Türkiye’de Askerlik Şube ve kışlada yapılan insan hakkı ihlallerine bir yenisi daha eklendi. 2012 yılında yüzde 65 engelli olduğu halde askere alınan Hikmet Erçin, sadece 8 gün askerlik yapabildi. Erçin iki yıldır yaşam mücadelesi veriyor.

Askerlik yaşı geldiği zaman yüzde 65 engelli olduğunu belirtmek ve “askere elverişli değildir” raporu almak için Şanlıurfa Siverek Askerlik Şubesi’ne giden Hikmet Erçin, “Bir ay sonra gel, seni askeri hastaneye sevk edeceğiz” cevabıyla karşılaştı.

"ELVERİŞSİZDİR" KAĞIDI BEKLERKEN ASKER OLDU

Bir ay sonra gittiğinde ise iki ay sonra gelmesi gerektiği söylendi. Durumun ciddiyetini anlatmak için bu kez Şubeye Erçin’in annesi gitti. Görevli askerler, “Merak etmeyin, elverişsiz kağıdı verilecek. İki ay sonra oğlun gelsin” dedi. Bunun üzerine iki ay sonra tekrar Şubeye giden Hikmet Erçin’e “Artık askersin, git teslim ol” denildi.

Erçin de çaresizlik içinde 26 Ağustos 2012’de acemi birliği olan Manisa Kırkağaç 6. Jandarma Komutanlığı’na teslim oldu. Ağır ilaçlar kullandığı için giriş sırasında ilaçlarına el konuldu. Sadece beş gün içebileceği kadarı verildi. Beşinci gün sonrasında revire gittiğinde ilaçların oraya ulaşmadığı söylendi. Şiddetli baş ağrısıyla revire giden Erçin yaşadıklarını şöyle anlattı: “Revirde bana ‘ölü adam buraya gelsin diri adam değil’ dediler. Bu sırada baş dönmelerim başladı ve epilepsi nöbeti geçirdim. Üç iğne vurdular. İlk iki iğnede açılmaya başlamıştım ama üçüncü iğneden sonra kendimi kaybettim. Sonradan öğrendim ki ilk kötüleşmeye başladığımda İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmişim. Ama kötüleşene kadar götürmediler. Bilincimi kaybedince Soma Devlet Hastanesi’ne götürmüşler ve orada yoğun bakıma alınmışım.”

Billur Özgül'ün Taraf'ta yer alan haberine göre, Hikmet Erçin hastane sürecini de şöyle aktardı; “Yoğun bakımda nefes almam için boğazıma takılan tüp nedeniyle nefes borusunda daralma gerçekleşmiş. Bunun üzerine Ankara GATA Askeri Tıp Akademisi’ne sevk edildim. Ancak beni ziyarete gelen komutanlarım, doktorlarla konuşup İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevkimi sağladılar. Burada ameliyat oldum. Nefes almam için boğazımda delik açıldı ama bu kez de 6 ay konuşamadım ve solunum sıkıntım devam etti. Tekrar bir ameliyat geçirdim ve nefes borusunda daralan bölgeyi aldılar. Toplam 7 ameliyat oldum. Sıkıntılar yine de devam etti. Yeni bir ameliyatın hayati risk taşıdığını söylediler. Artık böyle yaşıyorum. Hızlı hareket edemiyor, eskisi gibi konuşamıyorum. Nefes alırken sürekli hırıltı duyuyorum. Uyurken de nefesim daralıyor.”

DAVA ANAYASA MAHKEMESİ’NDE

Ardı ardına gelen felaketler üzerine Hikmet Erçin, avukat Nezihat Paşa Bayraktar’a başvurdu ve hukuk mücadelesi başlattı. “Askere elverişlidir” raporu veren Şanlıurfa Siverek Askerlik Şubesi ve yanlış tedavi nedeniyle İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi hakkında Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı’- na suç duyurusunda bulundu. Her iki başvuru da takipsizlikle sonuçlandı. Avukat Bayraktar, “Askere elverişlidir kağıdı ilk verildiğinde yürütmeyi durdurma veya iptal davası açmadığımız için Askeri Şube ile ilgili takipsizlik vermişler.

Bırakın okuma yazması olmayan Hikmet’i, ben avukat halimle bu kağıda iptal davası açıldığını bilmiyordum. Bu karar üzerine İdare Mahkemesi’ne başvurduk ama sonuç alamadık ve konuyu AYM’ye taşıdık” dedi.