Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) üyeleri avukatlar Ramazan Demir ve Ayşe Acinikli tahliye edildirken ÖHD-TUHAF FED davasında tüm sanıkların da tahliyesine karar verildi.

Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi iki avukat 16 Mart'ta İstanbul'da düzenlenen ev baskınlarında gözaltına alınmıştı. Demir ve Acinikli ifadelerini verdikten sonra serbest kaldılar. Savcılığın itirazı üzerine 6 Nisan'da tutuklanmıştı.

Çağlayan Adliyesi'nde ifade veren Demir, Cizre için AİHM'ye yaptığı başvuru nedeniyle 'devleti zor durumda bırakmak'tan dolayı tutuklandığını belirtirken, Acinikli mesleki faaliyetlerini gerçekleştirdiklerinden dolayı tutuklandıklarını söyledi.ÖHD'li avukatlar Ramazan Demir ve Ayşe Acinikli ile Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUAD) üye ve yöneticilerinin yargılandığı davaya bugün  ikinci Çağlayan'da bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi.

Tutuklu avukatların aileleri, Kürt illerindeki baro temsilcileri, HDP Milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Garo Paylan, HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Paris Barosu başta olmak üzere Avrupa'nın pek çok barosundan avukat da davayı izlemek için adliyedeydi. Duruşmaya yüzü aşkın avukat katıldı.

Cansu Pişkin'in Evrensel'de yer alan haberine göre, duruşmada ilk olarak savunma yapan Ercan Kanar, 667 sayılı KHK ile savunmanın 3  avukatla sınırlamasına tepki gösterdi. Savunmaya kısıtlama getirilemeyeceğini ve kararnamenin anayasal gerekçesi olmadığı için hukuki dayanağı olmadığını ifade eden Kanar, bu nedenle kararnamenin reddini talep etti. Heyet talebi reddetti.

'GERÇEĞE AYKIRI DELİLLER VAR'

İlk olarak söz alan avukat Several Ballıkaya dosyada gerçeğe aykırı deliller olduğunu belirterek, “Fethullah Gülen kendi müritlerine haber uçurdu. Kasım 2014’te teknik takipler için karar verildi. Emniyet müdürleri ve hakimler harekete geçti. Mesela bazı örgütlerde çalışan kişiler TUAD gibi ‘evlerine uyuşturucu koyun’ denmiş. Bunlar yapıldı. Yani gerçeğe aykırı deliller dosyaya konulmuş. Hakim, savcı, polisler bu kumpasın içinde iş birliği yapmış. Bunu gördük. Bu davalar kumpas davalarıdır” diye konuştu.  “Ergenekon davalarının kumpas olduğuna karar verdiler beraat dediler ancak KCK davalarında aynı uygulama olmadı” diyen Ballıkaya, “O dönem ki emniyet müdürü Ömer Köse. Köse şu anda FETÖ soruşturmasında tutuklu. Köse bir çok kişiye kumpas kurmuş. Onun kumpas kurdukları da cezaevinde o da cezaevinde” dedi.

Bu sırada söze giren tutuklu avukat Ramazan Demir, “Bizim yan cezaevinde kalıyorlar” dedi.  Ballıkaya son olarak, TÜBİTAK’ın da bunun bir parçası olduğunu ifade ederek, “İddianame de böyle diyor. TÜBİTAK da bu kumpasın içinde” dedi. Ballıkaya, yargılanan avukatlar hakkında 47 kez dinleme kararı ve binin üzerinde teknik talep kararı verildiğini söyledi. Ballıkaya heyete, “Siz verdiğiniz kararla bu dinlemelerin hukuki yollarla yapılıp yapılmadığına karar vereceksiniz. Bu yargılamlarda kumpasın dışına çıkıldığına dair mesaj vereceksiniz. Bu davadan adalet bekliyoruz. Derhal beraat istiyoruz” diye konuştu.

'İNSAN HAKLARI HUKUKU EVRENSELDİR'

Tutuklu avukat Ramazan Demir’in avukatı Benan Molu savunmasında, Demir’in uluslararası alanda birçok panelde konuştuğunu, AYM ve AİHM’e çok sayıda dava açmış olduğunu söyledi. Molu, Demir’e isnat edilen "ülke itibarını zedelemek” gibi bir suçun olmadığını belirtti. Demir'in bazı davalarda Birleşmiş Milletler temsilcilerini çağırdığı için bu şekilde suçlandığını belirten Molu, “Bu hukuk yerli ve milli hukuktur . Oysa insan haklarında böyle bir hukuk yoktur evrensel değerler vardır” dedi. Molu, müvekkili Demir’in AİHM başvurularının dosyaya delil olarak katıldığını anımsatarak, Demir’in AİHM’e 20’ye yakın başvurusunun olduğunu kaydetti.  Demir'in 5 ayı aşkın süredir tutuklu olduklarını sosyal medya paylaşımları ve mesleki faaliyetleri sebebiyle tutuklu olduklarını hatırlatan Molu, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.

'CEZAEVLERİ AVUKATLARIN GÖREV YERİDİR'

Ayşe Acinikli’nin avukatı Ezgi Şahin ise Acinikli’nin İnsan Hakları Savunuculuğu yaptığını söyleyerek, avukatların örgütlenme haklarının olduğunu belirtti. Şahin, “Biz ÖHD olarak bu derneği kurarken birbirimize destek olacağımızı söyleyerek faliyetler yaptık. Ayşe, ceza alanında çalışan bir avukat olarak çoğu zaman en fazla dosyayı alan avukat oldu. Biz avukatların diğer görev yeri de cezaevleridir. Ayşe de cezaevlerindeki hak ihlalerini ortaya çıkarmak için cezaevlerine gitmiştir” dedi. Şahin, Acinikli’nin cezaevlerine gidip cezaevindeki hak ihlallerini dile getirmesinin dava dosyasında yer aldığını hatırlattı. Acinikli'nin tutuklanmasının kendisinden ziyade mesleki sorumluluğu açısından problemli olduğunu söyleyen Şahin, Acinikli'nin tahliyesini talep etti.
Son olarak talepleri sorulan avukat Ramazan Demir "Bizi savunan meslektaşlarımızın söyledikleri her söz, bizi anlatan sözlerdir. Beyanlarına katılıyoruz" dedi.

Tutuklu avukat Ayşe Acinikli de Savunmalardan sonra görüş beyan eden savcı, tutuklanmanın tedbir amacı gerçekleştiği için ve sanıkların dosyadaki delillere müdahaleleri söz konusu olmadığı için tüm tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti.
Tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi.