Rezidansta asansör faciasında yaşamını yitiren Tunceli Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Hıdır Ali Genç, memleketi Dersim'in Pertek İlçesi’ne bağlı Söğütlütepe Köyü’nde toprağa verildi.

Okul masrafını karşılamak için inşaatta çalışırken hayatını kaybeden üniversiteli Hıdır Ali’nin babası Mustafa Genç, "Başbakan Ahmet Davutoğlu beni telefonla arayarak ’Başın sağolsun, yaşanan bir kaza yapılabilecek bir şey yok’ dedi. Ben de ona ’Başımın sağ olup olmadığı sizi ilgilendirmez, siz cinayet işlediniz, hepinizi mahkemeye vereceğim’ dedim" diye konuştu.

Hürriyet'te yer alan habere göre İstanbul’da Torun Center’da meydana gelen asansör faciasında ölen 10 işçiden Tunceli Üniversitesi Ovacık Meslek Yüksekokulu Maliye Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Hıdır Ali Genç’in cenazesi, bugün saat 11.00’da memleketi Dersim'e götürülerek toprağa verildi.

Hıdır Ali Genç’in cenazesi toprağa verildikten sonra anne Songül Genç, abla Dilan Genç ve diğer yakınları mezarın üzerine kapanarak feryat etti. Anne Songül Genç, oğlunun mezarı üzerine konulan toprağa başından aşağıya dökerek ağıtlar yaktı. 

Cenaze toprağa verildikten sonra baba Mustafa Genç taziyeleri kabul etti. Oğlu Hıdır Ali’nin yaşamını yitirdiği inşaatta çalışan ve faciaya tanık olan Mustafa Genç, olayın bir cinayet olduğunu, bu durumu kendisini arayan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da anlattığını söyledi.

Mustafa Genç, şunları söyledi:

"Cenazeyi getirirken yolda Başbakan beni aradı. Konuşmak istemediğimi söyledim, kapatmak istedim. Israrla konuşmak istediğini söylediler ve konuştuk Başbakan’la. Başbakan Ahmet Davutoğlu bana, ’Başın sağ olsun, yaşanan bir kaza yapılabilecek bir şey yok’ dedi. Ben de dedim ki, ’Başımın sağ olup olmadığı sizi ilgilendirmez, siz cinayet işlediniz, hepinizi mahkemeye vereceğim’ dedim. ’Benim çocuğum gibi binlerce çocuk var orada. Her gün 10 kişi ölecek orada’ dedim kendisine. Başbakan bana, ’Biz olayın peşini bırakmayacağız’ dedi. Ben de kendisine, buna inanmadığımı ve her şeyin örtbas edileceğini söyledim. Bana başsağlığı diledi ve aramızdaki konuşma bu şekilde geçti."

Baba Mustafa Genç, oğlu ile olaydan 5 dakika önce görüştüğünü ve asansöre binmeden oğlunun kendisine, "Baba ben çocuk değilim. Bu kadar ilgilenme" dediğini ve el sallayarak asansöre bindiğini anlatarak, şunları söyledi:

"Bu bir cinayettir. Sorumsuzluktan başka bir şey değil. Yapılan cinayettir. 10 insanın orada ölmesi bir cinayetti. Hepsi 17 yaşında, 20 yaşında gençlerdir. Asansör 3-4 gündür bozuk. Elektrik sorunu var. Söyledik kimse ilgilenmedi. 10 canın hepsi öldü. Ben 2 yıldır orada çalışıyorum ama çocuğum daha 5 gün oldu işe başlayalı. Ovacık’ta üniversite öğrencisiydi. Asansöre binerken ben yanına gittim. Oğlum bir sıkıntı var mı diye sordum o da bana, ’Baba ben çocuk muyum? Ne yapacağımı biliyorum, sen rahat ol bir sorun yok’ dedi. Sonra kapıyı kapatıp asansöre binerek el salladı ve gitti. El salladı bana, güldü. Ben de yerime geçtim. Birden bir gürültü geldi. Koştum geldim asansör 32’nci kattan yere çakılmış. 5-6 saat itfaiye uğraştı. Gecenin 4’üne kadar da uğraşıyorlardı orada. Polis yıktılar oraya, kimseyi bırakmadılar. Ben babasıyım, beni bile bırakmadılar."

Olayı yargıya taşıyacaklarını belirten Mustafa Genç, "Davamın peşini bırakmayacağım. Bu olay kesinlikle bir cinayettir. O asansör uzun süredir arızalıydı. Biz orada köle gibi çalışıyorduk. Oğluma çalışma dedim o bana, ’Baba harçlık çıkarayım üniversiteye gitmeden önce’ dedi. Cinayetin sorumlusu hükümettir ve denetimi yaptırmayan yetkililerdir. Denetim için oraya gelen büyükşehir belediyesi yetkililerini oradan şirket yetkilileri onları kovuyordu. Böyle bir şey olur mu? Resmen cinayet işlendi. Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.

Öte yandan Başbakanlıktan yapılan bilgilendirmede Başbakan Davutoğlu ile böyle bir diyaloğun kesinlikle yaşanmadığı bildirildi. Bilgilendirmede kazada ölen işçilerin yakınlarını Başbakan Davutoğlu’nun telefonla bizzat aradığı ve ailelere başsağlığı dilediği ancak Mustafa Genç’le böyle bir dialoğun kesinlikle hiç bir şekilde yaşanmadığı kaydedildi.