adil ve eşitçe kendini yönetecek bir hak ve hukuka sahip olması gerekir. Biz meseleye böyle bakıyoruz” dedi.

'ÖCALAN İÇERDEYKEN BARIŞTAN SÖZ ETMEK SAFLIKTIR'

Çözüm süreci perspektifinde bugüne kadar hükümet tarafından çok küçük adımlar atıldığını söyleyen Türk, Kürt meselesinin muazzam bir sorun olduğunu ve atılan bu küçük adımlarla çözülemeyeceğini vurguladı. “Kürt halkının Önderi bugün cezaevindeyken barıştan söz etmek, barışın sağlanmasını tartışmak saflıktır” diyen Türk, Kürt halkının kendi başkanının cezaevinde kalmasına asla izin vermeyeceğinin altını çizerek, kalıcı bir barış isteniyorsa hükümetin meseleye bir bütün olarak bakması ve bir bütün olarak çözüme hazır olunması gerektiğini söyledi.

TARTIŞMALAR ZAMANLA BELLİ BİR NOKTAYA TAŞINACAK

BDP’li vekillerin HDP’ye geçişi hakkında yapılan tartışmalar konusunda da bir değerlendirme yapan Ahmet Türk, siyaseti günlük değerlendirmemek gerektiğini vurgulayarak bugünkü tartışmaların zamanla belli bir noktaya taşınacağını ifade etti. HDP’de karar kılmanın halkları birbirine yakınlaştırmaya, halkların ortak mücadelesini geliştirmeye yönelik olduğunu kaydetti. Türkiye demokratik güçlerinin Kürtleri artık anlaması, Kürtlerin özgürlük mücadelesini kavraması ve destek vermesi gerektiğini belirtti.

Türk, “Batıdan eğer yüzde 1 veya 2 gibi bir rakam çıkacaksa Kürtler bundan rahatsız olacak, benim endişem budur. Kürtler tabii ki birlikten yana, ancak bir demokrasi gücünün de ortaya çıkması gerek” dedi. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş hakkında medyadaki tartışmaların yanlış olduğunu belirten Türk, “Siyasette her arkadaşımız görev almaya hazırdır. Ancak şu anda kesinleşen bir durum yoktur. DTK’nin başına mı geçer, yoksa HDP’ye mi geçer, buna Sayın Demirtaş karar verecek” şeklinde konuştu.

ROJAVA MÜCADELESİ BAŞARIYA ULAŞACAK

Rojava devrimine yönelik çete saldırılarına ve Türkiye'nin yaklaşımına da değinen Türk, Ortadoğu’daki güçlerin bugün Kürtlerin bir statüye sahip olmasını istemediğine dikkat çekti. Bu güçlerin Kürtleri potansiyel bir tehlike olarak gördüklerini dile getiren Türk, Kürtlere yönelik bu ırkçı milliyetçi anlayışların Ortadoğu’nun demokratikleşmesine engel olduğunu ifade etti. Bugün Ortadoğu’da demokrasiyi anlayan ve kavrayan tek halkın Kürtler olduğunu belirten Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kürtler bugün özgürlük ve demokrasi mücadelesi veriyor ve birlikte yaşadığı halklarla eşit, birlikte bir yaşamı gerçekleştirmek istiyor. O nedenle Rojava’daki mücadele bir var olma mücadelesidir. Kürtler Ortadoğu’nun kendi ayakları üzerinde durabileceğini ispatlamaya çalışıyor. Bu nedenle Rojava devrimi uluslararası güçlerin ve radikal İslamcıların hedefidir. Ancak Kürtler bugün örgütlüdür; ne istediklerini çok iyi biliyorlar ve mücadelelerini bu yönde sürdürüyorlar, sürdürecekler. Rojava mücadelesi başarıyla sonuçlanacak.”