Aralarında ABD’li dilbilimci Noam Chomsky, Britanyalı coğrafyacı David Harvey ve ABD’li filozof Judith Butler’ın da bulunduğu 1169 akademisyen Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘kayyım’ düzenine karşı direnen akademisyenlere ve öğrencilere destek bildirisi yayımladı.

Boğaziçi’ne yönelik şiddetlenen saldırıların kınandığı bildiride şöyle dendi: “Başvurulan yeni taktiğin, kampüsleri yeniden şekillendirmek, belki de üniversiteyi 1863’ten beri bulunduğu tarihi mekândan uzak bir banliyöye taşımak ve Erdoğan’a yakın müteahhitlerin burada ticari mekanlar inşa etmesine izin vermek olduğu gibi bir izlenim oluştuğu söylenebilir.“

Erdoğan’ın 1 Ocak 2021’de Prof. Dr. Melih Bulu’yu göreve getirmesiyle öğrenciler ve akademisyenler ‘kayyım rektör’ protestolarına başlamıştı. Eylemler sonuç vermiş, Bulu, yine cumhurbaşkanı kararıyla 15 Temmuz 2021’de görevden alınmıştı. Ama yerine yardımcısı Prof. Dr. Naci İnci atanmış, gelen gideni aratmıştı. Üniversitede ‘kayyım rektör’ protestolarını aylardır sürdüren akademisyenler, İnci yönetiminin üniversite teamülleri dışındaki kararlarını ‘kadrolaşma amacı’na bağlıyor.

40 kurum ve 1169 akademisyenin imzasıyla yayımlanan bildiri şöyle:

“Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik şiddetlenen saldırıları kınıyor ve kurumsal özerklik, akademik özgürlük ve demokratik yönetişim ilkeleri uğruna ilham verici bir mücadele yürüten öğrenci, öğretim üyesi ve mezunlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu beyan ediyoruz. Taleplerimiz şunlar:

Rektörlük, Dekanlık ve Enstitü Başkanlığı dahil olmak üzere, üniversitedeki önemli idari pozisyonları doldurmak için yeniden seçim prosedürlerinin başlatılması,

Haksız yere işten çıkarılan personelin göreve iade edilmesi,

Boğaziçi personeli ve öğrencilerine yönelik yargı yoluyla gerçekleştirilen tacize son verilmesi,

Akademik ve öğrenci faaliyetleri üzerindeki tüm kısıtlamaların kaldırılması,

Boğaziçi’ni bir mükemmeliyet merkezi haline getiren, ve akademisyen ve öğrencilerin idari kararlar, akademik programlar, öğretim, müfredat dışı faaliyetler ve üniversite mülkü üzerinde kontrol sahibi olmasını sağlayan demokratik yönetişim ilkelerine dönülmesi.

Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarının yönetim yapısı ve idaresine müdahale etmekten vazgeçmeye ve anayasal özerkliklerine saygı göstermeye çağırıyoruz.“