Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği ve Pozitif Yaşam Derneği, Erol Köse’nin Şahan Gökbakar ve Hülya Avşar’a yönelik twitter’da yayınladığı “Aman Hülya dikkatli ol, bu Şahan travestilerle yatan bir ayıymış, AIDS / Hepatit taşıyabilir” ithamı üzerine ortak bir açıklama yaptı.

Açıklamada, “Erol Köse’nin twitinde, ne yazık ki bizi de ilgilendiren, iki konu ön plana çıkmaktadır. Bunlardan birincisi, trans bireylerin marjinalize edilmesi, diğeri ise Dünya Sağlık Örgütü’nün kronik hastalıklar listesinde olan, 1996’den bu yana tedavi edilebilen ve gerekli önlemlerle bulaşı önlenebilen HIV ve AIDS’in sadece belli bir grubun hastalığı gibi yansıtılmasıdır” denildi.

Pembe Hayat ve Pozitif Yaşam Derneklerinin ortak yaptıkları basın açıklamasının tam metni:

"HIV Bazı Grupların Hastalığı Değildir…
 
5 ve 6 Eylül 2011 tarihlerinde medyada yer bulan, Erol Köse ile Şahan Gökbakar arasındaki sevimsiz polemikler ve hukuka taşınan diyaloglar tüm toplum kesimlerini rahatsız etmiştir. 

Bahsi geçen haberde Erol Köse’nin Twitter’da, Hülya Avşar’a “Aman Hülya dikkatli ol, bu Şahan travestilerle yatan bir ayıymış, AIDS / Hepatit taşıyabilir” şeklinde yorum yazdığı yer aldı.
 
Haberlerde yer alan iddialara göre, Erol Köse’nin twitinde, ne yazık ki bizi de ilgilendiren, iki konu ön plana çıkmaktadır. Bunlardan birincisi, trans bireylerin marjinalize edilmesi, diğeri ise Dünya Sağlık Örgütü’nün kronik hastalıklar listesinde olan, 1996’den bu yana tedavi edilebilen ve gerekli önlemlerle bulaşı önlenebilen HIV ve AIDS’in sadece belli bir grubun hastalığı gibi yansıtılmasıdır. 

TRANS BİREYLERE YÖNELEN ÖNYARGI VE DAMGALANMAYA BİR SON VERİLMELİ.

Pembe Hayat Derneği, kurulduğu 2006 yılından bu yana trans bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçları, şiddet ve toplumsal dışlanma ile mücadele etmek amacıyla çeşitli projeler yürütmektedir. Türkiye’de cinsel sağlık ve özellikle HIV/AIDS alanında çalışan sivil toplum kuruluşları ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalar, trans bireylerin içinde bulundukları seks işçiliği sektörü dolayısı ile HIV/AIDS üzerinden açık şekilde yoğun önyargı ve sonucunda bir damgalanma sürecine itildiğini göstermiştir.

Medyada sürekli şekilde yer bulan ve trans bireyleri potansiyel tehdit olarak resmeden anlayış, halihazırda ayrımcılık ve şiddet ile yoğrulan hayatlara sahip trans bireyleri yeniden hedef tahtasına oturtmaktadır. Bu anlayışı besleyen ve yeniden üretirken trans bireyleri toplum sağlığına tehdit olarak anlatan bütün söylemlere karşı kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz.

HIV AHLAKİ DEĞİL, TIBBİ BİR DURUMDUR. 
 
Pozitif Yaşam Derneği olarak HIV ile yaşayan kişilere; destek hizmetleri, savunuculuk ve farkındalık alanlarında 2005’ten bu yana çalışmalar yürütmekteyiz. Bugüne dek 1000’in üzerinde HIV pozitif kişiye ve yakınlarına binlerce destek hizmetleri sağladık. Bu süreç içerisinde toplumun her kesiminden insana ulaştık. 
 
HIV/AIDS her kesimden insanı etkilemekte ve ilgilendirmektedir. HIV/AIDS’in yanlış sunumu, eşcinsellerin veya trans bireylerin sorunu gibi sunmak gerçeği yansıtmamaktadır. Trans ve eşcinsel kimlikleri ahlaksızlık, HIV/AIDS’i de bir ceza mekanizması olarak görmekten artık vaz geçilmelidir. Bu sahte ahlak bekçiliği kadınlara, gençlere ve ne yazık ki en çok çocuklara zarar vermektedir.
 
Birleşmiş Milletler AIDS Ortak Programı olan UNAIDS’in, geçtiğimiz yıl yayımladığı Küresel AIDS 2010 raporuna göre; dünyadaki tahminen 33,3 milyon kişi HIV ile yaşamaktadır. Bu sayının yalnızca % 0,5’inin trans gruplar olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde de AIDS Savaşım Derneği, IKGV, Amatem ve UNFPA’in yaptığı İncinebilir Gruplara Yönelik HIV İle İlgili Biyo-Davranış Araştırması’na göre trans bireyler arasındaki HIV yayılımı yalnızca % 3.5, toplamda da % 0,1 olduğu tahminen söylenebilir. Hal böyleyken HIV/AIDS’i hala bir trans / eşcinsel hastalığı görmek sadece gerçeklerden kaçmaya çalışmamızla açıklanabilir. Kafamızı sapladığımız kumdan çıkarmaya, aydınlanmaya ve aydınlatmaya davet ediyoruz." (Kaosgl.org)