Ş.Korkmaz / Pomaknews - Çanakkale

 

Geçen yıl İstanbul’da ilk defa katıldığımız 1 Mayıs, kendi içimizde olduğu kadar dışımızda da şaşkınlık yaratmıştı. Tabii İstanbul’un havası başka, suyu başka, kültürü başka… Oralarda her şey daha başka güzel oluyor sanki. Kalabalıklar, kalabalıklar… Öbek öbek insanlar… Kararlı mı kararlı, çelikten de çelik insanlar. Evet oralarda 1 Mayıs yapmak bir başka…

 

Demokratik Pomak Hareketi’nin “yaşadığımız alanlarda asimilasyonu durduracağız” şiarına uygun olarak Pomak köylerinin yoğun olduğu ve Pomaklık bilincinin yoğun olarak açığa çıktığı alanlarda, eylemliliklerimizi yaymaya kara verdik.

 

Uzun süredir, Pomak Halkının ileri- genç- dinamik evlatlarıyla Kaz Dağları'nda Siyanürcülere karşı köylerimizi koruma kampanyalarında, Nükleer Santrallarla geleceğimizi karartmak isteyen Nükleercilere karşı çevre duyarlılığı kampanyalarında aktif şekilde yer aldık.

 

Mücadele alanlarından sıyrılan Pomak aktivistlerin talepleri olduğundan 1 Mayıs’a katılma kararı alındı.

 

Büyükşehirler ve özellikle İstanbul gözden geçirildi. Köklü bir 1 Mayıs geleneğimizin daha oluşmamış olması, şehrin devasa katılımında biz taşralıların pek seçilemeyeceği, köylerimize yakın kentlerin gösteri merkezlerinde daha rahat hareket edebilme kabiliyetlerimizin olasılığının yüksek olması ve halkımızla göz temasının daha yoğun olacağı tespitleriyle tüm yerleşim alanlarımızın yakınlarındaki 1 Mayıs merkezlerine Pomakların katılımı için yapılan çağrıya uyduk.

 

ÇANAKKALE’DE 1 MAYIS

Sabahın erken saatlerinde toplanan Pomak aktivistleri, alanına vardıklarında pankartları, bayrakları kontrol eden polislerle karşılaştı.

 

Toplanma yerine varmadan pankartımızı açarak yürümeye başladık. Sessizliği ve sabah mahmurluğunu fırsat bilip ilk Pomakça sloganı patlattık: DA JİVEYE PRİVİ MAY… DA JİVEYE POMASKİ NAROD…

 

Polisler birden kulak kesiyorlar, ama yapacak bir şeyleri de yok.. Yan sokaklarda toparlanmaya çalışan guruplar ilk kez duydukları bir dille tanışmaya çalışıyorlar. Esas gerilen, yürüme düzenine geçmek için varmamız gereken yerdeki işçiler oluyor. Şovenizmin at koşturduğu şu günlerde arkalarına “bilinmeyen bir dille” slogan atan birileri geliyor. 'O da ne' diyorlar ve içlerinden biri pankartı okuyunca “Pomaklarmış” deyip duruyor. İbrahim Bratko sınıf damarları kabarık bir halde ajitasyona girişince sinirler gevşiyor, suratlar gülüyor. Ve bir Pomak’tan da işçi sınıfı üzerine söylevler duyunca gerginlik bitiyor.

 

Pomakça sloganlarla giriş yapmamız meyvesini veriyor ve bizi kalabalık bir korteje sıkıştırmaktan vazgeçiyorlar, daha rahat, iltimaslı ara kortej başı elde ediyoruz.

 

İşin doğrusu, birçok demokratik mitinge, yürüyüşe katılmamıza, organize etmemize rağmen, bu işin de bir Pomakçası olduğunu anlıyoruz. Bu yürüyüşlerde Pomakça yürümemiz lazım ama nasıl.. Bu bayrakları Pomakça sallamamız lazım ama nasıl… Bulacağız elbet bir yol. Bulamazsak açacağız bir yol…

 

Yol boyunca ilgi eksik olmuyor Demokratik Pomak Hareketi'ne. Zaten biz de anlayıveriyoruz, sloganlar sonrası yüzünü buruşturan, pankartı görünce suratı allak bulak olan Pomaktır diyoruz.

 

Şükredenlere de rastladık. ''Pomak adını buralarda gördüm şükür olsun diyenlere''… ''Bugüne kadar ben 1 Mayıslara karşıydım aga, bundan sonra ben de katılacam'' diyen Pomaklara da rastladık.

 

Bayağı katılan oldu, ayrılan oldu kortej boyunca… Zaten amacımız gövde gösterisi yapmak değil ki. Halkımızın varlığını duyurmak, görünürlüğünü artırmak...

 

Pomak News muhabirliğini yapmak, bu yaparken ara ara nümayişciliğe soyunup korteje girip sloganlar atmak bayağı güç olmakla beraber, alana yaklaştığımızda muhabirliği bir kenara koyup korteje katılıyorum ve 1 Mayıs alanına sunucu arkadaşın ajitasyonlarıyla, ''DEMOKRATİK POMAK HAREKETİ ALANIMIZA GİRİYOR”, ''Pomak halkı aramıza hoş geldi”, “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği” sloganları ile alanda yerimizi alıyoruz.

 

Katılımcıların kalabalık olması, miting alanını yetersiz hale getiriyor, halay çekmek isteyenlere yer kalmadı, herkes olduğu yerde zıplamaya başlıyor.

 

Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Pomak halkının mücadelesi…

 

Pomak halkı uzun yıllar asimilasyonun derin yılgınlığıyla yaşamaya, bazı şeyleri içselleştirmeye alıştırılmışken, yeni kuşak Pomak Jenerasyonu imzalanmamış bu kutsal anlaşmayı tanımadığını beyan etmeye çabalıyor. Bu çabalardan biri de burada 1 Mayıs’ta, 1 Mayıs parkında yaşandı. Uzun yıllar sürecek bu mücadelede Pomak gençlerinin aklı duru dirençleri sağlam olsun.

 

DA JİVEYE POMASKİ NAROD!