Bildiğiniz üzere memleketin 81 vilayetinde halkla bütünleşen, halkın dertleriyle dertlenen bir partimiz var.

Diyarbakır halkına müjdeler olsun Başbakan Ahmet Davutoğlu geliyor... Ve bir pankart; çözemediğim bir dilde “Dozame Bırati U İttifaka Kürdü Türkan ê” yazılı!

''Boşa koysam dolmaz, doluya koysam almaz." Kürtçe kelimeler var ama bütün olarak bir anlam ifade etmiyor.

Tam bu noktada imdadıma gazeteci Nurcan Baysal yetişti. Meğer pankartta "Davamız, Kürtlerle Türkan'ın kardeşliği ve ittifakı" yazılıymış!

***

Ah Türkan ah... Dön dolaş yine kardeşliğe geldik iyi mi!

Sen bizi hiçbir dilde anlamadın, ya sen yanlış yazdın ya da biz yanlış okuduk.

Kürtlere ana dilleriyle kur yapmaktı isteğin, sarih niyetinle bunu yapmak istedin şüphesiz!

Ama yine yaraladın bizi Türkan, yine yanılttın!

Duygu sömürüsü yapmak için bile olsa insan biraz özen göstermez mi Türkan, azıcık süslenir, hatta inceden cilve yapar, değil mi ama!

Bir kez olsun anlasan, sana gönül verene kıymasan, küstahlık etmesen bir kerecik canın mı çıkar?

''Kürtlerle Türkan'ın kardeşliği ve ittifakı'' diyorsun, bu ne demek Türkan? Sen de çok iyi biliyorsun ki biz kardeş değiliz... Komşuyduk, kirveydik, akrabaydık. Biz sana gönül verdik, sen bizi aşağıladın, yok saydın, zulmettin.

Ah Türkan ah... Keşke kardeş olabilseydik, kardeş gibi hemhal olsaydık. Kederimiz bütün, kaderimiz bir olsaydı. Sen avazınca bağırıp konuşurken, biz de endişesiz tebessüm etseydik.

Ama yok payımıza susmak düştü... Sen konuştun biz sustuk Türkan. Sen kovaladın biz saklandık, sen vurdun biz öldük.

Seçim zamanları hatırladın dilimizce kardeş demeyi. Göç dönemlerinde kur yapmak için şekilden şekile giren aygır misali coştukça coştun. Samimiyetsiz ve pervasız oldun hep Türkan.

Bir gayen vardı oysa... Kürtlerden oy almaktı niyetin. " Kürtlerle Türkan'ın kardeşliği" demeyi de, bunu yüzüne gözüne bulaştırmayı da bu yüzden seçtin.

***

Ah Türkan ah... Kardeş olduğumuzu daha evvel söyleseydin ya zalım!

Bir Türk dünyaya bedel diye övünürdük hiç yoktan. Ne de olsa kardeşiz değil mi?

Soma'dan Reyhanlı'ya, Roboski'den Ermenek'e güzide memleketin nadide insanlarını acıya boğan biricik partimiz AKP, Diyarbakır'a Türkan aşkıyla çıkarma yapmış.

Kardeş Kürtlerle Türkan'ın sevdası usulca dalgalanıyor pankartlarda. Bir yanında da tebessüm eden muhabbet adamı Başbakan Ahmet Davutoğlu var.

Dedim ya Türkan sende zerre kadar anlayış yok. Daha dün bu şehirde bombalar patladı. Kan birikintisine titreyen insan parçalarını görmedin hadi peki ölenleri de mi görmedin, kolu bacağı kopan insanları da mı görmedin?

Parçalanmış bacağına aldırmadan zafer işareti yapan insanı da mı görmedin?

Bombalı saldırıda iki bacağını kaybeden 28 yaşındaki Lisa Çalan'ı da bilmezsin değil mi, ondan da habersizsin?

Bak Türkan bunlar Lisa'nın cümleleri... Bak iyi oku ki acı nedir, umutsuzluk nedir, ölümü arzulamak nedir öğren.

Öğren ki Lisa'nın şehrine küstahlık yapmadan gelmesini bil. Kardeşlik edebiyatının, bu pervasız eğik bükük cümlelerin zulmün ve zorbalığın dili olduğunu bil.

"Sürekli ölmemem gerek, direnmem gerek, diyordum. Sonradan, iki bacağım olmayacağını bile bile yaşamak için niye o kadar direndim, diye kendimi çok sorguladım ve bunun cevabını biz Kürtlerin gerçeğinde buldum. Biz Kürtler hep zulme uğradık, ama hep direndik, dik durmasını bildik."

Lisa'nın kan revan duygularının, parçalanmış uzuvlarının altına pankartınızı asın şimdi... “Dozame Bırati U İttifaka Kürdü Türkan ê” deyin.

Silvan'da, Lice'de, Sur'da asın pankartınızı... "Davamız, Kürtlerle Türkan'ın kardeşliği ve ittifakı" deyin.

Türkan'ın sevdası Kürtlerin aklını başından alır belki. Belki taşına toprağına bomba yağdırdığınız Diyarbakır halkı size bir vekil verir.

Tomalardan su sıkarak, gaz bombası atarak yarasına pansuman yaptığınız Kürtler sizi bağrına basar belki.

Ah Türkan ah... Hiçbiriniz hiçbir dilde anlamadınız bizi!

Ama aşk olsun sana Türkan... Kürtlere ana dilinde ağıt yakmak serbest demiştin, estetikten yoksun bir pespayelikle olsa bile gönül çelmek için de kullanılabiliyormuş!

Mahcup ettin bizi Türkan.

Sürekli zulme uğrayan ama direnen, dik duran Kürtler için, şehitlik mefhumuyla canından olan yoksul halkımız için, acısı hiç dinmeyen Ali İsmail Korkmaz için sana değil Türkan, bir kez daha HDP'ye oy vereceğim.

Belki dilin düzelir, daha az acıtırsın canlarını.