1 Mayıs 1977’de katledilenler için Kazancı Yokuşu'nda yapılan anmada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "1977’de katledilenlerin mücadele bayrakları bizim elimizdedir" dedi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 1 Mayıs 1977’de katledilenleri Taksim’de bulunan Kazancı Yokuşu’nda andı.  

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, KESK ve TMMOB yöneticileri, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip,çok sayıda siyasi parti temsilci ve yöneticisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Musa Piroğlu, Züleyha Gülüm, Sezai Temelli, Serpil Kemalbay, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleriyle yüzlerce işçi katıldı.

SLOGANLARLA YÜRÜDÜLER

Sıraselviler Caddesi’nde bir araya gelen kitle, "Bijî yek Gulan", "Yaşasın 1 Mayıs", "Faşizme karşı omuz omuza", "Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek" sloganları eşliğinde Kazancı Yokuşu'na yürüdü.

Saygı duruşunun arından 1 Mayıs 1977’de katledilen 34 yurttaşın isimleri okundu. İsimler okunurken, kitle ise “Yaşıyor” diye eşlik etti. 

MÜCADELE DEVRALINDI

Sendika ve odalar adına ortak açıklamayı yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 44 yıl önce bu meydanda kaybettikleri yoldaşlarını anmak için toplandıklarını ifade ederek, “44 yıl sonra burada biliyoruz ki bu ülkede 1 Mayıs tarihi sınıflar mücadelenin ve demokrasi mücadelesinin tarihidir. Bu mücadelede Kurucu Genel Başkanımız Kemal Türker katledildi. Yitirdiğimiz tüm yoldaşlarımıza sözümüz anılarına ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak, katliamların gerçek sorumlularının yargılandığı, hesap verdiği, demokrasinin, eşitliğin egemen olduğu bir ülkeyi kurmaktır.  Onlara verdiğimiz sözü bugün bir kez daha yineliyoruz. Bu ülkenin aydınlık geleceğini inşa edeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. 1977’de katledilenlerin mücadele bayrakları bizim elimizdedir” dedi.

İŞÇİ SORUNLARI DA ÖFKESİ DE AĞIRLAŞTI

1 Mayıs’ı geçen senenin ardından yine pandemi koşullarında karşıladıklarını belirten Çerkezoğlu, pandemi ile birlikte işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının daha da ağırlaştığını kaydetti. Yaşam koşullarının yanı sıra sorunların ve öfkenin de büyüdüğü bir dönemden geçtiklerini söyleyen Çerkezoğlu, pandemi sürecinde AKP’nin tüm politikalarını işçi ve emekçiler için değil bir avuç sermayedar için geliştirdiğini dile getirerek, “Genç, kadın işsizliğin en yüksek düzeye çıktığı, işten çıkarmaların tavan yaptığı, işten çıkarmayı yasaklama adı altında Kod 29’u getirilmesi gibi uygulamalara tanık olduk. İşçiler ve emekçiler virüsle burun buruna yaşamaya devam ederken sermayedarlar servetlerine servet katıyor. Bizler yoksullaşıyoruz, ayda 39 liraya yaşamaya mahkum ediliyoruz ama sermayedarlar iktidar sayesinde servetine servet katıyor” ifadelerini kullandı.

KAPANMA DEĞİL SINIFSAL AYRIMCILIK 

Çerkezoğlu, iktidarın tam kapanma adı altında aldığı önlemlerin işçileri kapsamadığını belirterek, “Tam kapanma adı altında alınan önlemlerde işçi sınıfı yine yok. Tam kapanma dediler ama işçilerin yüzde 60’tan fazlası çalışıyor. Yarın işçilerin işçilerine gittiği bir tam kapanma mümkün değil. Bizler açsısından tam kapanma yok, sınıfsal ayrımcılık var. O nedenle pandemi ile birlikte sorunların daha da ağırlaştığı bir ortama mücadelemizi yükselterek gidiyoruz. Bugün yine alanlarda yana yana omuz omuzayız. Yasaklara rağmen umudu birlikte büyütüyoruz. Pandemiye rağmen bizleri saatlerce işyerlerinde çalıştıranlar açık alanda yan yana gelmemizi engelliyor. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir zamanda 1 Mayıs yasaklanamamıştır. Bugün de yasaklara inat buradayız. 2021 yılı 1 Mayıs’ında daha önce yitirdiklerimizin talepleriyle, onların mücadelesini bu güne taşıyarak, alanlarda, meydanlarda  1 Mayıs’ı coşkulu bir şekilde kutlayacak, etkinliklerimizi gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Çerkezdoğlu, konuşmasında son olarak taleplerini şöyle sıraladı:

“* Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlanmalı, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta çarklar durdurulmalıdır!

* Çalışırken hastalanan emekçiler için COVID-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin!

* Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son!

* İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere!

*A sgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın!

* İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın.

* Doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye değil aşıya ve sosyal desteklere kaynak!

* Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın.* Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı

tüm engeller kaldırılsın!

* İstanbul Sözleşmesi Yaşatır. 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün İşyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın!”

Çerkezoğlu’nun konuşmasının ardından kitle sloganlar eşliğinde anıta karanfil bıraktı. Kitle daha sonra buradan anmanın gerçekleşeceği bir diğer adres olan Şişhane’ye geçti.