Hrant Kasparyan / Demokrat Haber  

Bethnahrin Ulusal Konseyi, 1915 Soykırımı’nın yüzüncü yıldönümü vesilesiyle bir bildiri yayımlayarak, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere, ABD, Rusya, Ermenistan, Lübnan, Irak ve Batı Bethnahrin (Rojava) kantonlarından, Irak Kürdistan Bölge Parlamentosu’ndan 1915 Süryani Soykırımı’nı resmen tanımalarını talep ettiklerini açıkladı. Türkiye’ye de çağrıda bulunulan bildiride, “Türkiye hükümetini barış, özgürlük, demokrasi ve halkların ortak geleceği için soykırımı resmen tanımaya, Süryani, Ermeni, Helen halklarından özür dilemeye çağırıyoruz” denildi.

Süryani, Asuri, Keldani ve Arami toplumlarının 1915 Soykırımı Seyfo’nun tanınması ve bu konuda bilinçlenmenin artırılması için son 25 yıldır mücadele yürüttüğü kaydedilen bildiride, ortak irade vurgusu yapılarak, “Mücadelemiz, halkımızın büyük bir kesimi tarafından sahiplenilmektedir” denildi.

Süryani-Asuri-Arami-Keldani halkının yaşadıkları yer, Aramice'de Bethnahrin, "nehirler ülkesi" olarak adlandırılmakta.

Süryanice dilinde Seyfo “kılıç” anlamına geliyor ve 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nda Hristiyan halklara karşı gerçekleşen Asuri (Süryani), Ermeni ve Pontus Rum halklarının soylarının büyük oranda yok edildiği soykırımı adlandırmak için kullanılıyor.

“İNKÂR İÇİN ULUSLARARASI FAALİYET YÜRÜTÜLÜYOR”

Her yıl 24 Nisan yaklaştığında, Türkiye devletinin çarpıtma senaryolarla soykırımı inkâr ederek, dünya ve ülke kamuoyunu yanıltmaya çalıştığı belirtilen bildiride, Cumhuriyet tarihi boyunca soykırımın gündeme getirilmemesi için her türlü baskı ve sindirme politikalarının devam ettirildiğine dikkat çekildi.

Türkiye’de iktidara gelen tüm hükümetlerin, 1915 Soykırımı’nı inkâr ettikleri gibi, unutturmaya ve izlerini yok etmeye çalıştığı, bu doğrultuda uluslararası düzeyde diplomatik faaliyetler yürüttüğü kaydedilen bildiride, “Bu nedenle, İsveç dışında, dünyanın farklı ülkeleri ekonomik, siyasi çıkarları gereği 1915 Soykırımı’nı henüz resmen kabul etmemişlerdir” denildi.

“1915 SOYKIRIMI’NIN TANINMASI İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Seyfo’nun tüm dünyada kabul edilip, resmen tanıyıncaya kadar mücadeleye devam edeceğini vurgulayan Bethnahrin Ulusal Konseyi, 1915 Soykırımı’nın yüzüncü yıldönümü vesilesiyle yayımladığı bildiride şu ifadelere yer verdi: 

Mezopotamya ve Anadolu’nun kadim Hıristiyan halklarına karşı 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu ve onun işbirlikçileri tarafından gerçekleştirilen soykırımın 100. yıl dönümüne giriyoruz. Geçen yüzyıl boyunca Süryani-Asuri-Keldani-Arami, Ermeni ve Helen halklarının bağrında açılan yaralar hep açık kaldı. Soykırıma maruz kalanların çocukları, torunları nesilden nesile büyük bir travmayı yaşamaya devam etmektedir. Süryani halkı yakın tarihe kadar soykırımın bütün acılarını kendi içinde saklayarak dünyaya anlatma imkânını bulamamıştır. Fakat ülkemizde ve dünyadaki gelişmelerle birlikte, mücadelemiz Süryani halkının bağrından doğmuş ve 1915 Soykırımı Seyfo’yu gündemine almıştır.

1990’lı yıllardan itibaren Diaspora’da ve ülkede soykırımın kamuoyuna duyurulması için eylem ve etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Yapılan miting, konferans, yürüyüş, açlık grevleri neticesinde Süryani halkı sesini yükseltmeye, iradesini göstermeye ve haklarını aramaya başlamıştır. Ayrıca, soykırıma ilişkin bilimsel araştırmalar yapılmış, soykırım mağdurlarının tanıklıkları da kayıt altına alınmıştır. Yüzlerce yerleşim birimine ilişkin bilgi ve belgeler toplanmıştır. Yaklaşık olarak 25 yıldır Seyfo için verdiğimiz hak mücadelesi, halkımızın büyük bir kesimi tarafından sahiplenilmektedir. Bu konuda dünya kamuoyunu aydınlatan açıklamalar yapılmış, bildiriler, broşürler yayımlanmıştır. Avrupa ülkelerinin başta parlamentoları olmak üzere farklı kurum ve kuruluşlara dosyalar sunulmuş ve Seyfo’nun tanınması için talepte bulunulmuştur. Yapılan çalışmalar neticesinde, İsveç Parlamentosu 11 Mart 2010 tarihinde Süryani-Asuri-Keldani Soykırımı’nı tanıyan bir karar almıştır. Birçok ülkenin parlamento gündemine getirilen Seyfo’yu tanıyan kararlar henüz alınmamışsa da, bu konuda önemli tartışmalara yol açmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yanında soykırıma iştirak eden çok sayıda Kürt aşireti olduğu için, Kürt Özgürlük Hareketi’nin iradesini temsil eden önemli siyasi kişilikler tarafından Süryani halkından özür dilenmiştir.  

Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasçısı olarak kurulduğu tarihten bugüne dek iktidara gelen tüm hükümetleri, 1915 Soykırımı’nı inkâr ettikleri gibi, unutturmaya ve izlerini yok etmeye çalışmışlardır. Bunun için uluslararası düzeyde diplomatik faaliyetler yürütmüşlerdir. Bu nedenle, İsveç dışında, dünyanın farklı ülkeleri ekonomik, siyasi çıkarları gereği 1915 Soykırımı’nı henüz resmen kabul etmemişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, her yıl 24 Nisan yaklaştığında çarpıtma senaryolarıyla Türkiye ve dünya kamuoyunu soykırımı inkâr ederek yanıltmaya çalışmışlardır. Cumhuriyet tarihi boyunca soykırımın gündeme getirilmemesi için Süryani halkına karşı her türlü baskı ve sindirme politikaları uygulamıştır. Süryani Soykırımı, bu yüzden Türkiye toplumunda gündeme gelmediği için yeterince tanınmamaktadır. Soykırımı gündeme getirenler ise “bölücü” ve “hain” olarak lanse edilmeye çalışılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun cihatçı, ümmetçi, mezhepçi zihniyeti Türkiye Cumhuriyeti tarafından da devam ettirildiği için Koçgiri, Hakkâri, Ağrı, Dersim ve diğer birçok bölgede katliamlar, sürgünler gerçekleştirilmiştir.

Son yıllarda El Kaide, IŞİD, El Nusra ile Selefi ve Müslüman Kardeşler örgütleri aynı soykırımcı zihniyeti temsil ederek, farklı din ve halklara karşı soykırım yapmaya çalışmaktadırlar. İnsanlık dışı yöntemlerle, estirdikleri terörle Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmişlerdir.

Bethnahrin Ulusal Konseyi olarak, 1915 Soykırımı’nı Seyfo’yu halkımızın kimliği ve hak mücadelemizle özdeş olarak görmekteyiz. Mücadelemiz öncülüğünde yıllardan beri yapılan eylem ve etkinliklerle, halkımızın onur kimliği olan Seyfo’ya sahip çıkmaya başlamıştır. Seyfo tüm dünyada kabul edip resmen tanıyıncaya kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. Kimsenin bundan kaygısı ve tereddüdü olmamalıdır. Seyfo’nun 100. yıldönümünü anmak amacıyla ülke içinde ve dışında değişik etkinlikler yapılacaktır. Halkımızın isim, mezhep ayırımı yapmadan bu etkinliklere katılması dost ve düşmanlarımıza en etkili cevap olacaktır. Lübnan, Suriye, Irak, Türkiye ve Diaspora’da yapılacak anma etkinlikleriyle soykırımcı zihniyeti kınamak her Süryani’nin ulusal ve toplumsal bir görevidir. Ancak bu şekilde şehitlerimizin hatıralarını, kültürümüzü ve kimliğimizi yaşatabiliriz.

Başta Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği olmak üzere, ABD, Rusya, Almanya, Fransa, İngiltere, Ermenistan, Lübnan, Irak’tan ve Batı Bethnahrin (Rojava) kantonlarından, Irak Kürdistan Bölge Parlamentosu’ndan ve bütün ülkelerden 1915 Süryani Soykırımı’nı tanımalarını talep ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti hükümetine de barış, özgürlük, demokrasi ve halkların ortak geleceği için soykırımı resmen tanımaya Süryani, Ermeni, Helen halklarından özür dilemeye çağırıyoruz.

Seyfo’nun 100. yıldönümü vesilesiyle katledilen yarım milyondan fazla Süryani (Asuri-Keldani-Arami) şehidini ve Ermeni, Helen halkların yüzbinlerce şehidini saygıyla anıyoruz. Karanlık ve soykırımcı zihniyete karşı halkları el ele vermeye ve demokratik bir Ortadoğu’yu birlikte kurmaya davet ediyoruz. Çünkü soykırımcı zihniyet 21. yüzyılda da hâlâ halklara karşı etnik ve dinsel temizlik yapmaya devam etmektedir.

Bethnahrin Ulusal Konseyi