Bazı insanlar hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Yaşar Kemal bunlardan biriydi. Yaşlanmıştı, yürürken yardım alıyordu. Belki konuşurken istediği kadar coşkusunu dillendiremiyordu, ama engellere rağmen her yerde hayatın, kavganın, davanın içindeydi...

Toplumla birlikte olmaktan vazgeçmiyor, sözünü esirgemiyor, açık yürekle, örnek alınacak bir içtenlikle, dobra dobra söylüyordu söyleyeceklerini.

Çıplak Deniz Çıplak Ada'yı yeni bitirmiş, Bir Ada Hikayesi dizisinin son kitabını da yazmıştı.

Sarı Sıcak ile başlayan muhteşem bir anlatı serüveninin sonuna mı yaklaşmıştı?

Gerçek böyle miydi?

Bazı insanlar hiç bitmeyecek bir enerjiyi son nefeslerine kadar taşırlar. Yaşadıkları her anı sonu gelmeyecek bir tutkuyla doldururlar.

Bu ölüme karşı besledikleri gizli bir dirençtir.

Ölümsüz olduklarını bilmeden ölüme direnirler.

Haksızlıklar onları yıldırmaz, kırgın, küskün yapmaz. Yenilgiler, kötülükler, acılar daha çok yaşama bağlanmalarını sağlar. Umutlu olmalarıdır bunu başaran.

Doğa olayları gibidirler, yasaları, kuralları değişmez. Kimseyi şaşırtmazlar, hayal kırıklığına uğratmazlar.

Olması gereken tepkiyi, verilmesi gereken desteği koşulsuz, çekinmeden gösterirler.

Kutup yıldızı gibi dururlar yanımızda.

Ne söyleyeceklerini, nasıl tavır alacaklarını merakla bekleriz, duyduğumuzda rahatlarız.

"İyi ki varsın" deriz.

Her sabah onların hayatta olduklarını, bu dünyayı kendileriyle paylaştığımızı düşünerek uyandığımızda bize gizli bir cesaret gelir, hayata tutunmamız kolaylaşır.

Yaşar Kemal gibi insanlar asla ölmez, biz ölürüz onların yerine.

Ama onlara bitmeyecek bir hayat veririz bir yandan da, yazdıklarını okuyarak, gelecek kuşaklara aktararak.

Onlar bunu bildiklerinden huzur içinde ayrılırlar aramızdan.

Ve asla ölüm nedir bilmezler.

***

Lisede kompozisyon dersi için yazdığım ödevimde Ortadirek romanını anlatmaya çalışmıştım. Onunla ilk tanışmam Sarı Sıcak hikayesi ile olmuştu. Daha sonra okuduğum Ortadirek içimde Yaşar Kemal tutkusunun kökleşmesini sağlamıştı. Üniversiteye başladığım yıl Cağaloğlu'nda bir kitapçı dükkanında Yer Demir Gök Bakır romanını sormuştum heyecanla.

Hayatımda bunun kadar güzel pek az kitap okudum...

Unutmadığım bir anım da var Yaşar Kemal ile.

Bir saate yakın süren yolculuk yaptım onunla.

Bir gün, üniversite yıllarımda İETT otobüsüyle Yeşilköy'e giderken yanımda oturan adamın Yaşar Kemal olduğunu fark ettiğimde zamanın durmasını istemiştim o an...

Zamanı durdurmak mümkün müydü?

Ama yaşatmak mümkündü...

Yaşar Kemal bunu yazarak başaranlardan...

Sonsuza değin yaşayacak aramızda.