Yeşil Sol Parti’nin adaylık teklifi götürdüğü Ahmet Kaya’nın kızı Melis Kaya, 14 Mayıs’taki seçimlerin büyük bir dönemeç olduğunu ifade etti.

Ahmet Kaya’nın kızı Melis Kaya, AK Parti’nin Kürt sanatı ile sanatçılarına yönelik baskılarını, 14 Mayıs seçimlerini anlattı.

Yeşil Sol Parti’nin adaylık teklifi götürdüğü Kaya, onur duyduğunu ancak fiziki koşulları nedeniyle teklifi kabul edemediğini de söyledi.

KÜRTÇE BİLMEMESİNİN GETİRDİĞİ AĞIRLIĞI YAŞAMI BOYUNCA TAŞIDI’

Fransa’da yaşayan Melis Kaya, babasının Kürt kimliği ve Kürtçe şarkı söyleme istemi üzerinden linç edilmesine ilişkin, “Kürt kimliğine son derece bağlı biriydi. Fakat işte bu Kürtçe bilmiyor oluşunun getirdiği ağırlığı taşıdı yaşantısı boyunca. Evde küçük küçük denemeler yapıyordu. Ufak ufak Kürtçe kilamlar, stranlar söylüyordu. Fakat herhalde kendini yeterli bulmuyordu, o dil bariyerinden ötürü. Ama tabii söylerdi evde de her zaman. Zaten Türkçe söylediği şarkılarda bile Kürt müziğinin motiflerini bulursunuz. Bestelerinde de vardır o motifler” dedi.

‘KÜRTÇE ŞEYTANLAŞTIRILMAYA DEVAM EDİLİYOR’

Mezopotamya Ajansı’ndan Özgür Paksoy’a konuşan Kaya, Kürt diline yönelik baskı halinin devam etmesiyle ilgili de “2023 yılındayız, Cumhuriyetin yüzüncü yılındayız. Hala bir dilin, üstelik aynı topraklarda yaşayan milyonlarca insanın konuştuğu bir anadilin siyaset içerisinde araçsallaştırılıyor olması çok üzücü hakikaten. Hem de aslında iktidarı da toplumun baktığı noktadan zayıflatan bir durum. Biz nasıl hala bir dili tartışıyor, bir dili yargılıyor olabiliriz? Bunu gerçekten anlamak mümkün değil. Dünyadaki hiçbir demokraside, batı demokrasilerinde de bunun örneğini göremezsiniz. Ne yazık ki evet Kürtçe şeytanlaştırılmaya devam ediliyor” ifadelerini kullandı.

Kaya, “AK Parti iktidarı ilk yönetime geldiği süreçte demokratikleşme söylemlerine paralel olarak Ahmet Kaya’ya yönelik de bir nevi yüzleşme adımlarından söz etti ancak gelinen aşama biraz aksi yönde. İktidarın bu anlamda yüzleşme adımlarını samimi buluyor musunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Bence burada aslında kemikleşmiş bir sistem ve bir devlet aklı var. Bunu mevcut iktidar üzerinden konuşuyoruz fakat o sistemi düşündüğümüz zaman, o kemikleşmiş dediğimiz sistemi ve devlet aklını düşündüğümüz zaman Türkiye’deki iktidar yapısı veya iktidar yapıları tahakküm alanındaki her şeyi kendine benzetmek istiyor. Kendine benzemeyene karşı sürekli bir nefret pompalıyor, onu baskılıyor ve öteliyor. Kendi güvenli bölgesini yani iktidar alanını da bu nefret üzerine inşa ediyor. İşte temel hak ve özgürlüklerden, örneğin çok tartışılan inanç ve ifade özgürlüğünden hala bahsedemiyoruz gelinen noktada. Evrensel hukuk ve insan hakları yok sayılıyor. Nasıl ve ne ile yüzleşeceğiz. Babamı biz 2000 senesinde kaybettik. 1999-2000 sürgün süreciydi, onu ölüme götüren süreç. Hala onun düşlediği ülkede yaşamıyoruz.”

‘TÜRKİYE TOPLUMUNDA BİR TÜKENMİŞLİK HALİ VAR’

Kaya, Fransa’dan Türkiye siyasetinin nasıl göründüğü hakkında şöyle konuştu:

“Burada Türkiyeli olan herkesin şu an da bende dahil birincil gündemi bu. Seçimler ve seçimlerden sonra ne olacağı, sonrasında neler gelişeceği… Buradan görünen haliyle Türkiye toplumunda bir tükenmişlik ve yılgınlık hali var. Dışarıdan bakınca çok net okunan bir durum. Yeni bir seçim yeni bir şans demek Türkiye halkları açısından. Umarım bu şans iyi değerlendirilir. İktidara gelecek olan kim olursa olsun, tarihi bir dönemeç olduğunu düşünüyorum. Buradan da Batı basınından, Avrupa basınından da bu böyle okunuyor, böyle değerlendiriliyor. Bunun Türkiye açısından önemli bir dönemeç olduğu şeklinde değerlendiriliyor. Dolayısıyla biz de öyle düşünüyoruz, takip ediyoruz ve bekliyoruz sonucu.”

‘AKTİF SİYASET ADANMIŞLIK İSTEYEN BİR ALAN’

Yeşil Sol Parti’nin kendisine adaylık teklifi getirdiğini söyleyen Kaya, aday listesinde yer almaması hakkında şu ifadeleri kullandı:

“Aslında bunun birkaç sebebi var; ilk sebebi fiziki koşullar, biliyorsunuz uzun süredir Fransa’da yaşıyorum. Burada birtakım profesyonel angajmanlarım var. Dolayısıyla burada kalmam gerekiyordu, son anda maalesef karar verip hemen gelip girebileceğim bir şey değildi. Burada beni çok zorlayacaktı bu karar fiziki anlamda. Bir diğer kısmı da aktif siyaset gerçekten çok zor ve adanmışlık isteyen bir alan, büyük bir karar, üzerine iyi düşünülmesi gerekiyor. Sahada olmak, sokağın nabzını bilmek, yereldeki çalışmaları iyi takip etmek gerekiyor. Fakat ben bu dönemde kişisel olarak siyasetin içinde olmasam da biliyorum ki beni de halkı da Meclis’te başarıyla temsil edecek olan çok değerli arkadaşlarımız olacak. Benim de aklım ve kalbim her zaman onlarla.”

‘KALICI BİR BARIŞIN YOLU KÜRT HALKININ PARLEMENTODAKİ TEMSİLİNDEN GEÇİYOR’

Oyunun kimliksel anlamda kendisini en iyi temsil ettiğine inandığı siyasal çizgiden yana kullanacağını söyleyen Kaya, “Uzun yıllardır kalıcı bir barışın imkanlarını tartışıyoruz. Kalıcı bir barışı düşlüyoruz. Bunun yolu da elbette Kürt halkının parlamentodaki temsilinden ve çoğulcu bir parlamentodan geçiyor. Bunu artık inkar edemeyiz. Benim de aslında bütün yaşamım, çocukluğumdan bu yana, 35 yaşındayım, bu inancın, bu siyasetin kıyılarında geçti. Dolayısıyla kendimi politik olarak başka bir yerde konumlandırmam zaten çok zor. Ben de oyumu elbette kimliksel ve düşünsel anlamda beni en iyi temsil ettiğini inandığım siyasal çizgiden yana kullanacağım” diye konuştu.