Bozcaada Yazı Dizisi: 1-
Kendisi küçük, rantı büyük ada: Bozcaada!

Bozcaada Yazı Dizisi: 2


Mustafa Dermanlı - Serkan İlik / Demokrat Haber

Dört dönemdir Bozcaada’da başkanlık yapan, tecrübesi ile bu seçimde de oldukça şanslı görülen Demokrat Parti adayı Mustafa Mutay ile konuştuk.

Mutay, hazırlanan imar yasasının tamamen arkasında olduğunu söylüyor. Bozcaada’nın böyle bir imar yasasına ihtiyacı olduğunu savunuyor. Mutay’la kış sezonunda adanın ekonomisinin bu denli zayıf oluşunun sebeplerini yaklaşık 2,5 saat süren bir sohbetle ele aldık:

Yeni imar yasası ve sonrasında Bozcaada Forumu’nun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yollamak üzere hazırladığı dilekçeyi incelediğimizde Bozcaada’da bağ evi adı altında villalar yapılacağı yazıyor…

Mustafa Mutay: Neden? Zaten mevcut yasalarla bağlar içerisine bağ evi yapmak mümkün. Hatta yakın tarihe kadar %5 olan imar iznini bu yasayla beraber %3’e düşürüyoruz. Ayrıca 80 m2 üzerinde bağ evi yapmak yasak. Yani 2 dönüm bağı olan bir kişi 60 m2 taş ev yapabilir ama 5 dönüm veya 7 dönüm bağı olan bir kişi %3’ten faydalanamaz, en fazla 80 m2 taş ev yapabilir. Bu yasaya göre 300 bağ evi yapılınca mı adanın alt yapısı kaldırmayacak? Yapmayın Allah aşkına…

Bu bağ evlerinde turizm, yani pansiyonculuk yapılabilecek mi? Buralar villa mı olacak?

Kesinlikle hayır. Ne villa olacak ne de pansiyon. Buralar bağcılığı geliştirmek için, bağ evi olarak kullanılacak.

Peki, bir de yeni yasada tarlalara fabrika yapılması gündemde…

Burası Türkiye’nin en özel adası. Burada yetişen üzümler ve şaraplar Dünya’nın en önemli yerlerine gönderiliyor. Bozcaada, Avrupa’nın en iyi adası seçiliyor yıllardır. Bunlar tesadüf olabilir mi? Bundan 15 yıl önce şu gördüğünüz meydandan (Ada’nın meydanını göstererek) 20 kamyon üzüm gönderiyorduk her gün feribotla. Şimdi sadece 4-5 kamyon! Lafı uzatmayayım yasada bahsedilen 5 dönümden büyük tarla içine butik şarapçılığın önünü açmak, üzüm, pekmez üretimini arttırmak için 250 m2’lik fabrika öngörülüyor. Mahzen olarak kullanılması, depolama yapılabilmesi için de yine 250 m2’lik bodrum kata izin veriyoruz. Bu mu Bozcaada’yı öldürecek?

Bu fabrikalar pansiyona çevrilebilir mi? Buralar turistik tesis haline getirilebilir mi?

Öyle şey olur mu! Tapulara bununla ilgili şerh düşülüyor. Şerhte buraların turistik tesis olarak kullanılması, devredilmesi ve konut olarak kullanımı yasak. Ha, buna uymayan olursa belediye ne işe yarar, gider mühürleriz. Yok, o da mı çare değil Bakanlık’a gerekli talimatı verir yıkarız. Ben 1965 yılından beri buradayım, imar konusundaki hassasiyetimi burada yaşayan Adalılar’a bizzat sorabilirsiniz.

Forumun hazırladığı dilekçede güney sahillerinde kalan kentsel gelişim alanlarındaki yapılaşmanın, ada merkezindeki mevcut yapılaşmanın üç katı kadar olduğunu beyan eden bir kısım var mı yeni yasada?

İmar planına konu olan ve askıya asılan planlarda, güney kısımlardaki imara açılacak alanlar 1997 yılında hazırlanmıştı zaten. Biz yeni bir şey yapmadık. Kaldı ki buralar şu anda o planda imara açılıyor, buralara pansiyonlar yapılıyor, turistik tesis olacak gibi bir durum söz konusu değil. En az 25 yıl önce yine onaylanan ve Ayana Koyu olarak bilinen alan da imara açılmıştı. Bunca yıl oraya tek bir yapıya izin vermedim. O zamanki yasaya göre 450 konut yapılabilecekti oraya. Bunca yıl dayandık. Şimdi oraya da konut yapılsa yine şu anki belediyeden bilecekler…

Bozcaada Forumu neden karşı peki?

