Erbil merkezli Rudaw TV’nin İstanbul muhabiri Rawîn Stêrk 6 Mart 2020 tarihinden beri tutuklu.

2 ayı aşkın tutukluluk süresi boyunca Ankara'daki Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Rawîn Stêrk hakkında henüz iddianame bile hazırlanmış değil.

Rawîn Stêrk’in tutuklanmasından bir-iki gün önce Türkiye'nin İdlib'deki askeri gözlem noktalarından bazıları kuşatma altında kalmış Suriye yönetimi tarafından gerçekleştirildiği söylenen bir saldırıda 30'u aşkın asker hayatını kaybetmişti.

Bu sarsıcı gelişmenin hemen ardından Türkiye, Avrupa'ya gitmek isteyen mültecilere sınır kapılarını açmış ve on binlerce mülteci İstanbul'dan ve Türkiye'nin diğer kentlerinden Edirne’ye Yunanistan-Türkiye sınırına doğru akın etmeye başlamıştı.

Rawîn Stêrk ve kameraman Şirin Akgün de sınıra yönelen göçmen akınını yerinde takip etmek ve haberlerini izleyicilere ulaştırmak için Edirne'ye doğru yola koyuldu.

Edirne'den haber geçen, canlı yayınlar gerçekleştiren, haber nöbetinde bekleyen Stêrk ve Akgün, yasaklı askeri bölgeye izinsiz girdikleri ve çekim yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Aynı günlere yine Edirne’de Rûdaw ekibinin yanı sıra çok sayıda gazeteci daha gözaltına alındı.

Gözaltına alınan gazeteciler, Rawîn Stêrk hariç birkaç günlük ya da saatlik emniyet sürecinin ardından serbest bırakıldı. Rawîn Stêrk'in de serbest bırakılması beklenirken gözaltı süresi birkaç kez uzatıldı. Üstelik İstanbul muhabiri olduğu ve Edirne’de gözaltına alındığı halde sürpriz bir şekilde Ankara'ya götürüldü. Ankara'da bir kez daha yapılan sorgulamanın ardından hakkında tutuklama kararı çıkarıldı ve Sincan F Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

Tutuklama gerekçesinde "örgüt propagandası" yaptığı ve İdlib'de verilen kayıplar hakkında sık sık tweet attığı öne sürüldü. Gazeteci Stêrk ise, savunmasında bir gazeteci olarak ajanslar tarafından geçilen haberlere dayanarak tweet attığını ve herhangi bir kastı olmadığını kaydetti. Ancak buna rağmen Rawîn Stêrk hakkında tutuklama kararı verildi.

Tutuklama gerekçesinde Stêrk'in daha önce, Kürtler arasında ‘fiilen oluşmaya başlayan ulusal birliğe’ değindiği bir yazısı da gösterildi. “Suç unsuru” olarak gösterilen yazı aylar önce yayınlanmıştı ve geçen aylara rağmen herhangi bir “işlem” yapılmamıştı.

Şimdiye kadar çok sayıda gazeteci -özellikle Yunanistan sınırında mültecileri izleyen- gözaltına alındı ardından serbest bırakıldı. Ancak Rawîn Stêrk'in elle tutulur ve hukuki geçerliliği bulunan bir gerekçe/delil olmadığı halde tutuklanması akıllara "Kürt olduğu için mi tutuklandı?” sorusunu getirdi.

Zira Rawîn Stêrk Kürtçe konuşan, Kürtçe yazan, Kürtçe TV yayıncılığı yapan ve adı da Kürtçe olan bir gazeteci. Nitekim avukatları da onun Kürt kimliğine dikkati çekiyor.

İki küçük çocuğu olan ve aylardır çocuklarından, mesleğinden, arkadaşlarından koparılan Rawîn Stêrk'in bir an önce serbest bırakılması için şimdiye kadar çeşitli kampanyalar düzenlendi. Ancak Rawîn Stêrk hala serbest bırakılmadı; üstelik tutukluluğunun üzerinden 2 aydan fazla zaman geçtiği halde hakkında iddianame bile hazırlanmış değil.

Kaynak: Artı Gerçek