Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık hakkında Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolarda öğrencilerin gözaltına alınmasının ardından konuyla ilgili söylediği sözleri gerekçe göstererek, “suç işlemek için alenen tahrik” suçlamasıyla soruşturma başlattı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ahmet Şık hakkında “suç işlemek için alenen tahrik” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Açıklamada "Bazı internet siteleri ve sosyal medya mecralarında; Bağımsız milletvekili Ahmet Şık’ın Boğaziçi protestolarını bahane ederek, "bu hükümet seçimle gitmeyecek, sokağa çıkın" çağrısında bulunduğuna dair haberler yer alması üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Bürosu tarafından, 27. Dönem bağımsız milletvekili Ahmet ŞIK hakkında TCK 214. Maddesi kapsamında “Suç işlemek için alenen tahrik” suçundan soruşturma başlatıldığı, kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.
Konuyla ilgili T24'e konuşan Ahmet Şık, "Orada söylediğim çok net; 'Bir mafyayla, mafyaya teslim olmuş bir yargıyla mücadele edemezsiniz, evrensel hukuk normlarını referans almış bir yargıyla mücadele edebilirsiniz' diyorum. 'Seçimle gitmezler' dediğim buydu, tam da söylediklerimin kanıtı oldu bu soruşturma ama buradan beni korkutacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar" dedi.
"Sistem böyle işlerken hukuksal bir açıklama mı yapılır?" diyen Şık, "Yargının tasarruflarını hukuk saikiyle açılamak gibi bir ahmaklığa düşmeyeceğim. İstedikleri sonucu çıkarabilirler, talimat neyse ona uyacaklar. Bu soruşturmanın biçimi her zamanki yöntemle oldu. Hilal Kaplan, bir ileti paylaştı, emrindeki troll ordusunu devreye soktu. Savcılık da kendilerine tebliğ edilen görevi yerine getirdi" diye konuştu.
AHMET ŞIK NE DEMİŞTİ?
Ahmet Şık Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'yu protesto etmelerinin ardından gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakıldığı gün yaptığı adliyede yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
"Kimse, 'seçimle gidiyorlar' sayıklamasının peşinden gitmesin artık. Çünkü mafyayla, bunların hukukuyla mücadele edilmez. Evrensel hukuk normlarının olduğu bir hukukla mücadele etmek için herkes yurttaş görevini yerine getirmeli, bu mücadeleye omuz verilmeli. İsim vererek de söyleyeceğim Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı veli toplantısında anne babalara yaptığı çağrıyı kimse ciddiye almasın. Burada çok ağır bir yük var ve bu yükü kaldırmak sadece bu genç arkadaşların tek başına yüklenebileceği bir ağırlık değil bu. Hep birlikte ona el atmamız gerekiyor ve hep birlikte o taşı kaldırıp atacağız. O taşın adı saray rejim."
Sabah yazarı Hilal Kaplan, Şık'ın sözlerini Twitter hesabından alıntılayarak, "Amerika’da olsa şu an hapisteydi. Burda gelip 'evrensel hukuk' masalı anlatıyor. Savcı Kiraz’ı şehit edenleri akladığı röportajı tek başına yeterdi" yazmıştı.
Cumhurbaşkanı kararıyla eski AKP milletvekili aday adayı Prof. Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi'nde protestolar başlamıştı.
Pazartesi akşamı Boğaziçi Üniversitesi'nin rektörlük binasının bulunduğu ve öğrencilerin bir aydır protesto için çeşitli etkinlikler düzenlediği Güney Kampüs'e polis girmiş, 159 kişi gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınanlardan 108'i polis sorgularının ardından serbest bırakılırken, 51 öğrencinin gözaltı süresi uzatılmıştı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube'deki sorgularının tamamlanmasının ardından Çağlayan Adliyesi'ne getirilen 51 öğrenciden 30'u adli kontrolle serbest bırakılırken, haklarında ev hapsi istenen 12 öğrenci de adli kontrolle serbest bırakılmıştı.
Toplamda 42 öğrenci için adli kontrol kararı verilirken, 9 öğrenciye de yurt dışı yasağı konulmuştu.
