Kutsal kitaplara ilham verdiğine inanılan 3.000 yıllık Babil Nuh’un Gemisi hikayesinde sahte haberlerin en erken örneği bulundu. Gılgamış Sel Baskını hikayesini anlatan kil tablete kazınmış dokuz satır, çok farklı şekillerde anlaşılabiliyor.

İngiltere’nin önde gelen Babil dili uzmanlarından Martin Worthington’a göre, kitleleri ikna etmek için yanlış bilgi yaymak, oldukça eski bir uygulama. Worthington, sahte haberlerin en eski kayıtlarından birini bulduğunu ve bunun Nuh’un Gemisini inşa etme motivasyonunu belgeleyebileceğini söylüyor.

Martin Worthington’ın, kelime oyununu analiz eden yeni araştırması, kendi çıkarıyla ilgilenen Ea adında bir Babil tanrısının aldatıcı dilini ortaya çıkarıyor.

Worthington, 3.000 yıllık bir kil tabletten, Babil tanrısı Ea’nın aç ve kuraklıktan etkilenmiş insanlarına, hayvanlarla doldurmak için dev bir gemi (Nuh’un Gemisi) inşa ederlerse gökyüzünün yiyecek bırakacağına söz verdiğini keşfetti.

Ancak, Ea’nin kurnaz dili, kendisini bir yalancı olarak konumlandırmadan, halkını manipüle etmesine izin verdi.

Erman Ertuğrul'un arkeofili'nde yer alan haberine göre Cambridge Üniversitesi’nden Dr Worthington, “Ea sahte haber yayarak insanları kandırıyor. Ea, Uta-napishti olarak bilinen Babil Nuh’una, gemiyi inşa etmelerine yardım ederlerse, yiyeceğin gökten yağmur gibi yağacağına dair halkına söz vermesini söylüyor.”

Worthington, “İnsanların farketmediği şey, Ea’nın dokuz satırlık mesajının bir sırrı olduğu: Tıpkı İngilizce ‘icecream’ ve “I scream’ gibi, tamamen farklı şekillerde anlaşılabilecek bir sesler dizisi.” diyor.

Ea’nın mesajı yiyecek yağmuru vaat ediyor gibi gözükse de, gizli anlamında sel taşkını hakkında uyarıyor.

“‘Nuh’un Gemisi’ inşa edildikten sonra, Uta-napishti ve ailesi gemiye binerler ve birçok hayvan ile birlikte hayatta kalırlar. Diğer herkes boğulur. Mitolojik bir zamanda geçen bu bölümde, bilgi ve dilin manipülasyonu başlamış. Sahte haberler için şimdiye kadarki en eski örnek bu olabilir.”

Gılgamış sel baskını hikayesi, 3.000 yıl öncesine dayanan kil tabletlerinden biliniyor.

Dr. Worthington; Babil, Asur ve Sümer dilbilgisi, edebiyatı ve tıp alanında uzmanlaşmış bir Asur bilimci. “Gılgamış sel baskını hikayesinde Ea’ın hilesi” adlı yeni kitabında, aynı zamanda “kurnaz tanrı” ve “hileli tanrı” olarak da bilinen Ea’nın sırrını araştırıyor. Bu araştırma, 3.000 yıllık hikayedeki çelişkili olarak yorumlanabilecek dokuz satıra odaklanıyor.

Dr Worthington, “Ea’ın satırları, fonetik olarak aynı olan fakat farklı şekillerde anlaşılabilen bir kelime oyunu. Yiyecek vaadeden bariz pozitif anlamının yanı sıra, yaklaşmakta olan felaket için uyaran birçok olumsuz anlamı var. Ea, birden fazla eşzamanlı anlamı tek bir söyleme sıkıştırabilen bir kelime ustası.” diyor.

Gılgamış Sel Baskını hikayesinin bir parçasını taşıyan British Museum’daki Sel Baskını Tableti, muhtemelen dünyanın en ünlü kil tableti ve önemi 1872’de Asurbilimci George Smith tarafından ilk keşfedildiğinde küresel bir sansasyon yarattı.

Smith, bu tabletin İncil’deki Nuh ve Ark ile aynı hikayeyi anlattığını fark etti. İncil’dekinden daha fazla tanrı olmasına ve Babil kahramanının farklı bir isme sahip olmasına rağmen, iki hikaye de aynıydı; selden önce gemiye bindirilen hayvanlar ve en son yağmur durduktan sonra kuşların gönderilmesi.

Smith’in keşfinden bu yana, Babil’in sel hikayesini anlatan daha birçok kil tablet gün ışığına çıktı ve akademisyenler, 2000 yıldan beri konuşulmamış eski dildeki hikayelerin anlamını hala analiz ediyor.

Peki neden bir tanrı Gılgamış Seli’nin hikayesinde yalan söylesin?

Dr Worthington, “Babil tanrıları, yalnızca insanlar onları besledikleri için hayatta kalırlar. Eğer insanlık silinmiş olsaydı, tanrılar açlıktan ölürdü. Tanrı Ea, dili manipüle ediyor ve kendi çıkarlarına hizmet etmesi için insanları yanlış yönlendiriyor.” diyor.

“‘İnsanları neden uyarmadınız?’ diye sorulursa, bu şekilde yorumlamaya karar verdiklerini ve bunun kendisiyle bir ilgisi olmadığını söyleyebilir.”

Babil’deki sel hikayesinde geçen dokuz satırdan ikisi şöyle:

ina šēr(-)kukkī

ina lilâti ušaznanakkunūši šamūt kibāti

Pozitif anlamı şöyle:

Şafakta kukku kekleri olacak. (Muhtemelen bir çeşit eski ekmek)

Akşam, size buğdaylardan oluşan bir yağmur yağdıracak.

Olumsuz anlamı şöyle:

Büyüler vasıtasıyla,

rüzgâr-şeytanları aracılığıyla, size (buğday taneleri) kalınlığında yağmur yağdıracak

Başka bir olumsuz anlamı şöyle:

Şafakta, üzerinize karanlık yağacak,

(daha sonra) (bu) gece öncesi alacakaranlıkta, (buğday taneleri) kadar kalın yağmur yağacak.

Ek olarak, “Size bolluk yağacak” satırı, aynı zamanda “Size bol miktarda yağmur yağacak” olarak da okunabiliyor. Araştırmacıya göre, Tanrı Ea, “inkâr edilebilirliği” korumanın bir yolu olarak bunları çift anlamda yazmıştı.