Ankara'da 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliama ilişkin açılan ve sonrasında firari sanıklar yönünden tefrik edilen davanın 9. duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya mağdurlar ile ailelerin yanı sıra, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, Orhan Sarıbal, Ali Şeker, HDP Milletvekilleri Ali Kenanoğlu, Filiz Kerestecioğlu, TİP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Şık katıldı.

Duruşmada ilk olarak Büşra Şahin tanık sıfatıyla dinlendi. Şahin, ifade verdiği sırada sanık Erman Ekici'nin avukatı “sorulara cevap vermek zorunda değilsin” dedi.

Artı Gerçek’ten Seda Taşkın’ın haberine göre, sanık avukatının tutumuna tepki gösteren mağdurlardan Kemal Kılıç, "Biz buraya adalet için geldik" ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, bu sözlerinden dolayı Kılıç'ın salondan çıkarılmasını istedi. Ancak salondan tepkiler yükseldi.

Diğer mağdurlar ve aileler, Kılıç’ın dışarı çıkarılmasına izin vermedi. Mahkeme heyeti, önce çevik kuvvet polisini çağırdı, ardından salonu terk etti.

'SAVUNMA HAKKI ENGELLENİYOR'

Mağdur avukatları, mahkeme heyeti ile görüştü. Mahkeme heyeti başkanı, avukatlara Kemal Kılıç’ın duruşmadan çıkmaması durumunda duruşmayı erteleyeceğini bildirdi.

Heyet, 45 dakika sonra tekrar salona gelirken, Av. Murat Kemal Gündüz, bugüne kadar 55 duruşma yapıldığını ve bugüne kadar hiç kimsenin salondan çıkarılmadığını söyledi. Gündüz, “Çıkarılması yanlıştır. Savunma hakkının engellenmesidir” dedi.

‘ACILARI ANLAMANIZ GEREKİYOR’

Avukat olan CHP ve HDP milletvekilleri de mahkeme heyetine tepki gösterdi.

Duruşmada söz alan CHP Milletvekili Av. Sezgin Tanrıkulu, mahkeme heyetine şöyle seslendi: "Burada adil bir yargılama ortamı yaratmak sizin göreviniz. En büyük katliam davası var. Bağıran kişi adalet istedi. Bu acıları anlamanız ve bu gerginliği yaratmamanız lazım. Size dönük bir hakaret olmadı. Bu gerginliğe gerek yok. Yargılama devam etmelidir, yoksa hukuka aykırılık olur."

HDP Milletvekili Av. Filiz Kerestecioğlu da “35 yıllık avukatım böyle bir yargılama görmedim" diye tepkisini dile getirdi.

Mahkeme heyeti, duruşmaya devam etmeyerek, 19 Mart’a erteledi.

Karar salonda tepkiyle karşılandı, yuhalamalar ve alkışlarla protesto edildi.

‘ADALET DEMEMİZE ENGEL OLARAK UNUTTURAMAZSINIZ’

Duruşmanın ardından avukatlar ve aileler, adliye önünde açıklama yaptı.

Av. İlke Işık, şunları söyledi:

“Herhangi bir dosya değil, ülkenin en büyük katliamından bahsediyoruz. 103 insanı kaybettik biz. 697 katılanı var. Ne yapacaksınız, hepsini engelleyecek misiniz? Adalet dememize engel mi olacaksınız? Biz 5,5 yıldır adalet diyoruz, Türkiye’nin en büyük katliamının tüm sorumlularıyla aydınlatılmasını istiyoruz. Ülkenin en büyük katliamı, en kritik günü. Ne kadar gizlemeye çalışırsanız çalışın, 2015 yılında Haziran ve Kasım seçimleri arasında ne olduğunu, bu katliamın niye gerçekleştiğini, kimlerin bu katliamdan nasıl yararlandığını bir gün konuşmak durumundasınız. Gerçekleri yok etmek istiyorsunuz. Konuşulmazsa olmaz sanıyorsunuz. Ama hayır, 5,5 yıldır hâlâ biz bu kadar kalabalığız. 10 Ekim katliamını kimse unutmadı. Yeni gelen heyet de unutturamaz, katılana ‘sus’ diyerek de unutturamaz, hepimizin adalet demesine engel olarak da unutturamaz. 10 Ekim Ankara katliamı için adalet demekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bunları yaparak bizi vazgeçireceklerini, gelmeyeceğimizi, adalet istemeyeceğimizi sanıyorlarsa çok yanılıyorlar.”

COŞGUN: ACILARI YOK SAYMAK DEMEKTİR

10 Ekim Barış Derneği başkanı Av. Mehtap Sakinci Coşgun ise katliamın unutturulmak istendiğini söyledi. “Evladını yitirmiş bir babaya ‘çık dışarı, salonu terk et’ demek, acıları yok saymak demektir” diyen Coşgun, katilleri tanıdıklarını söyledi. Coşgun, “Biz gitmiyoruz. Duruşmaları kapatan irade açmak zorunda. Bizsiz bir yargılamanın sonuçlarını düşünmek bile istemiyoruz” dedi.