Bir avukat, karakoldaki A4 kağıtlarından '1 tanesini', şahsi işinde kullanmak üzere aldığı gerekçesiyle, 'devlet malına zarar vermekle' suçlandı!

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde görev yapan Başkomiser Cengizhan Yıldız, Baro Temsilcisi Avukat Emin Baran’a hakaret ettiği savıyla hakkında dava açılınca Aziz Nesin’lik bir yola başvurdu. Başkomiser Yıldız, Avukat Baran hakkında 4 ay sonra bir fezleke düzenlendi. Fezlekede, “Karakolda görüşmeler sürerken avukat Emin Baran hiçbir görevliden talep etmeden kamu hizmetinde kullanılan A4 kağıtların bulunduğu bölümden bir adet A4 kağıdı alarak cebinden çıkardığı kalemle yazmak suretiyle kamuya ait malı şahsi işinde kullanmış ve bu suretle kamuyu zarara uğratmıştır” diyerek, ‘mala zarar verme’ suçlamasıyla fezleke düzenleyip savcılığa sundu.

İsmail Saymaz'ın Radikal'de yer alan haberine göre savcılığın işlem başlatması üzerinde Suruç’ta CMK’da görev yapan dokuz avukat, “karakolda hukuki güvenlikleri kalmadıkları” için listeden istifa etti. Şanlıurfa Barosu da, Suruç’taki CMK işlemleri için hiçbir avukat göndermeme kararı aldı. Suruç’ta, geçen 16 Şubat’ta Avukat Nahide Polat Arslan, Çarşı Polis Karakolu’na gitti. Burada görevli polislerle Arslan arasında tartışma çıktı. Arslan da Şanlıurfa Barosu Suruç Tesilcisi Emin Baran ve büro arkadaşı arkadaşı Müslüm Baran’ı arayarak, polislerin kendisine kötü davrandığını belirtti ve yardım istedi.

Avukatlar Emin Baran ve Müslüm Baran, Çarşı Polis Merkezi’ne gitti. Polis Merkezi Amiri Başkomiser Cengizhan Zengin, görüşmelerin sonunda avukatların kimliğini istedi. Emin Baran da, “Avukat olduğumuzu biliyorsunuz, girişte kendimizi tanıttık” dedi. Tam ayrılacakları sırada Başkomiser Zengin, “El kol hareketi yapma, artist misin!” dedi. Baran da “Siz artist misiniz?” diye karşılık verdi. Başkomiser Zengin, “Evet, artistim. Defol git, gözüm görmesin” diye çıkıştı. Avukat Baran şikayetçi olunca Başkomiser Zengin hakkında Suruç Sulh Ceza Mahkemesi’nde ‘hakaret ve basit tehdit’ iddiasıyla dava açıldı.

Başkomiser Zengin, hakkında dava açılınca olaydan dört ay sonra Avukat Baran hakkında fezleke düzenledi. Öcalan’ın yakalanmasının yıldönümünde üç avukatın karakola gelerek, “Suruç’ta kim gözaltına alındıysa biz onların avukatıyız” dediklerini iddia etti. Görüşmeler esnasında Avukat Baran’ın karakoldaki A4 kağıdı destesinden bir adet aldığını savunan Başkomiser Yıldız, ‘kamu malına zarar’ verildiğini iddia ederek, fezlekede şunları savundu:

“Konuşmalar esnasında Avukat Emin Baran hiçbir görevliden talep etmeden kamu hizmetinde kullanılan A4 kağıtların bulunduğu bölümden bir adet A4 kağıdı alarak cebinden çıkardığı kalemle yazmak suretiyle kamuya ait malı şahsi işinde kullanmış ve bu suretle kamuyu zarara uğratmıştır. Değeri her ne kadar düşük gözükse de devlet malını, kamu malını zarara uğratmıştır. Bu nedenle Baran hakkında resmi kurumda hırsızlık yapmaktan ve kamuyu zarara uğratmaktan dava açılması kamu adına talep olunur.”

Bu arada Avukat Baran, karakol görüntülerini istedi. Fakat görüntülerin bozuk olduğu ifade edilince Baran da bir dilekçe vererek, “hukuk dışı müdahalelerle ilgili kamera kayıtları istenildiğinde genelde bozuk olduğu yönünde bilgi verildiğini” belirtti. Başkomiser Yıldız da bu dilekçedeki ifadeler hakkında iftira iddiasıyla ayrı bir fezleke daha düzendi. Yıldız fezlekede, kameranın o günlerde arızalı olduğunu savundu.

Başkomiser Zengin’in fezlekesi sonrası Avukat Baran hakkında savcılıkça işlem yapılarak dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi karara bağlanınca Şanlıurfa Barosu ayağa kalktı. Baro, 11 Haziran’da yaptığı toplantıda, “Suruç’ta mesleğin güvenliği ve icrasının normalleşmesine kadar CMK hizmetlerinin soruşturma evresi ile sınırlı olmak üzere ikinci bir kararımıza kadar durdurulmasına karar verilmiştir” dedi. Yazı Şanlıurfa ve Suruç başsavcılıklarına da gönderildi. Aynı gün Suruç’ta CMK listesinde görev alan dokuz avukat “karakolda hukuki güvenlikleri kalmadığı” gerekçesiyle istifa dilekçesi verdi. Şanlıurfa Barosu da, Suruç’a şehir merkezinden hiçbir avukatı göndermeme kararı aldı.

Karakolda bir adet A4 kağıdı almakla suçlanan Avukat Emin Baran, güvenlikleri kalmadığı için CMK listesinden istifa ettiklerini ifade etti. Baran, şunları söyledi: “10 polisin içinde bir kağıdı çalabilecek maharetteymişiz. Hukuk açısından ‘Aziz Nesinlik’ bir hikaye. Emniyet, savcılığa 20 küsur sayfalık bir fezleke getirdi. Kendilerinde de aynı miktarda bir örneği bulunduğundan şimdiden 44 sayfalık bir harcama yapıldı. Bana da bir fotokopisini verdiler. Oradan bir yirmi sayfa daha... Soruşturma uzadıkça masraf artıyor. O bakımdan devletin kaynakları israf ediliyor. Ayrıca polis gerçekten hırsızlık yaptığımı düşünüyorsa, polisin bir suçu gördüğünde müdahale sorumluluğu vardır. Olaya müdahale etmeliydiler. Bu bakımdan polis de görevini ihmal etmiştir.”