PLOS ONE’da yayımlanan yeni araştırma, 65.000 yıl önce Orta Paleolitik çağda Güney Afrika’da yaşayan insanların taş aletlerin yapımında kullanılan sert ve ince taneli yerel bir kaya olan silisi bilerek ısıttıklarını gösteriyor. Böylelikle temel malzemelerden bıçak yapmak daha kolaylaşıyordu.

AVLANMA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ 

Bu bıçaklar o zamanlar hilal şeklindeydi ve ok uçlarına tutturuluyordu. Yay ve ok kullanımına dair bilinen ilk kanıt Howiesons Poort olarak da bilinen bu çağa ait.

Profesör Christopher Henshilwood “Burası, yayların ve okların kullanıldığı ilk yer. Bu tekniğin, hem ok ve yayın hem de mızrakların hayvanları avlamak için kullanılmasıyla avcılık üzerinde önemli bir etkisi olabilir.” diyor.

arkeofili'nde yer alan habere göre, Henshilwood ve Norveç’teki Bergen Üniversitesi Arkeoloji bölümünden  Fellow Karen van Niekerk çalışmanın eş yazarları arasında yer alıyor.

İLK DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR TEKNOLOJİNİN OLUŞUMU

Isıl işlem sayesinde ilk insanlar daha sert aletler üretebildi, bu da dönüştürülebilir teknoloji kullanımına dair ilk kanıt olma özelliğini taşıyor. Ama Orta Paleolitik çağın teknoloji repertuvarındaki bu önemli gelişmenin esas rolü önceden tam olarak net değildi.

YENİ ANALATİK ARAŞTIRMA YAKLAŞIMI 

Araştırma ekibi, Güney Afrika’nın güneyindeki Cape Town’da yeni keşfedilen bir Orta Paleolitik dönem bölgesi olan Klipdrift mağarasında, silük aletlerin üretiminde kullanılan ısıtma tekniklerini analiz etmek için yeni ve zararsız bir teknik kullandı. Ayrıca, bölgenin etrafındaki 31 alandan ısı görmemiş ve ısıl işlem uygulanmış aletler de karşılaştırma amaçlı incelendi. Henshilwood ve van Nikeker tarafından keşfedilen bölgede, ilk kez 2011 yılında kazı çalışmaları yapıldı.

Henshilwood “Isı uygulanmış ve uygulanmamış örnekleri kıyaslayan bir yönteme dayanarak, sonuçlar bıçak üretimi için kullanılan silislerin yüzde 90’dan daha fazlasının kasıtlı olarak ısıtıldığını gösteriyor.” diyor.

Van Niekerk “Isıtma gelişi güzel uygulanmıyordu. Çekirdeği işlemenin ilk aşamalarında ve bazen de yontma işlemin ilk aşamasında kullanılıyordu. Bıçak üretimi ve alet üretimi gibi uygulamaların tamamında ısıl işlemden faydalanılmış.” diyor.

Isıtma işleminin sertleştirici etkisinin, silis aletlerinin üretimi ve kullanımını izleyen diğer tüm aşamaları da etkilediği düşünülüyor.

BÜYÜK KAZANÇ 

Araştırma yazarları, Klipdrift mağarasında silise uygulanan ısıl işlemin, taş üretim zincirinin tamamında ısı kullanımının kasti ve yaygın olduğunun ilk ve doğrudan kanıtı olabileceğini ileri sürüyor. Diğer ateş bazlı uygulamaların yanı sıra, ısıl işlemin kasten kullanılması Güney Afrika’daki Orta Paleolitik dönem insanları için büyük bir kazançtı ve çağdaşı başka hiçbir yerde bir benzeri olduğu bilinmiyor.

Henshilwood “Isıl işlem çok sayıda fayda sağlıyor; maddenin kırılganlığını azaltarak sertleştiriyor ve katılaştırıyor, ısıl işlemden sonra bıçakları tutturmak daha kolaylaşıyor ve yontma işlemi daha iyi bir şekilde sonuçlanıyor.” diyor.

Van Niekerk “Bir diğer faydası ise, silislerin sıcağa bağlı kırılması materyalin işlenmesindeki ilk aşamalarında engelleniyor.” diye ekliyor.

ISITMANIN ÜÇ TEMEL FAYDASI 

Araştırmacılara göre ısı uygulamanın üç ana faydası vardı:

1- Dönüşümün son aşamasında malzemenin kazayla kırılmasına sebep olabilecek iç heterojenliğin (demir oksit kalıntılar) yok edilmesi

2- Herhangi bir hazırlık aşaması olmaksızın, üretim için doğrudan kullanılabilecek uygun açılar ve yüzeylere sahip açısal parçaların üretimi.

3- Isıl işlem uygulanacak madde seçiminde daha az kısıtlama olması

Van Niekerk “İncelediğimiz ısı uygulanmış parçalar ateş kullanılan hızlı bir ısıtma sürecinin göstergesi. Bu hipotez, yanan köz ile ısıtılmış malzemelerin direk temasıyla meydana gelmiş sert kalıntılar ve tortularla desteklenmekte.” diyor.