İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Antalya’da arızalı kazanın patlaması sonucu 2 kadın işçinin yaşamını yitirmesinin ardından bir açıklama yayımladı. Açıklamada 2014 yılında tespit edilebildiği kadarıyla 122 kadın işçinin yaşamını yitirdiği belirtilirken iş güvenliğinin hiçe sayıldığı şu ifadelerle aktarıldı:

‘’Antalya’da patlama yaşanan işyeri çamaşırhane olarak faaliyet gösteriyor. Çamaşırhaneler “İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Tehlike Sınıflar Tebliği”ne göre “az tehlikeli” sınıfta yer alıyor. Oysa yaşanan patlama Tebliğ’in de işyerlerindeki gerçek riskleri yansıtmadığını ve hatır-gönül ilişkilerle hazırlandığını da açığa çıkıyor.

Sermayenin doymak bilmez kâr hırsı yüzünden, tamamı öngörülebilir ve engellenebilir olan işyerindeki kazalar ve işten kaynaklanan rahatsızlıklar nedeniyle iş cinayetleri, meslek hastalıkları ve sakatlanmalar ortaya çıkıyor. Patronlar, emekçilerin can güvenliğini ve sağlığını dikkate almazken devlet de bu olaylar karşısında adeta kör sağır dilsiz kalarak bunların üzerlerinin örtbas edilmesini sağlıyor. Kadının hem ev içindeki emeği hem de işyerindeki emeği hak ettiği değeri görmüyor, görünmez kılınıyor ve kadın emekçiler işçi sağlığı ve iş güvenliği yasalarında bile kendilerine yer bulamıyor. Söz konusu kadın emeği olunca kadın işçilerin çalışırken hastalanmaları, sakatlanmaları ve ölmeleri dahi görülmüyor, görülse de sıradanmış, olağanmış gibi gösteriliyor. Canımız, sağlığımız, emeğimiz sermaye-devlet işbirliği ile adeta yağmalanıyor.’’

(Sendika.Org)