Bozcaada Forumu’ndaki arkadaşlara dönem içerisinde konuyla ilgili bilgi verdim. Ayrıca bu imar yasasıyla ilgili kendi başımıza iş yapmadık. Halk Eğitim’de ve Kaymakamlık binasında açık toplantılarla halkı bilgilendirdik. Forum’daki arkadaşlar veya Ada sevdalıları bir şeye elbette karşı olabilirler ama karşı oldukları şey bağ evlerinin artacak olması ise öncelikle kendilerinin kaçar adet bağ evi var bunları açıklasınlar…

Son dönemde Bozcaada üzerine birçok haber yapılıyor. Sonrasında ise haberlerin aslının öyle olmadığı anlaşılıyor. Bunu kimler yapıyor ve neden yapıyorlar?

Kim yapıyor bilmiyorum. Çok da ilgilenmiyorum. Ama Bozcaada’ya crusier gemileri için liman yapılacağı bile yazıldı. Cruiser gemilerinin Temmuz ve Ağustos ayları haricinde, nispeten ölü sezonda Bozcaada turizmini canlandırmak için Bozcaada açıklarına gelmesi, oradan da takribi 150-200 kişilik grubun günübirlik olarak araçla adaya gelmesi bir projeydi. Gerçekleşmedi ama gerçekleşseydi nispeten durgun geçen sezon için hareketlilik sağlayacaktı.

Arıtma tesisiyle ilgili de haber yapıldı. Altı ay sonra arıtma tesisi bitecek, o haberleri yazanlar düzeltme metni yayınlayacaklar mı merak ediyorum. Oğlumla ilgili de çirkin ve asılsız iddialar ortaya atıldı birkaç ay önce. AKP ile birlikte inşaat yapacağını bile yazdılar. İspat edebildiler mi, tabii ki hayır. Bunlar seçimler öncesi planlı bir yıpratma politikası, başka hiçbir şey değil…

İki ay sonra yerel seçimler var ve yeniden adaysınız. Şansınızı nasıl görüyorsunuz?

Burası başka yerlere benzemez. Diğer aday arkadaşlarımızla devamlı görüşürüz, konuşuruz. Bu bir siyasi yarış o kadar. Kazanırız veya kaybederiz, yarış sonrasında her şey eskisi gibi devam eder adada. Bu sene artık son dönemim ve 700’e yakın bir oyla kazanacağımı düşünüyorum.

SEÇİMİ AKP KAZANIRSA…

Son çıkan yasalarla Bozcaada’da şarap tadımı yapılması, bağ gezisi düzenlenmesi ve bazı festivaller yasaklandı. Seçimi iktidar partisinin adayı kazanırsa burada ne değişir?

Beni diğer adaylar bu anlamda çok ilgilendirmiyor. Ama siyaset adamı değil de bir Adalı olarak söyleyecek olursam iki sene içinde Ada bitebilir… Zaten şu anki politikalarında tehdit ve hizmeti geri çekmekle meşguller. İki yıl içerisinde Cezaevi, Adliye, Telekom ve Üniversite Bozcaada’dan bildiğiniz gibi geri alındı. Komik gelecek ama Ada halkının basit bir telefon arızası için imza atmaya feribotla Ezine’ye geçmesi gerekiyor. Adliye'de işi olanın ona keza. Buralarda çalışanlar, aileler ve ziyaretçileriyle birlikte buradan uzaklaştırılan en az 100 aile var. Bu bile buradaki kış turizmine katkıydı.

Turizm cenneti adada, turizm okulu artık yok mu yani?

Maalesef yok. Belediyeye ait binayı Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’ne tahsis etmiştik. Geçtiğimiz yıl birinci sınıflar, bu yıl da tamamı adadan geri çekildi. Ada halkına AKP’lilerin söylediğinden anlaşılacağı üzere iktidarın hizmeti geri çekme politikasının bir ürünü bu. Olası bir seçim galibiyetinde bunları geri getirip “AKP getirdi” diyecekler. Ama adadan bu hizmetleri götüren kim?

Peki, bunu neden yaptılar?

“Biz yoksak üniversite yok”, “biz yoksak telefon arızası için bile feribotla karşıya geçmek zorundasınız”, “biz yoksak adada kış turizmi bile yok, ekonomi bile yok” demek için. Bunu açıkça dile getiriyorlar zaten. İktidar bir de “hizmet getiriyoruz” diyor. Hizmeti halkın ayağına götüreceksin, bizzat adadan geri alıp anakaraya taşıyarak değil!

Bozcaada Yazı Dizisi 3: CHP Belediye Başkan Adayı Hakan Can Yılmaz’ın açıklamaları