19 Aralık’ta devlet ayıbını temizlemiş

Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Normal Tablo"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt; mso-para-margin-top:0cm; mso-para-margin-right:0cm; mso-para-margin-bottom:10.0pt; mso-para-margin-left:0cm; line-height:115%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:"Calibri","sans-serif"; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:"Times New Roman"; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} 'Hayata Dönüş’ kanlı baskınıyla ilgili 11 yıldır gizlenen ayrıntılar ortaya çıkarken, Gülen Cemaati’nin ‘’Devlet gücünü gösterdi, devlet ayıbını temizledi’’ sözleriyle 19 Aralık katliamını savunduğu arşivlerden çıktı.

HÜSEYİN GÜLERCE: DEVLET SONUNDA GÜCÜNÜ GÖSTERDİ

Gülen cemaatinin önde gelen isimlerinden Hüseyin Gülerce, Zaman gazetesinin katliamdan birkaç gün sonraki nüshasında, "Cezaevlerine müdahale; hem de İçişleri Bakanı tarafından 'devletin ayıbı'nı temizlemek anlamına geliyor' ifadelerini kullandıktan sonra, "Cezaevlerine müdahale, hükümetin siyasî iradeyi kullanması açısından önemlidir "diyerek devam ediyordu.

Bu ifadelerin ardından 'formalite icabı' olarak da, ölümlere kimsenin sevinemeyeceğini yazan Gülerce, 'katliamın meşruiyetine ve mecburiyetine' ilişkin, şunları kaydediyordu: "...Gerçi hükümet, can bedeli ödenmeden bir sonuç alınması için ciddi bir çaba içinde oldu. Ama gençleri kurban seçenler, kararlarını çoktan vermişlerdi. Hükümetin başarısı, cezaevlerini nihayet devletin kontrolüne vermesidir."

Hüseyin Gülerce, Bayrampaşa'da devrimcilerin katledilmesini, devletin gücünün görülmesi bakımından da, önemli buluyordu: "...Türkiye, artık devletin acze düşmesi gibi bir görüntüden bütün sahalarda arınmak istiyor."

ZAMAN GAZETESİ: CEZAEVİNDE ÖRDEK BESLİYORLARDI

Yine Zaman gazetesinin aynı tarihlerdeki bir nüshasında, bu kez de Tamer Korkmaz katliama alkış tutuyor, "Bayrampaşa Cezaevi'nde bazı koğuşlara tam dokuz yıldır girilemiyordu... Cezaevi değil, derebeylikti Bayrampaşa; adeta 'kurtarılmış bölge' idi" sözleriyle, katliamın 'farz' olduğunu vurguluyordu. Korkmaz, katliamı savunmak adına, cezaevinde hayvan beslenmesinin operasyona davetiye çıkardığını dahi, iddia edebiliyordu: "Bir anlamda, devletin giremediği 'kendine has kanunları olan bir otel'di! Örgüt liderlerinin balık besledikleri 'havuz' dahi vardı. Bir sonraki aşama, galiba 'olimpik yüzme havuzu'ydu! Bazı koğuşlarda ise, ördek besleniyordu..."

Korkmaz, "Ölüm oruçlarının kumanda merkezi olan Bayrampaşa başta olmak üzere, birçok cezaevine devlet, uzun bir aradan sonra, nihayet müdahale etti" diyerek, şükrediyor, acımasızca devam ediyordu: "İyice laçka olan cezaevlerine müdahale elzemdi. Devlet, müdahalede çok gecikmişti..." Tamer Korkmaz, aynı yazısında neredeyse "bu katliam yetmez" mealindeki, şu sözleri de ifade ediyordu: "...Devletin, cezaevlerini siyasi örgütlerin hakimiyetinden kurtarmayı bütünüyle başarması gerekiyor."

ANF